Hatay'ın Samandağ ilçesine bağlı Tekkebaşı Mahallesi'nde yaşayan Özçelik Ailesi’nin evine 16 Ocak günü polis ve jandarma ekipleri tarafından baskın yapıldı. Aile fertlerinin anlatımlarına göre, 18 yaşından küçük Ü. Özçelik’i gözaltına almak üzere eve baskın yapan polis ve askerler, evdekilerin kafasına silah dayadı. Çocuklarının başına silah dayandığını gören 70 yaşındaki anne Edibe Özçelik, kalp krizi geçirdi. Bunun üzerine hastaneye kaldırılan Özçelik, kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Yaşamını yitiren Edibe Özçelik'in oğlu Ufuk Özçelik, yaşananları MA’ya anlattı.

YANLIŞLIKLA AMCALARININ EVİ BASILDI

Kardeşi Ü.’yü gözaltına almak isteyen polis ve jandarmaların olay günü yanlışlıkla önce komşuları olan amcasının evine baskın yaptığını anlatan Ufuk Özçelik, kapısı kırılarak girilen evde içeride bulunanların darp edildiğini aktardı. 

Dışarıdan gelen sesler üzerine uyanan anne ve babasının pencereye çıkıp, ne olduğunu anlamaya çalıştığını belirten Özçelik, sonrasında yaşananları şöyle dile getirdi: "Babam ne kadar seslenirse seslensin, kimse cevap vermiyor. Silahlara ait lazer ışıklarının yansıdığını görünce evde polis veya askerlerin olduğunu anlıyor. Tam bizim evin kapısını açmaya çalışırken de kapıyı kırdılar. İçeriye girdikten sonra herkesin başına silah dayayıp, ters kelepçeleyerek yere yatırdılar. Diğer odadan gelen annem kardeşlerimin başına silah dayanıp, hakaretler edildiğini görünce fenalaştı. Müdahale etmeyi geçin ambulans çağırmamıza bile izin vermediler. Diyebilirim ki yarım saat boyunca annem can çekişti ama kimse yardım etmedi.” 

Kardeşi Ü.’yi bulamayan polis ve askerlerin daha sonra evden ayrıldığını söyleyen Ufuk Özçelik, fenalaşan annesini ise kendi imkanları ile Samandağ Devlet Hastanesi'ne kaldıklarını ifade etti.

'HASTANE MÜDAHALE ETMEDİ'

Hastanede annesine müdahale eden doktora “annemin vücudu soğuyor, ne olur yardım edin” dediğini aktaran Özçelik, doktorun ise 'Bir şey olmaz, anneniz bir şok geçirmiş o yüzden böyle' diyerek, sadece rutin kontrolleri yaptığını ileri sürdü. Durumunun daha da kötüleşmesi üzerine annesini buradan özel bir hastaneye götürdüklerini anlatan Özçelik, özel hastanedeki doktorun daha annesini görür görmez kalp krizi geçirdiği teşhisini koyduğunu ifade etti. 

Yapılan tüm müdahalelere rağmen annesinin kurtarılamayarak yaşamını yitirdiğini söyleyen Özçelik, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bu nasıl bir devlettir. Baskına geliyor ne bir sağlık ekibi var ne de bir ambulans. Haydi hepsini geçtik bizim ambulans dahi çağırmamıza izin vermediler. Hastaneye götürdük, hastane bile müdahale etmedi. Hem doktordan hem de baskına gelenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bu olayın peşini bırakmayacağız.” 

Yaşanan olaydan haberdar olması üzerine aile ile temas kurup, yaşananlar hakkında bilgi alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, konuyu verdiği soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı.

HDP’li vekil, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde şu soruları yöneltti:

“* Edibe Özçelik’in ölümü ile ilgili soruşturma başlatılmış mıdır?

* Herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan Edibe annenin operasyon esnasında fenalaşması, evindeki emniyet personelinin sorumluluğunda değil midir? Neden kalp krizi geçiren Edibe Özçelik’e tıbbi bir müdahalede bulunulmamış ve hastaneye kaldırılması için girişimde bulunulmamıştır?

* Sabahın dördünde düzenlenen operasyonla, evde yaşayan yurttaşların adeta olağan ‘suçlu’ olarak görülmesi hak ihlalidir. Bu hak ihlalini engellemek, yanlış girilen evdeki yurttaşlara da uygulanan yere yüzüstü yatırma ve kelepçeleme, kapıyı kırma olaylarının yaşanmaması için Bakanlığınız tarafından düzenlemeler yapılacak mıdır?

   

* Operasyonda evine yanlışlıkla girilen aile için emniyet personellerine herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?

* Olayın tanıkları tarafından ifade edilen, operasyon esnasında yurttaşların kafalarına silah dayanması iddiası doğru mudur? Bu iddia araştırılacak mıdır?”

MA / Hamdullah Kesen