Batman’da 4 Eylül 1993’te partisinin İl Örgütü yöneticisi Metin Özdemir ile birlikte Elma Sokak’ta uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren DEP Milletvekili Mehmet Sincar, Mardin’in Kızıltepe ilçesi Fırat Mahallesi’nde bulunan mezarı başında anıldı. Anmaya Sincar’ın ailesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ömer Öcalan ve İmam Taşçıer, partililer ve çok sayıda kişi katıldı. Anma, yapılan saygı duruşu ile başladı. 

SİNCAR: BİZ DEĞİL DEVLET UTANACAK

Sincar'ın eşi Cihan Sincar, eşinin öldürülmesinin üzerinden geçen 27 yılda faillerinin ortaya çıkarılmamasının devletin ayıbı olduğunu söyledi. Sincar, “Devlet kendi milletvekilinin katilini bugüne kadar ortaya çıkarmadığı için utansın. Bir Hizbullahçıyı çıkarıp katili olduğunu söylediler, onu da serbest bıraktılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu failleri ortaya çıkarmak bizim borcumuzdur. Biz değerimize borçluyuz. Ömrümüz yettiği kadar. Bizim ömrümüz yetmez ise çocuklarımız bunun peşini, davanın peşini bırakmayacak. Sesimiz herkese gitsin. Bugüne kadar insanımız da partimiz de kendine göre bedelini ödedi” dedi.

Davanın zamanaşımına uğratılmak istendiğini dile getiren Sincar, “Biz davamızın peşini bırakmayacağız. Bu şeref ve namus bayrağıdır. Bu bayrağı taşıyacağız. Herkese de bu çağrıyı yapıyoruz. Söz veriyoruz mezarlık üstünde, demokrasi ve saldırılara karşı mücadele verenlerin mücadelesini devam ettireceğiz” diye konuştu. 

“Bizim başımız diktir” diyen Sincar, “Bizler değil, devlet utanacak. Biz yitirdiklerimize layık olmaya çalışacağız. Sözümüz sözdür” ifadelerini kullandı.

‘ÇARE KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ’

HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, demokrasi mücadelesinde bu zamana kadar açık açık veya faili meçhul bir şekilde çok sayıda siyasetçinin katledildiğini hatırlattı. Sincar’ın öldürülmesinin ardından Türkiye’de büyük bir utancın yaşandığını, köylerin yakıldığını, insanların göçertildiğini, 17 bin kişinin faili meçhul cinayetin yaşandığını anımsatan Taşçıer, yüzleşme çağrısı yaptı. Taşçıer, Türkiye’deki tüm sorunların çözümünün Kürt sorununun çözümünden geçtiğini vurgulayarak, çözüm için mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 

HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Kürt düşmanlığının devam ettiğini ifade ederek, buna karşı barışı ve demokrasi mücadelesini savunacaklarını söyledi.

‘SAVAŞ SİYASETİNİN GELECEĞİ YOK’

Sincar’ın mücadele arkadaşı ve eski DEP Milletvekili Ali Yiğit ise Sincar’ın katledilmesi ve sonrasında yaşananları anlatarak, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştüklerini ve sorunun çözümünün diyalog olduğu konusunda ortak fikir beyan ettiklerini söyledi. Demirel’in de kendileri gibi düşündüğünü ve savaşın çözüm olmadığını beyan ettiğini dile getiren Yiğit, sonrasında yaşanan süreçte Demirel’in söylemlerinin aksine savaş siyasetinin devam ettirildiğini belirtti. Bugün halen savaş siyasetine devam edildiğini belirten Yiğit, “Bu siyasetin geleceği yok. Bu siyaset ile çözüm olmaz. Halkımız iyi kardeşlik ve barış olmasını istiyor. Biz umut ediyoruz ki bu savaş bitecek, kardeşlik kazanacak, bu soruna çözüm bulunacak” dedi.

  

SİNCAR’IN KATİLİ SERBEST 

Sincar ve DEP Batman Yöneticisi Metin Özdemir,  4 Eylül 1993 tarihinde uğradıkları silahlı saldırı sonucu yaşamlarını yitirmişti. Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun 17 Ocak 2000’de İstanbul Beykoz’da hücre evi olarak kullanılan villada çatışma sırasında öldürülmesinden sonra başlatılan operasyonlar sonucunda açılan davada cinayetin Hizbullah’ın tetikçilerinden Cihan Yıldız ve Ejder Arpa tarafından işlendiği tespit edilmişti. 

2008 yılında Avusturya Viyana’da İnterpol tarafından yakalanan Cihan Yıldız Türkiye’ye iade edilmişti. Yıldız, Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamaların ardından Sincar cinayeti de dahil 6 cinayet ve 2 silahlı yaralama eylemlerinden sorumlu tutularak, 30 Mayıs 2013 tarihinde ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. 

Yıldız, verdiği ifadesinde Sincar'ın vurulması talimatını cezaevinde kalp krizinden ölen tetikçi Musa Özer ile yargılaması süren Hizbullahçı Mithat Yılmaz’dan aldığı belirtildi. Yıldız'la birlikte hareket eden ve aynı davada yargılanan tetikçilerden Sinan Yakut ise ifadesinde Sincar'la birlikte Ahmet Türk'ü de öldürme talimatı aldıklarını söylemişti.

Yıldız’ın avukatının müvekkilinin mahkûmiyetine neden olan davanın yapıldığı yargılamanın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence, uzun tutukluluk, adil yargılama haklarını düzenleyen 3, 5 ve 6’ncı maddelerinin ihlal edildiğini öne sürerek yeniden yargılama talep etti.

Bu süreçte İlke Haber Ajansı tarafından Yıldız’ın annesiyle görüşülerek konu gündemde tutuldu. Anne Yıldız, oğluna komplo kurulduğunu iddia etti. Yine söz konusu ajansa bu dönemde mektup yazan Cihan Yıldız da “derin güçler” tarafından kendisine komplo kurulduğunu iddia etmişti. 

2018 yılında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, söz konusu AİHS maddelerinin ihlal edildiğine karar vererek, yargılamanın yeniden yapılmasını istedi. Aynı kararda yargılanmanın durdurulmasına karar veren mahkeme, yurtdışına çıkış yasağı şartıyla Yıldız’ın tahliyesine karar verdi.

Özgür Gündem muhabiri Hafız Akdemir’i de katleden Yıldız’ın diğer Hizbullah sanıkları gibi örgütün yurtdışında bulunan kamplarına gittiği tahmin ediliyor.