Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 6 yıl sonra 6-8 Ekim Kobanê protestoları gerekçesiyle HDP’li eski milletvekilleri ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi dün gözaltına alındı. 2014 yılı MYK’sinde yer alan ve yeniden seçilerek milletvekili olan 7 kişi hakkında da savcılık tarafından fezleke hazırlandı.

Haklarında fezleke hazırlanan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ile Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.

BEŞTAŞ: SİSTEMATİK SALDIRI HİÇ DURMADI

HDP’ye son 5 yılda sistematik bir şekilde gözaltı, tutuklama, saldırı ve ceza verme politikalarının aralıksız sürdüğünü dile getiren Siirt Milletvekili Beştaş, “HDP’ye yönelik operasyonların adı, yöntemi, zamanlaması değişiyor. HDP’ye yönelik saldırı, sistematik gözaltı, tutuklama, ceza verme aralıksız devam ediyor. Öyle ara verme gibi bir durum yok. Hemen hemen her gün bir ilimizde, ilçemizde mutlaka bir saldırı oluyor. Ara ara da sanki gerçekten ortada bir suç varmış, HDP bir suç örgütüymüş gibi lanse edilerek, kamuoyunu yanıltma, algıyı yönetme gibi bir tablo oluşturuluyor” dedi.

İktidarın 6-8 Ekim eylemlerini bir seçim kampanyası şeklinde kullandığını kaydeden Beştaş, “6-8 Ekim olayları 2014’te meydana geldi. Biz 2020 yılındayız. Kobanê olaylarını kendi saldırılarına meşru zemin yaratmak için kullanıyorlar” diye belirtti.

6 YIL SONRA SORUŞTUMA

6-8 Ekim Kobanê eylemlerinde AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kobanê düştü, düşüyor” sözlerini sarf edene kadar ölümler yaşanmadığını hatırlatan Beştaş, “Bizim parti olarak DAİŞ’e tavrımız bugün neyse o gün de oydu” dedi. O dönemde MYK üyeleri hakkında açılan soruşturma hakkında da Beştaş, şunları söyledi: “O dönemde açılan davalar ‘gösteri yürüyüşe tahrik’ bunun da alt sınırı 1 yıl, üst sınırı 3 yıl. O dönemde hepimiz hakkında açılan buydu. Ortada bugün söyledikleri gibi suç falan yoktu. Soruşturma kapsamında şimdiye kadar tek bir MYK üyesinin ifadesi alınmamış, 6 yıl sonra yeni bir şey oluşturalım dediler.”

‘BARIŞA YANIT OPERASYON OLDU’

Siyaseten kendileriyle rekabet edemeyen AKP’nin yargıyı bir sopa olarak kullandığını kaydeden HDP’li vekil Beştaş, yargı eliyle partilerinin etkisiz kılınmaya çalışıldığını vurguladı. Beştaş, “Biz barış, onlar savaş isteyen tarafta. Biz parti olarak demokratik çözümün barıştan geçtiğini, Türkiye’nin demokratikleşmesinin Kürt meselesinin çözülmeden mümkün olamayacağını, herkesin eşit yurttaş olması gerektiğini ifade ettikçe iktidarın cevabı ise operasyon oldu. “

TOPLUMUN GELECEĞİNE SALDIRI 

Yapılan operasyonun doğrudan hukuka, adalete, demokrasiye, temsil ve demokratik siyaset hakkına bir saldırı olduğunu belirten Beştaş, “Bu saldırı herkesedir. Muhalefet ve tüm toplumsal dinamikleri şunu bilmeli, şu anda HDP’ye yönelik saldırı toplumun geleceğine yöneliktir. HDP Türkiye’de umudu, aydınlık bir geleceği temsil ediyor. Bu saldırı her yere sirayet edecek. Biz 3’üncü büyük partiyiz. HDP’ye sahip çıkılmazsa Türkiye’de kimse artık hukuku savunuyorum, bu ülkeye demokrasi gelecek diye bir iddia da bulunamaz” dedi.

PAYLAN: DİRENİŞ KAZANACAK

HDP Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, iktidarın HDP’ye saldırdıkça zayıfladığını ve Türkiye demokrasisinin bir kez daha yara aldığını vurguladı. Yapılan gözaltılara karşı geniş bir kesimden büyük bir tepkinin geldiğini belirten Paylan, bu anlamda iktidarın istediğini elde edemediğine dikkat çekti. Paylan, “Onların zulüm konusunda bir inatları var, bizim de direniş konusunda bir inadımız var. Eninde sonunda direniş kazanacak” dedi.

