Suriye’nin İdlip kentine görev yapan Piyade Er Caner Sarmaşık’ın 29 Nisan günü nöbette iken şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin siz perdesi henüz aralanmış değil. Kırıklareli nüfusuna kayıtlı olan askerin Roman olduğu için bölüm komutanı tarafından uzun süredir aşağılanıp, mobbinge maruz kaldığı yönündeki bilgiler üzerine Sakarya’da yaşayan Romanlar Sarmaşık’ın ölümünün aydınlatılması için dün yol kapatıp, protesto gösterisi düzenledi. 

Bugün yazılı açıklama yapan Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 1. Komando Tugayı Komutanlığında görev yapan Sarmaşık'ın intihar ettiğini kaydetti. Bakanlık, olayla ilgili başlatılan adli ve idari tahkikatın sonuçlanınca kamuoyu ile paylaşılacağını duyurdu.

Piyade askere ilişkin dile getirilen iddialar üzerine ulaştığımız Sakarya Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tangel, Sarmaşık’ın bölük komutanı tarafından kalbinden silahla vurularak öldürüldüğünü ifade etti.

KOMUTANI AŞAĞILAYIP TEHDİT

Şırnak’ta askerlik yapan Sarmaşık’ın gönüllü olarak sınır harekatına katılıp İdlip’e gittiğini paylaşan Tangel, burada Şarmaşık’ın Roman olduğu için bölük komutanı tarafından aşağılandığı ve psikolojik baskı gördüğünü ifade etti.

Tangel, Roman erin yaşadıklarını şöyle anlattı:  

“İdlip’te belli bir süre sonra bölük komutanı Caner’in üzerine gidiyor. Roman olduğu için ‘Gel şopar, git şopar. Sen ancak teneke çalıp oynamayı bilirsin. Teneke çalsam zıplayıp, oynarsın’ şeklinde ithamlarla rencide edip, küçük düşürüyor. O da, ‘Ben buraya hakaret işitmeye mi, ayrımcılığa uğramaya mı geldim? Askerliğimi yapmaya geldim’ diyor. Ama komutanı bununla zıtlaşıp istediği kadar hakaret ediyor. Bunun üzerine Caner ailesini arayıp ‘komutanımız çok üzerime geliyor, bana hakaret ediyor, ne yapacağım bilmiyorum’ diyor. Ailesi de bunun üzerine muhtarlığa gidiyor durumu anlatıyor. Muhtarlık da bölük komutanını arıyor. Komutan ‘O bizim askerimiz, merak etmeyin. Hiçbir şey olmaz’ gibisinden konuşmalar yapıp, geçiştiriyor olayı. Bunun için de muhtar bir şey diyemiyor. Telefon kapatıldıktan sonra çocuğu ‘Gel lan şopar, sen aileni niye arıyorsun, bizi şikayet ediyorsun’ diyerek çağırıyor. Yine şöyle de bir cümle kullanıyor; ‘Allah’ın şoparı, geri zekalı. Seni bak ne yapacağım, seni gerekirse burada öldüreceğim, burada gömeceğim ve ailene de bu onuru, şehitliği yaşatmayacağım’ gibi cümleler kuruyor. Çocuk bunun üzerine yeniden ailesini arıyor durumu anlatıyor. Bu konuşmalar son konuşmaları oluyor. Birkaç gün sonra da çocuğun ölüm haberi geliyor.”

Tangel, intihar ettiği öne sürülen Caner’in balistik raporlara göre küçük silahla kalbinden vurularak öldürüldüğü bilgisini de verdi. 

'İNTİHAR SÜSÜ VERİLMEYE ÇALIŞILIYOR'

Caner’in solak olduğunu paylaşan Tangel, “İntihar eden bir kişi kendisini kalbinden vurmayı akıl etmez. Vuracaksa da kafasına sıkmayı akıl eder. Zaten bu çocukta söz konusu küçük silah verilmiyor. Elinde 24 saat uzun silah olan bir kişi neden komutanının silahını alıp, intihar etsin ve de kalbinden. İntihar eden kimse silahı kalbine doğrultmaz, direkt kafasına tutar. Bu bir kere mantık dışı. Bu komutan bu çocuğu vurmuştur. Ayrıca bu kardeşimizin 40 gün askerliği kalmış. 40 günü kalan biri neden intihar etsin. İntihar değil de intihar süsü verilmeye çalışılıyor. Birileri bunun üzerini örtmeye çalışıyor” dedi.

OLAY ARAŞTIRILSIN

Olayın araştırılmasını istediklerini söyleyen Tangel, “Devlet büyüklerine sesleniyorum. Bu ırk ayrımcılığı devam etmesin. Devam ederse biz bunun peşinde duracağız. Bu eylemleri Türkiye’nin her yerinde gerçekleştireceğiz. Lütfen daha büyük olaylara maruz kalmadan bu olayı araştırın” diye konuştu.