Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınlarının saldırısı sonucu üçü Şenyaşar ailesinden olmak üzere 4 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla ilgili Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar açıklandı.

Mahkeme heyeti,  tutuklu sanılardan Fadıl Şenyaşar hakkında Mehmet Şah Yıldız'ı öldürme, Abdurrahman, Mustafa, Nihat, Süleyman ve Kenan Yıldız'ı öldürmeye teşebbüs, Engin Şimşek ve Ahmet  Çetin'i yaralamak ve tabanca taşımaktan toplam 37 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Diğer tutuklu sanık Enver Yıldız hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, suçun "ağır tahrik altında işlediği" gerekçesiyle verilen cezayı 18 yıl hapse indirdi. 

Mahkeme heyeti, davanın  tutuksuz sanıklarından  Ferit Şenyaşar'a  ceza verilmesine yer olmadığına karar verirken, dosyanın diğer sanıkları Süleyman Yıldız'a 4 yıl 3 ay 22 gün, Abdurrahman Yıldız 11 ay 23 gün, Kenan Yıldız 4 yıl 8 ay 18 gün, Mustafa Yıldız'a 1 yıl 1 ay 14 gün, Mehmet Yıldız'a 6 ay 22 gün, Nihat Yıldız'a 1 yıl 11 ay 18 gün, Halil İbrahim Şimşek'e  3 yıl 9 ay, Mehmet Şimşek'e 2 yıl 6 ay 10 gün, Mehmet Yıldız'a 2 yıl 6 ay 10 gün hapis cezası verdi.

Hakkında yakalama kararı olan İbrahim Yıldız'ın dosyasının ise yakalanamadığı için tefrik edilmesine karar verildi.

BU NASIL DEVLET, BU NASIL ADALET?

Oğlu Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine isyan eden anne Emine Şenyaşar, “Artık bu topraklarda yaşayamayız. Şimdi evimi taşımaya gidiyorum. Bu nasıl devlet, bu nasıl adalet?” dedi.

Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada babası Hacı Esvet, kardeşleri Celal ve Adil Şenyaşar’ı yitiren Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine, Urfa Adliyesi önünde “Adalet” talebiyle 25 gündür nöbet tutan annesi Emine Şenyaşar isyan etti. 

“Adalet” nöbetindeyken kararı öğrenen Anne Şenyaşar, “5 tane oğlum vardı 2 tanesini öldürdüler, birini de cezaevine koydular. 37 yıl 9 ay ceza vermişler. Katliamı yapanlara ise 18 yıl. Bu adalet mi, bu nasıl bir devlet? Bu topraklarda adalet yok buralardan gideceğiz. Artık bu topraklarda yaşayamayız. Şimdi evimi taşımaya gidiyorum. Kim benim çocuklarımı öldürdü? Kim hastane duvarlarını kırmızıya boyadı. Bu nasıl devlet, bu nasıl adalet. Bizi de tutuklayın, öldürün” dedi. 

Çevrede bulunan polislerin telefonla annenin isyanını kayıt altına almasına tepki gösteren saldırıda yaralı kurtulan Mehmet Şenyaşar, “Siz ancak bizim peşimize düşersiniz. Katliam yapanların peşine düşün. Adalet bu mu? Bu yapılanlardan herkes sorumlu bir gün size de adalet lazım olacak” diye konuştu. 

DURUŞMA

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınlarının saldırısı sonucu üçü Şenyaşar ailesinden olmak üzere 4 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla ilgili Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7'nci duruşması başladı. 

Duruşma salonunda dava kapsamında tutuksuz yargılanan Ferit Şenyaşar ile Yıldız ailesi müdafileri ile birlikte hazır bulundu. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların yansı sıra  Urfa, Diyarbakır ve Antep Barosu'na bağlı avukatlar da Şenyaşar ailesi üyeleriyle birlikte duruşmaya katıldı.

Duruşma öncesi adliye etrafında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk,  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanları Saliha Aydeniz ile Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ayşe Sürücü, Kemal Bülbül, Dersim Dağ ve Hasan Özgüneş duruşmayı salondan takip ediyor. 

Duruşmayı takip etmek isteyen basın çalışanları ise pandemi gerekçe gösterilerek salona alınmadı. 

Babası ve iki ağabeyini kaybettiği saldırıdan yaralı kurtulup, sonrasında tutuklanan Fadıl Şenyaşar, duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ Kapalı Cezaevi'nden, Enver Yıldız ise Osmaniye Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.

'İNSANLIK SUÇU İŞLENDİ'

Daha sonra savunma yapan Ferit Şenyaşar, ailece bir katliama maruz kaldıklarını belirterek, hastane ve işyeri dosyasının tefrik edilmesini "hukuksuzluk" olarak tanımladı. Dosyanın bir an önce kapatılmaya çalışıldığını belirten Şenyaşar, "Hastane dosyası üzerinde halen gizlilik kararı var. Ve bu dosya 3 yıldır hala açılmamış. Bir aydır Urfa Adliyesi önündeyiz. Savcıyla görüşmek istiyoruz ama savcı bizimle görüşmüyor. Bize yönelik bir insanlık suçu işlendi. Tüm Türkiye buna tanıktır ve izliyor. Yargı üzerinde bir baskı olduğunu tüm kamuoyu ve dünya biliyor. Aleyhimize çıkacak bir karar ülkenin vicdanını yaralayacaktır" diye belirtti.

