AKP iktidarının 30 Ekim 2014'te toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) kararlaştırılan “Çöktürme Planı” doğrultusunda Kürt sorununa dair sarıldığı adımlardan biri kayyım atamaları oldu. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir yerel yönetim anlayışıyla büyükşehirlerden kırsal mahallelere kadar sosyal dayanışma alanlarının yaratılmasından halka ait alanların korunmasına, suyun halka ücretsiz veya sembolik bir ücretle verilmesinden toplu taşımanın ücretsiz olmasına kadar geniş bir periferide çalışmalar yürüten Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerine yönelik 11 Eylül 2016’da kayyım atamalarına girişildi. 

674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) dayandırılarak girişilen bu adımla 3 büyükşehir, 10 il, 63 ilçe ve 22 belde olmak üzere DBP’li toplam 96 belediyeye kayyımlar atandı.

Kayyım atamalarını meşru göstermek için iktidarca öne sürülen tüm iddialar, yazılıp çizilen tüm yalanlar ve karalamalara rağmen 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde DBP’nin bileşeni olduğu Halkların Demokratik Partisi (HDP) 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplam 65 belediye kazandı. Fakat 19 Ağustos 2019’da ikinci kez başvurulan kayyım atamaları sonucu kazanılan bu belediyeden dördü  ilçe ve ikisi belde olmak üzere 6 belediye yönetimi kaldı. 

Kayyım atanan belediyelerden biri Mardin Büyükşehir Belediyesi’ydi. 

Belediyeye 2016 yılında kayyım olarak atanan Mardin eski Valisi Mustafa Yaman yeniden kayyım oldu. Ancak Yaman’ın ikinci kayyımlığı 10 ay sürdü. Belediyede birbiri ardında ortaya dökülen skandallar üzerine AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 10 Haziran 2020’de görevden alınan Yaman’ın yerine Mardin Valisi ve kayyım olarak Mahmut Demirtaş atandı.

‘BAŞKANI, CUMHURBAŞKANI ATASIN’ 

Kayyım değişikliği, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde 17 Kasım 2016 ile 31 Mart 2019 tarihleri arasındaki yaptıkları inceleme sonucunda hazırladıkları raporun ardından geldi. Bakanlığa sunulan rapora dair dikkat çeken noktalardan biri “Belediye Meclisi’nin seçimle gelmesi ama başkanın Cumhurbaşkanı tarafından atanması hususu özellikle milli güvenliğimizin tehlikeye girdiği şehirlerde uygulanmasının daha yönetilebilir kentlerin oluşacağı şeklinde Müfettişliğimizce değerlendirilmektedir” ifadelerinin yer almasıydı.

YOLSUZLUKLARIN ARDI ARKASI KESİLMEDİ

Diğer HDP’li diğer belediyelerde olduğu gibi Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde de 17 Kasım 2016’dan 14 Nisan 2019’a kadar süren kayyım döneminde yaşanan tahribat 19 Ağustos 2019’dan sonra da devam etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aralık 2020’de Meclis’te yaptığı konuşmada kayyım atanan belediyelerin kaynaklarının halka harcandığını “Ohh, kaynaklar halka harcanıyor” sözleriyle iddia etti. 

Ancak 1 milyar 180 milyon TL’lik borç altına sokulan belediyenin kaynaklarının sınır ötesi operasyonlara, AKP’nin seçim çalışmalarına harcandığı ve büyük yolsuzluklar yapıldığı belgeleriyle ortaya çıktı. 

KAYYIM SOYGUNU 

Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin 31 Mart seçimlerinde HDP’li yönetime geçmesinin hemen  akabinde İçişleri Bakanlığı kararı ile belediye binasının girişine polisler yerleştirildi. Girişler polis kontrolüne alınırken, HDP döneminde kaldırılan beton bariyerler de yeniden belediye önüne yerleştirildi. Önceki dönem isimleri yolsuzluk, hırsızlık, cinsel saldırı ve usulsüz işlerle anılanların ilk ziyaretçisi olduğu kayyım yönetiminde soygun kesintisiz bir şekilde devam etti. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte AKP’li vekillere belediye kasasından alınan yüzbinlerce TL değerindeki hediyeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyetine yarım milyon değerinde yemek harcaması ile beraber yüzbinlerce TL değerinde usulsüz araç kiralama işleri kayyımın icraatları arasında yer aldı. 

Yeniden kayyım atanması ile birlikte Mardin’de 187 personel işten çıkarılırken, HDP yönetimi ile çalışmayı sürdüren bürokratlar hakkında “memuriyetten men” edilmeleri yönünde disiplin soruşturmaları başlatıldı. Kayyım yönetimi devam eden usulsüz ihaleleri ile belediye kasasını boşaltmayı sürdürürken, bu süre içinde 400 kişi kapasiteli otelde bin 271 kişiyi “ağırlama” becerisini de gösterdi. Kayyım yine 6 aylık süre içinde Mardinlilerin metreküpü 2 TL olan suyunu da 6 TL’ye yükseltti. Mardin’deki bu usulsüz işlemler Sayıştay raporlarına kadar yansıdı. Kentin tarihi dokusuna aykırı işlerle de gündemden düşmeyen kayyım döneminde belediye, kayyımın akrabaları/arkadaşları ile dolduruldu. 

