Türkiye, 2002 yılında iktidara geldiği günden bu yana geçen 19 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetiminde. Partinin ismi adalet ve kalkınma olsa da, adalete güven kalmadığını bizzat Adalet Bakanı’nın kendisi söyler noktaya gelinirken, ülkenin ekonomisi ise pandemi sürecinin katladığı derin bir kriz içerisinde. Kepenk indiren esnaflar, büyüyen işsizlik ile birlikte artan açlık ve yoksulluk nedeniyle verilere göre sadece Nisan ayı içerisinde 129 kişi yaşamına son verdi.

Ülke kaynakları ise halkın yaşam koşullarını düzeltmek yerine savaş politikalarına harcanıyor. İktidar, içte izlediği savaş politikalarını son yıllarda sınır dışına da taşımış durumda. Suriye, Libya, Karadağ Kuzey ve Doğu Suriye’de atılan askeri adımlarla birlikte TSK’nin Irak Federe Kürdistan Bölgesi'nin Zap, Metina ve Avaşîn alanlarına yönelik 23 Nisan'da başlattığı askeri operasyon halen devam ediyor. 

Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siz bir merminin fiyatını ne kadar biliyor musunuz?” diyerek savunduğu savaş harcamalarına yönelik toplumdan yükselen itirazlar her geçen gün daha büyürken, sınır dışına taşıdığı savaş politikalarına sanatçılardan da itiraz geldi.

Sanatçı Metin Kahraman ve sinema oyuncusu Levent Üzümcü ülke bu halde iken kaynakların savaşa harcanasına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.

KAHRAMAN: HALKIN GERÇEK GÜNDEMİNE DÖNÜLMELİ

Sınır ötesinde yaşanan operasyonlardan tedirgin olduklarını dile getiren Metin Kahraman, özellikle son birkaç aydır ülkede gergin bir ortamın hakim olduğunu, iktidarın kaybettikçe saldırganlığının arttığını ifade etti.

İktidarın toplumu kutuplaştırıp, bunun üzerinden kendini var etmeye çalıştığını söyleyen  Kahraman, “AKP iktidarı yıkılmak üzere ve son dönemlerde  hiç görmediğimiz uygulamalara şahit oluyoruz. Sınır ötesi operasyonlarına son verilmeli ve halkın gerçek gündemine dönülmeli. İktidarın bu çalışması kendi kirli işlerinin üstünü örtmek içindir. İktidarın bu uygulamaları var  ama  Kürt halkı ve demokratik güçlerin de bu iktidarı devirecek gücü var. Demokratik barışta daha çok ısrar etmeliler” diye belirtti.

‘OPERASYONLAR BİR ŞEY KAZANDIRMAZ’

Kahraman, AKP’nin çözüm sürecini bitirmekle çok büyük yanlış yaptığını da ifade etti. Kahraman, nedenini şöyle açıkladı: “AKP iktidarının yaptığı en büyük yanlış çözüm sürecini bitirerek savaş başlatması oldu. Bu operasyonlar halklarımıza bir şey kazandırmaz. Kürt halkı, sürekli eşitlikçi ve demokratik yaşamda ısrar etti. Kürtlerin barış talebine herkes destek vermeli. AKP iktidarının sınır ötesi operasyonları durdurması gerekir. İktidar; Kürt, demokrasi, işçi ve emekçi sorunları üzerinde alternatif geliştirmeli.” 

'İKTİDAR KENDİ SONUNU GETİRİYOR'

AKP iktidarının savaş ve sınır ötesi operasyonlarda ısrarcı olması durumda kaybedeceğini belirten Kahraman, “Belki hiçbir dönemde bu kadar pervasız bir yönetim görmedik. AKP iktidarı insanların gözü önünde, ‘topluma ait kaynakları savaşta kullanacağız’ diyor. Dolayısıyla savaşçı politikalarında ısrar eden siyasi iktidar kendi sonunu getirmektedir” ifadelerini kullandı. ,

Sınır ötesi operasyonlardan dolayı AKP iktidarını protesto ettiğini söyleyen Kahraman, “AKP, iktidardan düştükten sonra toplumun bütün kesimlerinin yan yana gelip çoğulcu bir düzen inşa edecekleri inancındayım. Bu iktidar devrildiği zaman bütün demokratik güçler ortak bir noktada buluşacağız. Ortak bir anayasa, ortak bir gelecek hazırlayacağız. Bütün ülkede etnik ve dini düşünceler bir araya gelerek yeni bir dönem başlatacağız. Şimdiden nasıl bir Türkiye istiyoruz sorusuna cevap bulabilmek için toplumun bütün kesimleri kafa yoruyor. Umutlu olmalıyız” dedi.

ÜZÜMCÜ: YÖNETİM ANLAYIŞI SAVAŞA DAYALI

Sinema oyuncusu Levent Üzümcü ise, Türkiye'deki yönetim anlayışının savaş ve sınır ötesi operasyonlara dayalı olduğunu kaydetti.

Üzümcü,  “Türkiye’deki derin devlet, köklü devlet, devlet geleneği, devlet yapısı  ve sistemi net bir şekilde bunu bir savaş ortamına çekiyor. Bundan iktidarın savaştan beslendiğini görüyoruz. İktidarın toplumda milliyetçi duygularını okşadığı koskocaman bir kitle var” diye konuştu.

KÜRT SORUNU 

Kürt sorununun demokratik, barışçıl bir şekilde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Üzümcü, şöyle devam etti: “Çok fazla insan bu savaşta hayatını kaybetti ve çok uzun zamandan beri süren, bir türlü çözüm bulunamayan büyük bir sorun haline geldi. 40 yılını tamamlayan bir sorundur. Bu süreç tank, top, tüfekle başladı, ama bir türlü masaya gitmedi. Kürt sorunu oturulup tartışılarak çözüme kavuşturulması gereken en önemli sorunlarımızdan bir tanesidir.” 

Üzümcü, ülkenin hali ortada iken iktidarın sınır ötesi operasyonlar üzerinden şov yaptığını da ifade etti. Üzümcü, “Dünyanın neresinde olursa olsun, özellikle askeri toplumlar, askerlik üzerinden bağını koparmadan hamaset edebiyatı yapıyorlar, şovlara ihtiyaç duyarlar. Hükümetler ve devletler toplumdaki milliyetçi kesimi ne yazık ki bir takım kahramanlık hikayeleriyle kandırmaktadırlar. Savaşların bitmemesinin sebebi olarak büyük kahramanlık hikayeleri anlatılmasının etkili olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

İHTİYACIMIZ OLAN SAVAŞ MI?

"Sınır ötesine atılan bir bombanın parası ile bir SMA hastası çocuğun hayatının kurtarabiliriz" diyen Üzümcü, bu yerine ülke kaynaklarının savaşa harcandığını vurguladı. Üzümcü, “İktidarın sınır dışı operasyon yapmak yerine savaşı nasıl bitiririz konusunda ciddi adımlar atması gerekiyor.  Bu ülkede evine ekmek götürmeyen insanlar var. Bizim savaşa mı ihtiyacımız var?” diye sordu.

AKP iktidardan düştükten sonra geriye büyük bir enkaz ve tahribat bırakacağını belirten Üzümcü, son olarak şunları söyledi: “Toplum bu enkaz ve tahribatın altından nasıl çıkacağı konusunda düşünmesi gerekiyor. Bu ülkede yaşayan herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Herkesin kendi özgür dili, kimliği ve inancıyla bir araya gelmesi, kendimize güzel bir ülke kurmamız gerekiyor. Bunun bilincinde hareket etmek lazım.”