Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof.Dr. Naci Görür, Bingöl depreminin ardından açıklamalarda bulundu.

Naci Görür, "Karlıova'dan Doğu Anadolu Fayı başlar,  Adana'ya kadar devam eder. Kuzey Anadolu Fayı da Karlıova'dan başlar, İstanbul'a kadar devam eder. Karlıova zonu bu iki fayın kesiştiği yeri ifade eder. Dün meydana gelen 5.3'lük deprem bu zonda meydana gelmekle beraber, Doğu Anadolu fayının üzerinde değildi. Bu faya paralel bir fay üzerinde meydana geldi. Bu bölgeye sıkıntılı dedim bunun nedeni de Doğu Anadolu fayı üzerinde deprem beklediğimiz bir yer var o da Karlıova, Göynük arasında Bingöl kesiminde bu alan en son depremi 1876 yılında üretti ve o zaman 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretmişti. Ve oranın şu anda en az 7 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli var. Dünkü deprem meydana gelince bu zon içerisinde, aynı bölgede olan depremler birbirlerini tetikleme, birbirlerine stres transfer etmek gibi özellikleri olabilir. Yedisu dediğimiz alanda da deprem bekliyoruz, gerçekten ben endişeleniyorum. Yakın bir gelecekte Yedisu fayı üzerinde de deprem olabilir. Dünkü depremin olduğu yerde de bir tarafında sıkıntı var büyük deprem bekliyoruz, bir diğer tarafında da sıkıntı var" diye konuştu.
"Hazır olmadığımızı küçük depremler bile gösteriyor" diyen Görür, "Şu ana kadar İstanbul'da olan depremcik diyebileceğimiz, küçük depremlerde bile yıkımların hasarların olduğunu görüyoruz. Değişik rakamlar var, Çevre Şehircilik Bakanımız çıkıyor 200 bin binanın dönüşmesi lazım diyor. 200 bin bina demek minimumdan alıp 4 katlı deseniz her birinde de 2 daire dersek 8 daire yapar her bina da 200 bini 8'le çarparsanız 1 milyon 600 bin daire demektir. Her bir dairede 4 kişi yaşadığını düşünseniz. Demek ki olası bir depremde can güvenliği olmayan 4-5 milyon insan buluyorsunuz. Tabii bu binaların hepsinin bir depremde yıkılacağını düşünmeyin ama 4-5 milyon insan deprem çok ciddi yara alabilir hasar alabilir diye düşünün"  şeklinde konuştu.

'KÜÇÜKÇEKMECE BARAJI'NIN DEPREME KARŞI AYAKTA DURABİLECEĞİNİ SANMIYORUM'

Naci Görür, "Yapı stoku itibariyle hazır değil. İstanbul'u depreme hazırlamak yapı stoğuyla da olmaz. Halk zaten depreme hazır değil. Beklediğimiz deprem olduğu zaman İstanbul'da doğal gazdan ne kadar yangınlar ve patlama olacağını bilmiyoruz. İstanbul'da barajlar deprem sırasında barajlar ayakta kalacak mı acaba? Ben Küçükçekmece Barajı'nın depreme karşı ayakta durabileceğini hiç sanmıyorum.  Deprem olunca milyonlarca ton moloz ortaya çıkacak. Bu molozu nasıl kaldıracaksınız? Nereye bunları yığacaksınız? Bunları gömmekle bitmiyor. Toprağa gömerseniz insanları besin zinciri vasıtasıyla zehirlersiniz, ülkede kanseri patlatırsınız hastalığı yayarsınız. Bu konularda hazırlığınız olması lazım. Marmara Bölgesi Türkiye'nin kalbi bu iş gücü kaybını, bunu çalıştırmak düğmeye basarak olmaz, aylarca yıllarca sürebilir" şeklinde konuştu.