AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı “Adalet” nöbeti, 5’inci ayı geride bıraktı. Dün sağlık sorunları nedeniyle nöbete katılamayan anne Emine Şenyaşar, oğlu Ferit Şenyaşar ve ailenin avukatlarından Gökhan Dayık, sabahın erken saatlerinde adliye binası önüne yerleştirilen beton blokların önüne gelerek, “Herkes için adalet”, “Bir anne 150 gündür, Urfa Adalet Sarayı önünde adalet nöbeti tutuyor. 2 evladı ve eşi hastanede katledildi, katliamın içinde milletvekili olduğu için 3 yıldır dava açılmıyor” yazılı dövizlerle nöbet eylemine başladı. 

DAVA İKİYE AYRILDI

Aile avukatlarından Gökhan Dayık, dava dosyalarıyla ilgili süreci değerlendirdi. Dava dosyalarının işyerinde işlenen saldırı ve Suruç Devlet Hastanesi'nde devam eden katliam olarak ikiye ayrıldığını hatırlatan Dayık, işyeri saldırısıyla ilgili açılan davanın 2 Nisan’da görülen dava duruşmasında Fadıl Şenyaşar’a verilen 37 yıl 9 ay cezayı istinaf ettiklerini söyledi. 

SORUŞTURMA SÜRÜYOR 

Suruç Devlet Hastanesi'nde işlenen katliama dair dava dosyasının soruşturma aşamalarının tamamlanmadığını, 3 yıldır dosya üzerinde gizlilik kararının sürdüğünü belirten Dayık, “Katliamın üzerinden 3 yıl geçti ve hala dosya açılmış değil. Bunun örneği yok, ölümlü bir olay oluyor ve soruşturma dosyası 3 yıl boyunca açılmıyor. Dosyanın nasıl ilerlediğini anlamamız açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Aile bir adalet mücadelesi başlattı, çünkü yargı mensupları üzerine düşen görevleri yerine getirmediler. Hakimler, savcılar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmedi” dedi.

3 YILDIR GİZLİLİK KARARI

Anne Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar’ın 5 aydır adalet arayışını sürdürdüğünü dile getiren Dayık, “Gizlilik kararı olan dosyanın bir an önce açılacağını bekliyorduk ancak soruşturma 3 yıldır devam ediyor. Bu dosya üzerindeki gizlilik kararının kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) itiraz başvurusunda bulunduk. Aile nerdeyse her gün hukuk örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına ve siyasi partilere çağrılarda bulunuyor. Biz avukatlar olarak doğrudan Cumhuriyet Başsavcısı'na çağrıda bulunmak istiyoruz. Bu dosya onların sorumluluğunda, dosyayı nihai bir sonuca erdirmek onların görevidir. Onlara hatırlatma görevimizi yerine getirerek, bu dosyanın bir an önce açılması ve faillerin tutuklanması gerekiyor” diye seslendi. 

8 SAVCI DEĞİŞTİ

Aile avukatlarının defalarca Urfa Cumhuriyet Başsavcısı’ndan randevu talep ettiklerini ancak taleplerinin “keyfi bir şekilde” reddedildiğini belirten Dayık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürekli bize yoğun olduğu iletiliyor. Biz muhatap olarak kimle görüşelim? Savcılar bizden kaçıyor. Ailenin adliye binası önünde adalet beklemesi kadar doğal bir şey yok. Bunu yapacak olanlar ise savcılar, hakimlerdir. Bu dava dosyası açılmadan dosyada 8 savcı değiştirildi. Bu dosyanın takibi, nihai bir sonuca erdirilmesi noktasında sorunlara neden oluyor. Her gelen savcı dosya hakkında bilgisi olmadığını, incelemesi gerektiğini ve dosyanın kabarık olduğunu söylüyor. Dosya bu şekilde atıl durumda kalıyor. Savcı neden sürekli değiştiriliyor? Bir an önce dava açılması gerekir.”

Ailenin sanal medya hesabından ise bir haftadır devam eden orman yangınlarına dikkat çekilerek, "Türkiye'nin bir çok yerinde yangınlar devam ediyor. Şanlıurfa Adliyesi önünde de 5 aydır bir yangın var. Kalp gözü açık olanlar, ancak bunu görebilir..."  mesajı paylaşıldı. 

MA / Emrullah Acar