Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü, öğrencileriyle Kürtçe ve Arapça konuştuğu için Kürtçe seçmeli dersleri seçmeleri konusunda öğrencilerini yönlendirdiği gerekçesiyle Akdeniz ilçesindeki Ulubatlı Hasan Ortaokulu’nda görev yapan Türkçe öğretmeni Hüdai Morsümbül hakkında soruşturma başlattı.

K24'ten Cesim İlhan'ın haberine göre "23 yıllık Türkçe öğretmeni Hüdai Morsümbül, görev yaptığı okulundan Yenitaşkent Yusuf Bayık Ortaokulu’na sürgün edildi. 

K24’e konuşan Morsümbül, sürgün gerekçesini şöyle anlattı:

“7 aydır sürdürülen bir inceleme var. Gerekçe; çocuklarla Kürtçe ve Arapça konuşmam, çocuklara ders esnasında Kürtçe, Fransızca, Arapça sözcük kökenleriyle ilgili bilgi vermem, kendimle ilgili bilgi verirken Kürt ve Alevi olduğumu belirtmem. Bir de Kürt komutanlarını araştırdığım iddia edildi. Ders kitaplarında Selahaddin-i Eyyubi’yi çocuklara araştırtmıştır. Bunun sonucunda çocuklar internette Selahaddin-ii Eyyubi’nin Kürt bir komutan olduğunu tespit edip sınıf panosuna asmıştı. Bunu zaten pek çok konu başlığında da yapıyoruz. Bu da soruşturma olarak yansıdı.”

Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ortaokullarda Kürtçe seçmeli ders kampanyalarına destek verdiği için hakkında bir başka soruşturma daha açıldığını belirten Morsümbül, şöyle devam etti:

“Seçmeli ders kayıtları sürecinde yönetmelik gereği öğrencilerin ve velilerin bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladım. O bilgilendirme gerçekleşmedi. Formdan Kürtçe çıkarılarak dağıtıldı, onu yine düzeltmeye çalıştım. Ardından da formun içinde Kürtçe olmamasına rağmen çocuklara Kurmanci ya da Zazaki seçebileceklerini belirttim. Tüm bunlarla ilgili yeni bir soruşturma açıldı. Ve o soruşturmanın içinde benim çocukları Kürtçe seçmeli derslere zorladığım iddiası da yer aldı. Seçmeli Kürtçe dersleri kampanyasının sonunda Mersin’e bin kitap gönderildi. Kitaplar Diyarbakır’dan kargo ile gelirken biz onları resmi bir törenle okuldaki kitap komisyonu incelemesinden geçtikten sonra okul kütüphanesine dâhil etmeyi planlıyorduk. Bununla ilgili yaptığım Twitter paylaşımı suç sayılmış. Bakanlığa şikayetten sonra az önce bahsettiğim incelemeye binaen benim sürgünüm gerçekleşiyor.”

“Gözaltına alınmak istendim”

Morsümbül, okula gelen sivil bir polis tarafından gözaltına alınmak istendiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Tüm bu süreç içerisinde okuldaki ihmaller o kadar artmıştı ki bu sürtüşmede beni alaşağı edemeyeceklerini gördükleri için başka bir şey uydurdular. İdarenin bilgisi dâhilinde öğretmenler odasında otururken silahlı ve sivil kıyafetli bir şahıs gelerek benim bir öğrenciyi darp ettiğimi, öğrencinin de karakola şikayet ettiği ve beni gözaltına alacağını belirtti. Ben de 657’ye tabi bir memur olduğumu, eğer öyle bir suç varsa okul içinde incelemenin tamamlanması ve savcılığa yansıması durumunda savcılığın da beni yazılı ya da telefon aracılığıyla ifadeye çağrılabileceğini söyledim. Bu şekilde beni gözaltına alamayacağını belirttim. ‘Ben de memurum, gerekirse seni kelepçeleyip götüreceğim’ diyerek bağırmaya başladı. Bu arada durumu öğrenciler de görüyordu. Ben öğretmenler odasına geçtim, şahıs da gitti. Diğer gün suç duyurusunda bulundum, bu gelen kişi gerçekten de polismiş. Bu polisin neden böyle başına buyruk davrandığı soruşturması savcılıkta yürüyor.”

Türkçe öğretmeni Hüdai Morsümbül, Kürtçe için çalıştığını ve bundan sonra Kürtçe öğretmeni olmak istediğini söyledi."