Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne 2016’da kayyım olarak atanan Vali Mustafa Yaman, döneminde yaşanan yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, zimmet ve dolandırıcılık gibi suçlara ilişkin açılan davanın ilk duruşması 3 ve 4 Şubat’ta yapılan oturumlarla görüldü. Kayyım döneminin bürokratları ile ihalelerin verildiği kişilerin de aralarında olduğu 5’i tutuklu 14 kişinin “Dolandırıcılık”, “Zimmet” ve “Zimmete yardım” suçundan yargılandığı davada tutuklu 3 kişi tahliye edildi. Kayyım Yaman’ın yeğeni olarak bilinen Yunus Emre Akça ile kayyım tarafından belediye iştiraki Kent A.Ş.’de müdür yapılan polis memuru Ercan Uysaler’in tutukluluk halinin devamı yönünde karar verildi. Bürokrat olan sanıkların kendilerini “Kimi işlemleri usulsüz yapmışsak bile devlet için yaptık” sözleriyle savunduğu yargılamada, boşaltılan belediye kasasındaki paralar için “Sınır Ötesi operasyonlara gönderildiği” sanıklarca sürekli tekrarlandı. Yine yargılamada dönemin MİT Bölge Okan Başaran’ın ismi ile MİT Saha Çalışanı olduğu iddia edilen kimi isimlere dair ifadeler dikkati çekti.  

İTİRAFLAR 

Kayyımın yeğeni olarak tanınan Yunus Emre Akça, savunmasında kendilerinin hedef seçildiğini ileri sürerek, “Devasa ihalelere imza atmış daireler vardır mesela, Fen İşleri Daire Başkanlığı, Kırsal Yolar Daire Başkanları güçlü ihaleler yaptılar. Kent A.Ş.'de, MARSU’da iki küçük olay bulmuşlar. Kendi dairesinde 500 milyonluk ihalesinde yapan kişiler benim ismimi vermiştir” diyerek daha büyük yolsuzlukların araştırılmadığını söyledi. Akça, yine belediyede kayyım döneminde yönetici yapılanlar ile ilgili yaptığı “Kime dokunsalar altından tarikat, siyaset, vakıf gibi alt yapılar ve torpilliler olunca benim gibi Anadolu’dan gelmiş cengavere yüklenme gereği durmuşlardır” savunmasıyla tarikatların etkinliğine vurgu yaptı. 

‘MUSTAFA YAMAN DA SUÇLU’

Davada yargılanan isimler, “Suçu işleyenler arasında daire başkanları ve vali de vardır. Biz günah keçisiyiz” sözleriyle hem usulsüzlükleri kabul edip hem de dönemin kayyımı Mustafa Yaman’ın yargılanması gerektiğine ifade etti.  

5 AYRI VURGUN 

İçişleri Bakanlığı’nın kayyım döneminde belediyelerin “Paralar halka harcanıyor” iddiasının çürütüldüğü dosyanın iddianamesinde de çarpıcı detaylar yer aldı. Belediyede Mustafa Yaman’ın kayyımlık yaptığı her iki döneme ilişkin vurgunların yapıldığı 5 ayrı olaya yer verildi. Belediye iştiraki Kent A.Ş. üzerinden yapılan işlemlere dair iddianamede tespit edilen olaylar şöyle yer aldı: Çevre düzenlemesi ve peyzaj işi yaptırılan Sedir-Çam Ormancılık Gıda Nakliyat Turizm. Ltd. Şirketi’ne kesilen sahte faturalar, aynı firmaya yapım işleri adı altında yapılmamış işler karşılığında gerçekleştirilen ödemeler, MİT Saha çalışanı olduğu iddia edilen Songül Kılıç’a yapılan ödemeler, resmi olarak belediye personeli olmadıkları halde birçok kişiye personel gibi maaş ödenmesi ve Kent AŞ.’nin kasa hesabından usulsüz bir şekilde elden çekilen paraların ortadan kaybolması. 

8 MİLYONLUK VURGUN 

İddianamede yer alan olaylar üzerinden şahısların yaklaşık 8 milyon TL’lik vurgunu dosyaya konu edilirken, söz konusu rakam belediyenin altına sokulduğu bir milyar TL’lik borcun karşısında cüzi bir rakam olarak kaldı. 

MİT İLİŞKİSİ

Dosyada dönemin MİT Bölge Başkanı Okan Başaran’ın adı sanık Songül Kılıç ve dönemin Kent AŞ. Genel Müdürü Mehmet Bulut’un ifadelerinde sıkça tekrarlandı. Mehmet Bulut’un Songül Kılıç ile MİT Bölge Başkanı Okan Başaran aracılığı ile tanıştığını ve MİT elemanı olduğunu söylemesine Kılıç, Bulut ile tanışıklığının Mehmet Bulut’un kadın arkadaşı Esra Gözalan aracılığı ile olduğunu söyledi. Mehmet Bulut’un Kılıç’a yapılan ödemeleri dönemin MİT Bölge Başkanı Okan Başaran’ın “ricası” üzerine yaptığını belirtmesinin aksine Kılıç, kendisinin MİT ile ilişkisi olmadığını, yapılan ödemelerin de yardım bedelleri olduğu söyledi. İfadelerde Mehmet Bulut’un Kent AŞ. Genel Müdürü olduktan sonra başkaları üzerinden çok sayıda giyim, kafe ve lokanta tarzı iş yerleri açtığı da yer aldı. 

