Sanatçılar Girişimi, sanatçıların düşünceleri nedeniyle yargılanması ve yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek için çok sayıda sanatçının imzasıyla ortak bir açıklama yayımladı. Ahmet Telli, Levent Üzümcü, Adnan Özyalçıner, Ataol Behramoğlu ve Müjdat Gezen'in de imzacısı olduğu açıklamada, “Pek çok müzisyen, ressam, heykeltıraş, çağdaş sanatçımız günlük yaşamlarını sürdürme konusunda çözümsüz sorunlar yaşamaktadırlar. Ülkesine sevgiyle, onurla, özveriyle uzun yıllardır hizmet etmiş ve etmekte olan saygın sanatçı dostlarımız, büyük bir saygısızlıkla, değer bilmezlikle, güvenirliği kalmamış yargının önüne yem gibi, kurban gibi atılıyor” denildi.

Açıklamanın devamında, “Sizlere, emeğini, yeteneğini, halkının ve ülkesinin hizmetine sunmuş sanatçılar olarak sesleniyoruz: Mutluluğunuz bizim mutluluğumuz, mutsuzluğunuz bizim mutsuzluğumuzdur. Mutlu olmadığınızı biliyoruz, görüyoruz, seziyoruz, izliyoruz. Yaşadığımız koşullarda nasıl mutlu olunabilir ki” ifadelerine yer verildi. 

‘İNSANLAR İŞSİZLİK İLE BOĞUŞUYOR’

Koronavirüs salgınının hala can almaya devam ettiğine işaret edilen açıklamada, “Yeterince ağır bu belayla savaşırken çarşıda, pazarda, günlük yaşamda fiyatlar el yakıyor. İşçimiz, köylümüz, esnafımız, memurumuz, emekçimiz, çoğu dar gelirli, kimisi büsbütün gelirsiz insanımız, geçim sıkıntısıyla, işsizlikle boğuşuyor. Bu gününü kurtarmaya çabalarken yarınlarının ne olacağı bir karabasan gibi, kâbus gibi üzerine çöküyor. Yarının kaygısı, gençlerimizi ümitsizlik içinde kıvrandırıyor” denildi. 

KANAL İSTANBUL 

Yaşanan doğa katliamları nedeniyle ülkenin mahvedildiği ifade edilen açıklamada, “Gelmiş geçmiş en büyük deprem felaketinin beklenmekte olduğu İstanbul'umuzun üzerinde, Kanal İstanbul denilen ölümcül rant kılıcı sallanıyor” diye kaydedildi.

EN ÖN SIRADAYIZ!

Kıdem tazminatına yönelik saldırıların da kınandığı açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Sıradan ve kimileri cinayet, yaralama gibi yaşama hakkına yönelik cürümlerin sanıkları serbest bırakılırken, düşüncelerinden ötürü yargılanan aydınlar, gazeteciler, siyasetçiler cezaevlerine kapatılmış. Ölümle, sakatlanmayla sonuçlanan, bu nedenle de daha çok cinayete benzeyen iş kazalarında ve yanı sıra da annemiz, eşimiz, kızımız, kardeşimiz, sevgilimiz, canımız olan kadınlara karşı işlenen alçakça cinayetlerde, bütün dünya ülkeleri arasında korkarız ki en ön sıralardayız.

ÇÖZÜMSÜZ SORUNLAR YAŞANIYOR

Bütün bu haksızlıklar karşısında suskun kalamayan; duyarlı insan olma gereğini, sorumluluğunu yerine getiren, her zaman halkının yanında yer almış olan sanatçılar, yazarlar, gösteri ve dinletilerin yasaklanmış olması ve yayın dünyasının geçmekte olduğu dar boğaz nedeniyle, maddi olarak da her zamankinden daha çok sıkıntı içinde kalmış durumdadır. Özel tiyatrolar perdelerini tamamen kapatma tehdidiyle karşı karşıyadır. Pek çok müzisyen, ressam, heykeltıraş, çağdaş sanatçımız günlük yaşamlarını sürdürme konusunda çözümsüz sorunlar yaşamaktadırlar.

KORKMUYORUZ 

Korkmuyoruz, evet. Korkusuzluğumuz sıradan ve temelsiz bir cesaret değil, halkımızın ve ülkemizin yüksek değerlerine inancımızın sonucu olan sevgi ve bilinç birikimiyle ilgilidir. Korkmuyoruz. Bütün yurttaşlarımızı daha cesur daha özgüvenli, daha inançlı ve kararlı olmaya çağırıyoruz. Türkiye büyük bir ülkedir. Dünyanın göz bebeği ülkelerindendir. Aydınlanma değerlerinin beşiği olan batı ülkeleri de içinde olmak üzere, bütün dünyada aydınlanmanın yeniden doğuşuna öncülük edebilecek potansiyellere sahip bir ülkedir. Seslenişimizde sıraladığımız sıkıntılar aşıldığında, bu gerçek bütün dünyada bir kez daha görülecektir. Bu nedenlerle ve sonuç olarak, iktidar güçlerini başta düşünceyi açıklama özgürlüğü olmak üzere evrensel insan haklarına, ülkenin insan ve doğa kaynaklarına saygılı olmaya önemle davet ediyor, muhalefetteki güçleri de daha kararlı, daha cesur ve daha etkin olmaya çağırıyoruz. Türkiye sahipsiz değildir. Çünkü bu sevgili ülke, kendisinin yetiştirmiş olduğu ve her biri kendi alanında değerini bütün dünyaya kabul ettirmiş yazarlara, şairlere, müzisyenlere, ressamlara, tiyatro ve sinema sanatçılarına, sanatın her alanından seçkin, bilinçli, bütün varlıklarıyla yurduna ve halkına bağlı sanatçılara sahiptir."

İMZA ATAN SANATÇILAR 

İmzacı sanatçılar şöyle: Edip Akbayram, Sadun Aksüt, Gülcan Altan, Müjde Ar, Koray Ariş, Ekrem Ataer, Engin Ayça, Orhan Aydın, Enver Aysever, Rutkay Aziz, Taner Barlas, Bedri Baykam, Nihat Behram, Ataol Behramoğlu, Egemen Berköz, Gani Cansever-Heval, Metin Coşkun, Meltem Cumbul, Nevzat Çelik, Haluk Çetin, Melike Demirağ, Füsun Demirel, Erhan Doğan, Utku Erışık, Yücel Erten, Turgay Fişekçi, Müjdat Gezen, Fehim Güler, Tarık Günersel, Sadık Gürbüz, Emin İgus, Gülseli İnal, Ekrem Kahraman, Tuğrul Keskin, Arif Keskiner, Can Kolukısa, Macit Koper, Zülfü Livaneli, Zeynep Oral, Coşkun Özdemir, Denizhan Özer, Adnan Özyalçıner, Abdullah Nefes, Vedat Sakman, Adil Salih, Ferhan Şensoy, Yusuf Taktak, Cihat Tamer, Ahmet Telli, Sali Turan, Gülsen Tuncer, Dilek Türker, Levent Üzümcü, Nejat Yavaşoğulları, Ümit Zileli.