Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Ocak 2015'te evinin önünde oyun oynarken özel harekat polisleri tarafından hedef gösterilerek vurulan 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın katledilmesi üzerinden 7 yıl geçti. Cinayettin ardından her ne kadar hükümet yetkilileri, polisin olayla ilgisi olmadığını ileri sürse de ortaya çıkan görüntüler ve tanıklar, cinayetin polis tarafından işlediğini ortaya çıkardı. Başlatılan soruşturmada, zırhlı araçların çektiği görüntüler, polislerin telsiz konuşmaları ve polislerin telefon kayıtları dosyaya dâhil edilmedi. Cinayet nedeniyle tutuklanan Mehmet Nurbaki Göçmez ile komiser yardımcısı U.İ. ve özel harekat polisleri H.V., O.Ç. ve G.T. hakkında Cizre 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 

  

YEREL MAHKEMENİN KARARI

11 Kasım 2016 tarihinde karara bağlanan davada, sanıklardan Mehmet Nurbaki Göçmez’e “Olası kasıtla çocuğu öldürme" suçundan 13 yıl 4 ay, diğer sanıklar O.Ç., U.I., G.T. ve H.V’ye ise, “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” gerekçesiyle 6’şar ay hapis cezası verildi. Sanıklara verilen 6’şar aylık hapis cezası kararında da hükmün açıklanması erteledi.  

Kararın Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi'nde 2017 Haziran’ın onanmasıyla Kazanhan ailesi avukatları, bu kez temyiz için Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi de Temmuz 2019’da, "Kararda isabetsizlik görülmemiştir" diyerek itirazı reddetti. 

AYM’YE BAŞVURU

Avukatlar, bu kez de Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuruda bulundu. "Yaşam hakkı ihlali", "yaşam hakkı bağlamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğü ihlali" ve "adil yargılanma hakkı ihlali" gerekçeleriyle yapılan başvuruda, olayın detayları hatırlatıldı. Kazanhan'ın kasıtlı bir şekilde öldürüldüğü belirtilen başvuruda, soruşturmanın yalnızca bir polis memuru üzerinden yürütüldüğü ve diğer sanık polisler hakkında yalnızca suçu bildirmemekten soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulduğu hatırlatıldı. 

  

 TAZMİNAT DAVASI

Kazanhan’ın öldürülmesine ilişkin açılan tazminat davasında ise Mardin 1'inci İdare Mahkemesi, olayın “haksız tahrik altında” yaşandığına hükmederek, aileye 134 bin 202 liralık tazminat miktarını uygun gördü.  

ÖNLÜĞÜ VE SON FOTOĞRAFI

Polisler hakkında kurulan hükme karşı AYM’ye yapılan başvuru henüz sonuçlanmazken, anne Ayşe Kazanhan, oğlunun 6'ncı sınıf öğrencisi olduğunu ve katledildikten kısa bir süre sonra karnesinin eve geldiğini ifade ederek, önlüğünü ve katledildiği gün kameralara yansıyan son fotoğrafını saklayarak kendini teselli etmeye çalıştığını söyledi. Anne Kazanhan, aradan geçen zamana rağmen evlerinde halen yas havasının hakim oluğunu belirterek, bunu yapanlar hesap verene kadar mücadelesini sürdüreceğini vurguladı. 

ERDOĞAN’IN POLİSLERİ

Anne Kazanhan, oğlunun devlet tarafından açık bir şekilde katledildiğini belirterek, "Oğlum daha çocuktu ve kimseye zarar vermemişti. Erdoğan gidip çocukların başını okşayıp seviyor. Ama bizim çocuklara da ölümü reva görüyor. Ve tek bir gün bile çıkıp, ‘Nihat çocuktu neden katlettiniz’ demedi. Dilerim Allah’tan benim 7 yıldır yaşadığım acının aynısı yaşarlar. Bize, 'siz teröristsiniz'  diyorlar. Asıl terörist onlardır. Biz onurlu bir halkız ve kimsenin karşısında boyun eğecek başımız da yok. Tek başıma kalsam dahi oğlumun davasından vazgeçmeyeceğim. Benim oğlumu Erdoğan’ın polisleri katletti" dedi. 

‘HALEN 12 YAŞINDA’ 

Oğlunun katilleri bulunana dek mücadelesini sürdüreceğinin altını çizen anne Kazanhan, "Çocuklar karnelerini her aldıklarında O'nu hatırlarım. Ben o günü nasıl unutabilirim ki. Bütün Türkiye bir olup karşımda dursa da davamdan vazgeçmeyeceğim. Nihat'ım 3 Ocak’ta 20 yaşına girdi. Ama o halen 12 yaşında. Oğlum Beytullah’ın doğum günü de Nihat’ın katledildiği gündür” diye konuştu. 

MA / Zeynep Durgut