‘BÜYÜK BİR HEZİMET YAŞIYORLAR’

Böylesi kapsamlı bir operasyonu beklediklerini dile getiren Paylan, şöyle devam etti: “Çünkü iktidar herhangi bir hikaye yaratamıyor. Türkiye, derin bir siyasi ve ekonomik kriz yaşıyor. Bu anlamda toplumu kutuplaştırma siyasetine ve bir düşman yaratmaya ihtiyaç duyuyorlar. Erdoğan’ın Libya, Suriye, Ege ve Doğu Akdeniz’deki siyaseti çöktü. Büyük bir hezimet yaşıyorlar. Tekrar içe dönük düşman siyasetini kendilerince düşman bildikleri HDP’ye karşı, başta Kürt halkı olmak üzere halklara karşı, bütün demokrasi güçlerine karşı kapsamlı bir saldırıyı planladılar. MGK sonrası düğmeye bastılar. 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili, oradaki direnişle ilgili, halk hareketiyle ilgili çeşitli defalar davalar açıldı, tutuklamalar, gözaltılar oldu. Ama hepsi boşa çıktı. HDP’yi bitiriyoruz algısını yaratmaya çalışıyorlar ama ben bunun da ters tepeceğini düşünüyorum.”

‘HODRİ MEYDAN DİYORUZ’

Kobanê eylemleri sırasında yaşananların aydınlatılması için defalarca araştırma önergesi verdiklerini ancak bu önergelerin iktidar oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Paylan, “Burada büyük bir yalanın ve iftiranın olduğunu Türkiye halklarının bildiğini düşünüyorum. Bizde 6-8 Ekim ile ilgili AKP’nin yalanlarına karşı hakikati anlatmaya çalışacağız. Çünkü orada hayatını kaybedenler sonuçta devletin provokasyonu ile hayatını kaybetti. Pek çok ilde kontra güçler harekete geçirildi ve vatandaşlarımız infaz edildiler. AKP’nin yalanlarını ortaya çıkarmak için elimizden geleni yapacağız. Gelin hodri meydan diyoruz biz korkmuyoruz” şeklinde konuştu.

‘GÜNDEM DEĞİŞTİRME OLARAK YAKLAŞILMAMALI’

Paylan, HDP’ye dönük saldırılara “gündem değiştirme” olarak yaklaşılmaması gerektiğini vurgulayarak, esas gündemin HDP’ye saldırılar olduğunu söyledi. Paylan, “Erdoğan savaş ve kutuplaşma siyaseti üzerinden son 5 yıldır iktidarını sürdürdü. Ve yeniden gerilim siyasetini arttırarak, tekrar iktidar olmanın hesabını yapıyor. Belki erken seçim hesabı yapıyor. Buna karşı muhalefetin yeterli cesareti gösteremediğini görüyoruz geçmiş yıllarda. Belki bugün farklı tutum sergilendi ama şuanda korku siyasetine karşı cesaret siyasetinin artarak devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Asgari müştereklerde buluşarak Türkiye’nin yeniden demokrasi inşası olması için omuz omuza gelmeliyiz” dedi.

DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMA ZAMANI

Kobanê eylemeleri ile ilgili gerekli yargılamaların yapılmadığını dile getiren HDP’li vekil Paylan, Saray’a çağrılan bir savcı tarafından gerçekleştirilen operasyonu “pespayelik” olarak değerlendirdi. Paylan, Ankara Cumhuriyet Başsavcısının emir ve talimatları yerine getirdiğini belirterek, haklarında pek çok uyduruk fezleke hazırlandığını söyledi.

Paylan, şöyle devam etti: “Biz fezlekelerden korkuyor olsaydık şu an da bu siyaseti zaten yapıyor olmazdık. Bu tip operasyonlarla korkacak insanlar değiliz, bunu anlamış olmaları lazım. HDP’nin ve HDP’ye gönül verenlerin geldiği gelenekler, mücadele gelenekleridir. Onlar bize saldırdıkça bitiyorlar. Ama biz Türkiye’nin demokrasisinin bitmemesini istiyoruz. Demokrasiye inanan herkesin HDP’ye sahip çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da gerekli destek açıklamaları oldu ama bunun artarak devam etmesini, HDP’yi sahiplenmenin aslında demokrasiyi sahiplenmek olduğunu, HDP’ye yapılanların yarın herhangi bir kuruma ya da siyasi partiye karşı yapılabileceğini biliyoruz. Şimdi HDP’ye ve demokrasiye sahip çıkma zamanı.”