'DOSYA BAŞINDAN BERİ BİZE KAPALIYDI'

Savunma yapan aile avukatlarından Bülent Duran, dava dosyası ve yürütülen soruşturmanın başından beri kendilerine kapalı olduğunu vurguladı. Müvekkili Adil Şenyaşar'a yönelik saldırıları hatırlatan Duran, "Bileğinde 17 darbe var. Bunlar farklı silahlardan çıkmış. Talebimiz olan Adil'in bileklerinden aldığı darbeler bu dosyada yok. Buna ilişkin tekrardan rapor aldırılması ve araştırılmasını istiyoruz. Yine olay yerine ilişkin keşif yapılması ve Nesih Şimşek’in dinlemesini istedik ama reddedildi. Yine talep ediyoruz, taleplerimiz dinlensin. Bu soruşturma adil yürütülmedi. Sadece bir kişi tutuklu başka kimseye soruşturma açılmadı. Hukuksuzca hazırlanan bu iddianame ile yargılama yapılıyor. Bu kabul edilmez" dedi.

ARA VERİLDİ

Şenyaşar ailesinin avukatları dava dosyasının ve soruşturmanın genişletilmesini talep etti. Mahkeme heyeti talebi reddederek, duruşmaya 10 dakika ara verdi.

MEŞRU SAVUNMA

Verilen aranın ardında esasa ilişkin savunma yapan Şenyaşar ailesinin avukatlarından Hidayet Enmek, yaşanan olayın başından beri Yıldız ailesi ve avukatları tarafından örgütle ilişkilendirilmeye çalışıldığını kaydetti. Müvekkillerinin hiçbir örgütle bağı ve alakası olmadığını ifade eden Enmek, "İlk saldıran Yıldız ailesidir. Bu görüntülerde de mevcuttur. Müvekkilimiz Celal'i yere yatırıp vuruyorlar. Yıldızlar ellerinde silahlarla dükkanın içine giriyor. Zaten ne yaptıkları görüntülerde görülüyor. Müvekkil Fadıl'ın yaptığı ailesine karşı yapılan saldırıyı bertaraf etmek. Yaptığı meşru savunmadır. Müvekkilimizin 2 yıl 9 ay tek hücrede tutulması vicdani değildir. Beraatını talep ediyoruz" dedi.

'SİYASİ RANT PEŞİNDELER'

Tekrardan söz alan aile avukatı Bülent Duran, Yıldız ailesi ve avukatlarının yaşanan olayı örgüt ile ilişkilendirerek siyasi rant elde etme amacında olduğunu vurguladı. Enver Yıldız'ın tutuklanmadan önceki tape kayıtlarına işaret eden Duran, şöyle devam etti: "Bakın tape kayıtlarında geçen bir konuşma şöyle; 'Vekil Halil Yıldız bu işi hal edecek. Savcıyla görüşecek ben sonra gelip teslim olacağım' diyor. Daha sonra da gelip teslim oluyor. Saldırılar hastanede devam ediyor. Müvekkillerimiz burada linç edilerek öldürülüyor. Ama hastane boyutuna ilişkin gizlilik kararı devam ediyor. Soruşturma dosyasına ulaşamıyoruz. İşyeri dosyasını tefrik edip, burada yargılama yapılıyor. Müvekkillerimizin aleyhine çıkacak karar hukuki olmayacaktır" dedi. Yürütülen soruşturmanın ve devamında hazırlanan iddianamenin siyasi yapıldığını, Yıldız ailesinin kamu olanaklarını kullanarak yargılamaya yön verdiğini söyleyen Duran, soruşturma makamına baskı uygulandığını ifade etti.

AVUKATLAR HEDEF ALINDI

Duruşmada söz alan Enver Yıldız, Şenyaşar ailesinin avukatlarına yönelik hakaretlerde bulunması üzerine, mahkeme başkanı devreye girerek müdahalede bulundu. Savunmasını sürdüren Yıldız, Şenyaşar Ailesi’nin avukatlarını işaret ederek, "Bizi siz öldürdünüz" demesi üzerine avukatlar, Yıldız'ın hedef gösterdiğini belirterek, mahkeme heyetine müdahale talebinde bulundu. Yıldız, savunmasının devamında şunları söyledi: "Yıldız ailesi olarak Suruç'a Türk Bayrağı astığımız için teröre karşı çıktığımız için hedef gösterildik. Şenyaşarlar bize planlı bir şekilde saldırdı."

Mahkemeye esasa ilişkin savunmalardan sonra karar için duruşmaya ara verdi.

