Urfa'nın Karaköprü ilçesine bağlı olan ve yaklaşık 2 bin nüfusu bulunan Beydîn (İnanlı) Mahallesi’nde yaşayan aileler, bağlardan topladıkları üzümlerden pekmez, pestil ve kırma (kesme) gibi yöresel tatlar üretmek için kolları sıvadı. Gençlerin kentlere göç etmesi nedeniyle sayıları her geçen yıl daha da düşen üreticilerden birisi de Yıldırım ailesi.  

Kış mevsiminde Urfa merkezde, yaz aylarını ise Beydîn’de geçiren Yıldırım ailesi, pekmez, pestil, kırma, cevizli ve bademli sucuk, kuru incir ve kuru üzüm gibi ürünler yapıyor. Havaların sıcak olmasından kaynaklı bu yıl 10 gün erken pekmez yapımına başlayan aile fertleri, 20 gün boyunca ateş üzerine konulan kazanlarda pekmez kaynatacak.  

25 YILDIR AYNI YÖNTEM

Ailenin gençleri sabahın erken saatlerinde üzümleri toplamak için bağın yolunu tutuyor. Bu yıl yağışların az olması nedeniyle rekoltesinde düşüş yaşanan üzümler, toplandıktan sonra ezilerek önce şerbet haline getiriliyor. Büyük kazanlarda kaynatılan şerbet daha sonra toprakla mayalanıyor. Yıldırım ailesi, pekmeze güzel tat ve koku vermesi için ise, kazanın içine Xeşûl olarak adlandırılan bir bitki atıyor. 

Bir günün ardından kazandaki pekmez, zemini silindirlerle düzeltilen ve toprak üzerinde kazılan oyukların içine yerleştirilen naylonların üzerine dökülüyor. Güneşin altında bir gün mayalanan pekmez, daha sonra tekrar kazanlarda kaynatılıyor ve dinlenmeye bırakılıyor. Son olarak bidonlara doldurulan pekmez, pazar alanlarında satışa sunuluyor. 

DÜŞÜK KAZANÇ 

25 yıldır pekmez üreten Ayşe Yıldırım (54), zahmetli olan bu işi tüm zorluklarına rağmen severek yaptığını söyledi. Kolektif bir şekilde olmasa bu işi yapamayacaklarının altını çizen Yıldırım, “Çok yorucu bir iş, her aşamasının kendine özgü zorlukları var. Pek bir kazancımız olmasa da bu işi yapacağız. Emeğimizin karşılığını bazen alamıyoruz” diye konuştu. Pekmez yapımında çalışan 6 öğrencinin masrafı ve geçinecek kadar bir ücret kazandıklarını aktaran Yıldırım, "6 öğrenci, 3 yetişkin uğraşıyoruz ama bittiğinde ne kadara satacağız bilmiyoruz” diyerek ürünlerin ellerinde kalmaması için fiyatları bazen düşürmek zorunda kaldıklarını söyledi. 

RAĞBET YOK 

Eskiden pekmez yapımının daha zahmetli olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: “Eskiden taşıyıp evde yapma imkanları yoktu, üzümü kestiğimiz yerde pekmez yapardık. Su yoktu, bağa yürüyerek gidip gelirdik. Pekmezleri taşıması eziyetti. Şimdi traktörler var. Eskiden daha zor olmasına rağmen herkes yapardı ama şimdi daha az aile bu işle uğraşıyor. Bazıları yapacak kişi olmadığı için bıraktı, bazıları da kazanç olmadığı için. Yağmur yağmıyor artık, bağları kuruyanlar da oldu.”

MA / Emrullah Acar