TAŞINMAZLAR SATILIĞA ÇIKARILDI 

Mardin’de kayyım yönetiminde usulsüzlük ve yolsuzlukla yapılan işlerin ardı arkası kesilmezken, içinde yeşil alandan parka, okul alanından sağlık alanına kadar belediyenin 32 taşınmazı kayyım tarafından satılığa çıkarıldı. Olayın kamuoyuna yansıması sonucu oluşan tepkiler üzerine ancak bu taşınmazların satışları iptal edilmek zorunda kalındı.

BÜROKRATLAR İTİRAF ETTİ

Mustafa Yaman’ın 10 Haziran 2020’de görevden alınmasının ardından döneminde görev yapan bürokratların da neredeyse tamamı görevden alındı. Hemen ardından ise, belediyede gerçekleştirilen müfettiş incelemeleri sonucunda kayyım dönemine ilişkin çok sayıda soruşturma başlatıldı. Kayyım Yaman’ın yeğeninin de aralarında olduğu kayyım dönemi bürokratları ve iş insanları peş peşe gözaltına alınırken, soruşturmalar kapsamında 10 kişi tutuklandı. Onlarca kişiye “zimmet”, “ihaleye fesat karıştırma” usulsüzlükler nedeniyle davalar açıldı. Yapılmayan işlere milyonlar ödendiği, kayyımın manevi kızının düğün giderlerini bile belediye kasasından ödediği ortaya çıktı. 

Yapılan yargılamalarda “Etkin Pişmanlık Yasası”ndan yaralanmak isteyen kayyım bürokratlarının çok önemli itiraflarlarda bulunmalarına rağmen, sanıklar tek tek serbest bırakılmaya başlandı.

KAYNAKLAR OPERASYONLARA, MİT’E VE AKP’YE 

Kayyım yönetiminin uygulamalarını gözler önüne seren itiraflar, dönemin Kent AŞ. Genel Müdürü ve DEDAŞ Mardin İl Müdürü Mehmet Bulut ile iş insanı Şerif Acar’dan geldi.

Dönemin MİT Bölge Başkanı Okan Başaran ile ilişkilerini itiraf eden Mehmet Bulut, MİT saha sorumlularına belediyeden maaş bağlandığı, belediye kaynaklarının sınır ötesi operasyonlara aktarıldığı, 31 Mart yerel seçimlerinde AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Vejdi Kahraman ile AKP’li yöneticilere seçim çalışmalarında kullanılmak üzere elden para aktarıldığı, 15 milyonluk işlerin 45 milyona ihale edildiğini itiraf etti. 

Mehmet Bulut, bu itiraflarına rağmen yargılandığı davada “Her şeyi devlet için yaptık” savunmasına sarıldı.

İş insanı Şerif Acar ise, itiraflarında aldıkları işler karşılığında kayyım yönetimine 3.6 milyon TL rüşvet verdiğini, kayyımın arabasının dahi rüşvet parası ile alındığını söyledi.

SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDİ, MÜFETTİŞ YAPILDI

Savcılık, bu beyanlar üzerine kayyım Mustafa Yaman hakkında soruşturma başlatılması talebinde bulunduğu İçişleri Bakanlığı, izni vermedi. Üstüne üstlük Yaman, Mülkiye Müfettişi olarak görevlendirildi. Müfettişlerin yaptığı inceleme sonucunda görevden alınan Yaman’ın kenti terk etmesi sonrası yapılan incelemelerde 5 milyon TL bulunması gereken belediye iştiraki Kent AŞ.’nin kasasında bozuk 1 TL bıraktığı tespit edildi. Yaman’ın ismi şehrin her yerinden silindi, belediye logosu dahi değiştirildi. 

KAYYIM DEĞİŞTİ, İCRAATLAR SÜRDÜ 

Atanan yeni kayyım yönetimi, tüm bürokratları değiştirse de eskisinden geri kalmadı. Belediyeye getirilen yeni bürokratlar, Maraş, İstanbul ve Adana gibi kentlerden tercih edildi. Önceki kayyım yönetiminin izlerini sileceği iddiasında bulunan kayyım Mahmut Demirtaş yönetimi, önceki kayyım döneminde yapılan ancak kuruyan projeleri isim değiştirerek, daha yüksek fiyatlara yeniden inşa etmeye başladı. Bunların başında “Dikey Bahçe” projesi gelirken, projenin adı “Mini Mardin” yapılarak öncekinin 3 katına ihale edildi. Kayyım Demirtaş yönetimi, belediye taşınmazlarını satışı da sürdürdü. 

CAMİYİ DE SATTILAR

Önceki kayyım döneminde ihale ile satışa çıkarmanın aksine borç karşılığı Hazine ve Maliye Bakanlığı’na doğrudan satış işlemi gerçekleştiren yeni kayyım yönetimi ilk satışını Sadık Yay Camisi ve Kocatepe İlkokulu’nun da üzerinde olduğu taşınmazları sattı. Önceki dönem yapıldığı iddia edilen yollar yeniden ihale edildi, önceki dönem yapılan peyzaj çalışmaları mevcut yerinden sökülerek “yeni proje” diye başka bölgelere taşındı. Tüm bu süreçlerde Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyımının çalışma alanı Mardin’in Artuklu ilçesi ile Kızıltepe’nin dışına çıkmadı. 

MA / Ahmet Kanbal