DURUŞMA GÖRÜLÜRKEN ANNE ŞENYAŞAR'IN NÖBETİ DEVAM ETTİ

Şenyaşar ailesine yönelik saldırı sonrası 4 kişinin yaşamını yitirdiği olaya dair Malatya'da açılan davanın duruşması görüldüğü saatlerde, anne Emine Şenyaşar’ın Urfa Adliyesi önündeki adalet arayışı devam etti.

Urfa’nın Suruç ilçesinde AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının iş yeri ve hastane saldırılarında eşini ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar’ın saldırılarda yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar ile Urfa Adliyesi önünde "Adalet" talebiyle başlattığı nöbet 25'inci gününde devam ediyor.

Ferit Şenyaşar, iş yerlerinde gerçekleşen saldırılar sonucu 4 kişinin yaşamına yitirmesine ilişkin Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7'nci duruşmasına katılmak üzere Malatya'ya giderken, nöbetini yine saldırılarda yaralanan diğer kardeşi Mehmet Şenyaşar devraldı. Duruşmanın başladığı saatte oğlu Mehmet Şenyaşar ile Urfa Adliyesi önünde adalet arayışında olan anne Emine Şenyaşar, duruşmadan karar çıkmasını beklediklerini ifade etti.

'SESİMİZİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Anne Şenyaşar, Malatya’da devam eden dava duruşmaya dair, “Oğlum Fadıl 3 yıldır suçsuz yere tutuklu, serbest bırakılmasını istiyorum. Oğluma 150 yıl ceza istiyorlar. 25 gündür burada sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Birçok kez engellendik ama yine de her seferinde buraya geldik. Dün gerçekleşen saldırıda oğlum Ferit gözlerimin önünde yerlerde sürüklendi. Çalmadığımız kapı kalmadı, en son burada oturduk ama bizi buradan da kovuyorlar. Çocuklarımı katledenler serbest, bizi değil katliamı yapanları engellemeleri gerekirdi. Biz adalet istiyoruz” şeklinde konuştu.

‘YILDIZ AİLESİ RAHATSIZ EDİYOR’ 

Malatya’da devam eden dava duruşmasına katılmama nedenini, "Yıldız ailesinden kişiler beni rahatsız ediyor" diye açıklayan Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu zulmü artık kaldıramıyorum, artık oğlum bırakılasın. Üç yıldır tek bir odada tutuluyor. Kim çocuklarımı öldürdü? Hem bu dünyada hem de ahirette Yıldız ailesinden şikayetçiyim.” 

Öte yandan davanın 6’ncı duruşmasında da anne Emine Şenyaşar, duruşmaya katılmayarak adliye binası önünde "Adalet" nöbetini sürdürmüştü.

NE OLMUŞTU?

Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri öncesi 14 Haziran’da AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın esnaf ziyareti esnasında korumaları ve yakınlarının Şenyaşar ailesine ait işyeri ve hastaneye uzanan saldırıları sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Olayda Mehmet, Ferit ve Fadıl Şenyaşar ile birlikte toplam 8 kişi de yaralandı.

Saldırı sırasında yaralanan Fadıl Şenyaşar ve kardeşleri, tedavileri devam ederken gözaltına alındı ve sonrasında Fadıl Şenyaşar tutuklandı. Şenyaşar, halen Elazığ Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik odada tutuluyor. Olaydan 15 ay sonra 18 Eylül 2019’da AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız, 50 kişilik koruma ordusuyla geldiği Urfa Adliyesi’nde teslim olduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olaydan 18 ay sonra Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sadece işyerinde yaşanan olaya ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, Şenyaşar ailesine dönük asıl saldırının yaşandığı hastane boyutuna yer verilmedi. Çocuklarına yönelik saldırı haberinden sonra gittiği Suruç Devlet Hastanesi’nde linç edilerek öldürülen Hacı Esvet Şenyaşar’a ilişkin ise 2 buçuk yıldır henüz bir yargılama yapılmış değil. İddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltildi. İddianame, Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava daha sonra “güvenlik” gerekçesiyle Malatya’ya nakledildi.

Davanın 15 Nisan’da görülen ve koronavirüs nedeniyle kimsenin alınmadığı ilk duruşmada, mahkeme heyeti sadece Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız’ın tutukluluk halleri üzerinde değerlendirme yaparak, duruşmayı erteledi. Davanın 2’inci duruşması 9 Temmuz, 3’üncü duruşması 2 Ekim, 4’üncü duruşması ise 20 Kasım’da görüldü. Pandemi gerekçesi ile duruşma salonuna aileler dışından kimse alınmadı.

20 Kasım’da görülen duruşmada, savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada, tutuklu Fadıl Şenyaşar’a bir kez “kasten öldürme”, 8 kez “kasten öldürmeye teşebbüs” iddiasıyla 150 yıla kadar hapis cezası istendi. Enver Yıldız için ise “ağır tahrik ile öldürme” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı dosyanın diğer sanıkları için ise basit yaralamadan ceza istedi.