Merkez üssü Seferihisar ilçesinde 31 Ekim tarihinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 114 kişi yaşamını yitirirken, binlerce insan yaralandı. Depremin en çok etkilendiği ilçelerden biri olan Bayraklı ilçesine bağlı Manavakuyu mahallesinde yaşayan evleri hasar gören Suriyeli mülteciler diğer yüzlerce yurttaş gibi çadırda kalıyorlar. Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve yerel yönetimlerin getirdiği temel ihtiyaç malzemeleri ile yaşamlarını idame eden mültecilerin, aslı kaygıları deprem değil işsizlik. 

7 yıl önce Suriye'deki savaştan kaçarak ailesiyle beraber Bayraklı'ya yerleşen Halid Abud, depremin ardından kurulan çadır alanında yaşadığını söyledi. Evlerinde çok hasar olmadığını ancak çevre binalarda ağır hasarların oluştuğunu belirten Abud, "Polis eve girmeyin, tehlikeli dedi. Bu yüzden çocuklarla beraber çadırda kalmaya devam ediyoruz" diye belirtti. 

ASIL KAYGISI İŞSİZLİK 

İnşaatlarda fayans döşeme işini yaptığını söyleyen Abud, düşük ücretle, kayıtsız çalıştığını ifade etti. Yaşamlarını idame ettirmek için mecbur olduklarını dile getiren Abud, “Oğlum bu yıl kayıtlı çalışmaya başladı. Az da olsa evimize ekmek götürebiliyoruz. Depremle birlikte işler de durdu. Ne yapacağız bilmiyorum, deprem asıl hayatımızı, çocuklarımızın geleceğine vurdu" diye konuştu.

Oğlu ve eşinin 2 yaşındaki çocukları ile beraber Urfa'da kayıtlı olduklarını dile getiren Abud, imza uygulamasından dolayı her ay Urfa'ya gitmek zorunda kaldıklarını aktardı. Abud, "İzmir'e pandemiden dolayı naklini yaptıramadık. Torunum çok küçük ve hastalandığında burada kaydı olmadığı için tedavi ettiremiyoruz. Kış geliyor. Çadırdayız ve çocuk hastalanır diye çok korkuyoruz" dedi. 

EĞİTİM ALAMIYORUZ

Velisinin izni ile görüştüğümüz S. E. M. adlı çocuk ise, depremin ardından çadırda yaşamak zorunda kaldığını ifade etti. Ailesi ile savaşın ardından İzmir'e gelmesiyle birlikte burada büyüyen S. E. M., 6’ncı sınıfa gittiğini ancak pandemi nedeniyle eğitimlere katılamadığını söyledi. "Babam kağıt toplayarak geçimimizi sağlıyor. Paramız olmadığı için bilgisayar alamadı. Ben ve kardeşlerim bu yüzden online eğitime katılamıyoruz" diyen S. E. M., çevre çadırlarda bulunan ve kendisi gibi mülteci olan çocukların da online eğitim alamadıklarını aktardı. 

DEPREMİ İLK DEFA YAŞADIK

Deprem esnasında evde kardeşleriyle beraber olduğunu söyleyen S. E. M., "Depremi ilk defa yaşadık. Çok korktuk, annem dışarıdaydı, babam da işe gitmişti. Deprem bir daha olur diye korkuyorum" dedi. 

Mezopotamya Ajansı / Sevda Aydın