Mardin’de yerlerine kayyım atanan HDP’li belediye eşbaşkanları ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetici ve üyelerin yargılandığı dava dosyasında ortaya çıkan gizli tanık skandalına bir yenisi eklendi. Nusaybin’de uygulanan sokağa çıkma yasağı döneminde aracı kaybolan M.Z.Ç. ile arkadaşı H.B. hakkında 2018 yılında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede beyanlarına yer verilen “Dicle” kod isimli gizli tanığın aslında hiç var olmadığı ortaya çıktı.

Mardin Cumhuriyet Savcılığı, 2016 yılında çalınan aracı o dönem sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği Nusaybin’de patlayıcı madde yerleştirilmiş şekilde bulunması üzerine M.Z.Ç. ve arkadaşı H.B. hakkında 2018 yılında soruşturma başlattı.

Gözaltına alınıp savcılık tarafından tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilen iki isim, Sulh Ceza Hakimliği kararıyla tutuklanmalarına yeterli delil olmadığı gerekçesi serbest bırakıldı. 

Cumhuriyet Savcısı Nurettin Güner tarafından iki isim hakkında 25 Mart 2020’de hazırlanan iddianame, sunulduğu Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 

“Kamu malına zarar verme”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma”, “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs” ve “örgüt propagandası yapma” iddiaları ile müebbet hapis cezası istenen M.Z.Ç. ve H.B. hakkındaki iddianamede, “Dicle” isimli bir gizli tanığın beyanları da yer aldı.

SAVCIYA GÖRE VAR, EMNİYETE GÖRE HİÇ OLMADI

Savcı Gürer, hazırladığı iddianamede gizli tanık “Dicle”nin “M.Z.Ç.'yi Zeki olarak bildiğini, Kışla Mahallesi’nde oturduğunu, ilçede bulunan örgüt mensuplarına kendisinde hurda bir araç olduğunu, bunu tamir ettirip istedikleri gibi kullanabileceklerini söylediğini duyduğunu, daha sonra bu aracın bombalı saldırıda kullanıldığını ve şüphelinin aracın kendi isteğiyle örgüt mensuplarına vererek eylemlerde kullandırdığını bildiği” yönünde beyanlarda bulunduğunu belirtti. 

MAHKEME EMNİYETE SORDU

Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanmalarına devan edilen sanık avukatlarının talebi üzerine mahkeme, gizli tanığın yeniden dinlenilmesi kararı verdi. 

EMNİYET’TEN ‘BÖYLE BİRİ YOK’ YANITI

Mahkemenin kararının tebliğ edildiği Mardin İl Emniyet Müdürlüğü, böyle bir gizli tanığın olmadığı yanıtı verdi.

Emniyet tarafından mahkemeye gönderilen cevap yazısında “Dicle” isimli gizli tanık ile ilgili şu bilgiler yer aldı: “Şube Müdürlüğümüzce tedbir uygulaması devam eden tanık dosyaları incelendiğinde ‘Dicle’ kod isimli kimliği gizlenmiş tanığa dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Konu ile ilgili Tanık Koruma Dairesi Başkanlığı görevlileri ile yapılan telefon görüşmesinde ise, ilgi sayılı müzekkerede belirtilen 2018/11440 soruşturma numaralı ve 2020/89 Esas numaralı dosyalar kapsamında DİCLE kod isim ile ifade veren herhangi bir tanık dosyası bulunmadığı öğrenilmiştir.”

İDDİANAMELERİN ALTINDA AYNI SAVCININ İMZASI VAR

Mardin’de daha önce HDP ve DBP’li siyasetçiler ile yerlerine kayyım atanarak tutuklanan belediye eşbaşkanları hakkında hazırlanan iddianamede beyanları yer alan gizli tanık “ML1Z0G7R1T (Malazgirt)”e yargılama sorasında yapılan araştırmada ulaşılamamıştı. 

Yine iddianamede yer alan “Boksör” isimli gizliği tanığın ifade tutanaklarının orijinallerinin olmadığı, “1AN4K0AR2A (Ankara)” isimi gizli tanığın Tanık Koruma Programı’nın iptal edildiği, “B19O9L6D2P0L1T5 (BOLD PİLOT)” ve Boksör’ün yine Tanık Koruma Programı’na hiç alınmadığı ortaya çıkmıştı.

HDP’li belediye eşbaşkanları ile M.Z.Ç. ve H.B. hakkında beyanlarda bulunan gizli tanıkların aslında var olmadıkları ortaya çıkan dava iddianamelerinin ortak özelliği ise, her ikisinin de Savcı Nurettin Güner tarafından hazırlanmış olması. 

Mezopotamya Ajansı / Ahmet Kanbal