Urfa'nın Suruç ilçesinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın yakınları ve korumalarının işyerlerinde ve hastanedeki saldırıları sonucu esnaf Hacı Esvet Şenyaşar ve çocukları Adil ile Celal Şenyaşar'ın yaşamını yitirdiği olaylara ilişkin başlatılan soruşturmaya getirilen gizlilik kararı devam ediyor. Şenyaşar ailesinin avukatlarından Sevda Çelik Özbingöl, 14 Haziran'da gerçekleşen ve 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın yargı sürecinde ilerleme kaydedilemediğini söyledi. 

Toplumsal yönü ağır basan dosyada belirsiz sürecin devam ettiğini belirten Özbingöl, etkin bir soruşturmanın yürütülmesi hassasiyetinin ilk günden beri devam ettiğini; ancak dosyaya getirilen gizlilik kararının kaldırılmamış olmasının endişeleri arttırdığını vurguladı.

‘BİRÇOK GÖRÜNTÜYÜ SAVCILIKLA PAYLAŞTIK’ 

Soruşturma dosyasına bakan savcının görev yerinin değiştirilmesiyle doyanın sil baştan ele alındığını dile getiren Özbingöl, bu durumun ciddi sorunlara neden olduğunu belirtti. Ailenin vekilleri olarak barolara, Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB), insan hakları kuruluşlarına dosyanın tarafsız takip edilmesi için talep ilettiklerini belirten Özbingöl, "Bu dosyanın toplum vicdanı açısından etkin bir soruşturma ile yürütülmesi ve somut gerçekliğin ortaya çıkarılması hem bizim açımızdan hem de aile açısından çok önemli. Olaya açıklık getirecek birçok görüntüyü savcılıkla paylaştık. Gayemiz ve gayretimiz tamamıyla adaletin tecelli etmesi üzerine. Bu yöndeki çabalarımız sürüyor” dedi. 

'KAMUOYU DUYARLILIĞININ GELİŞMESİ GEREKİYOR’

Saldırı sonrasında ailenin mağduriyetinin giderilmesi için kamuoyu duyarlılığının gelişmesi gerektiğine vurgu yapan Özbingöl,“Siyasi saiklerle gerçekleştirilen, insanlık dışı boyuta varan ve kamu gücünü elinde bulunduran tarafın gerçekleştirdiği saldırı, hiçbir insanın, hiçbir annenin, hiç bir STK’nin, hiçbir vatandaşın ve hiçbir hak savunucusunun kabul edemeyeceği vahamettedir. Hem ulusal hem de uluslararası insan hakları savunucularını bu dosyaya dair hassasiyete ve özellikle tarafsız gözlemci vasfıyla da adalete erişiminin sağlanması konusunda katkı sunmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘HER KESİM DAVAYA SAHİP ÇIKMALI’

Bu tür dosyaların sadece olayın taraflarını ilgilendirmediğini, aynı zamanda kamuoyunun da doğru aydınlatılmasının çok önemli olduğunu belirten Özbingöl, bunun için tarafsız hukuk kuruluşlarının dosyanın her aşamasında gözlemci olmaları gerektiğini sözlerine ekledi. Özbingöl, şöyle devam etti: “Baroların bu gibi süreçlerin takipçisi olmaları ve işletilen süreci bilmesi gerekiyor. Bu gibi dosyalarda gizlilik kararlarının kısmen kaldırılarak bizim bu dosyalara erişmemizin önünün açılması gerekir. Adalet Bakanlığı'nın, Barolar Birliği'nin, insan hakları örgütlerinin ve savunucularının bu dosyaların takipçisi olmaları gerekir. Özellikle annenin feryadının duyulması ve her kesimin bu anlamda Suruç davasına sahip çıkması gerekir.”

Özbingöl, “Bu dosyaların siyasi kimliğinden arındırılarak daha çok adli dosyalar haline getirilmesi belki sürecin biraz daha aydınlatılmasını, herkesin kendisini bu sürecin parçası hissetmesini sağlayacak. Dosyaya müdahil olanların siyasi bir kimlikle müdahil olmadıkları gerçeğini bilmek ve kamuoyu duyarlılığını bu temelde geliştirmek gerek” dedi.( Mezopotamya ajansı)