SAHTE FATURALAR

İddianamede yer alan bir diğer detay da, Kent AŞ.’nin gerçekte herhangi bir “peyzaj ve çevre düzenleme işi”, “nargile alanı düzenleme ve büfe yapım işi”, “konukevi yapım işi”, “gıda maddeleri alımı” gibi işleri yapmadığı halde yapılmış gibi gösterdiği yer aldı. Bu kapsamda Sedir-Çam Ormancılık Gıda Nakliyat Turizm. Ltd. Şirketine çok sayıda sahte fatura üzerinden bir milyon 471 bin 897 TL ödemenin yapıldığı belirtilirken, müfettişlerin belediyede yaptığı inceleme sonucunda peyzaj çalışmasına ilişkin herhangi bir mal alım satımı görülmediği belirtildi. Kesilen 9 ayrı fatura ile ilgili yapılan incelemeye dair müfettişlerin “Sözleşme, yaklaşık maliyet hak ediş raporu mal teslim tesellüm tutanakları, puantaj gibi herhangi bir bilgi, belge ve bulguya rastlanılmadığı” tespitine yer verildi. 

Dosya kapsamında Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlanan Mehmet Bulut konuya dair ifadesinde usulsüzlüğü itiraf ederek, herhangi bir konuk evi yapılmadığı, şirkete geçmişteki olan borçları için faturalar düzenlediklerini iddia etti. Firma sahibi Turaç Alkiş de ifadesinde Bulut’u doğrularken, seçimlerin yaklaşması nedeniyle ödeme alamaması üzerine ödemelerin bu şekilde yapıldığını belirtti. Alkiş ayrıca mal ve hizmet tedarik işlerinin ihaleye tabi olduğunu bilmediğini, belediyeden kendisine şifahi olarak verilen talimatlara göre hareket ettiğini savundu.  

PARAVAN ŞİRKET ÜZERİNDEN ALIM 

Yine Kent AŞ. bünyesinde yapılan petrol alımlarında da sahte faturalar düzenlendiği kaydedilen iddianamede “İhale yapılmadan akaryakıt alımları yapılması, sahte olduğu değerlendirilen faturalar ile akaryakıt alınmadığı halde akaryakıt alınmış gibi firmalara ödeme yapıldığı” belirtilerek, kurulan Mervan Petrol Ürünleri İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin de paravan olduğu tespit edildi. Söz konusu şirkete yapılan 206 bin 250,31 TL’lik ödemeye ilişkin bilgiler de yer aldı. 

ALINMAYAN PETROLE ÖDEME 

K. Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şirketine yine Kent AŞ. üzerinden akaryakıt bedeli olarak kesilen 100 bin TL tutarındaki faturanın elden ödenmiş gibi kasa çıkışının yapıldığı belirtilen iddianamede firma sahibine ise bir ödemenin yapılmadığı tespitine yer verildi. METAC Yol İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne toplam 1 milyon 331 bin TL ödeme yapıldığı belirtilen iddianamede, firma tarafından verilmesi gereken akaryakıtın ise, teslim edilmediği, ayrıca ödemesi yapılan akaryakıtın piyasa tavan fiyatlarının üzerinde olduğu tespit edildi. 

BELGELER YOK 

Kayyımın Danışmanı Bülent Erdolu’nun “fatura komisyonu” adı altında araç kiralama işlerinden 250 bin TL’ye yakın rüşvet aldığına dair belgeleri daha önce ortaya çıkan Turkuazlar Turizm Gıda İnş. Pet. Nak. San ve Tic. Ltd Şirketi ise, dosyada sadece 10 bin 12 TL’lik bir sahte fatura ile suçlandı. 

KASADA SADECE BOZUK 1 TL 

İddianamede yer alan bilgiler arasında en dikkati çeken ayrıntı ise, Kent AŞ’nin kasasından gerçekleşen elden para çıkışları ve kasanın durumu oldu. Müfettiş incelemelerine yer verilen iddianameye göre; Mustafa Yaman’ın görevden alındığı 11 Haziran 2020 tarihinden sonra 24 Haziran 2020’de müfettişler Kent AŞ.’nin kasasını açarak incelemede bulundu. Açılan kasada bir (1) TL bozuk para dışında bir paranın olmadığı tespit edildi. Söz konusu tespit kayıtlara “Şirketin kasası olarak kullanılan çelik kasanın Müfettişliğimizin nezaretinde 24.06.2020 tarihinde açıldığı ve kasanın içerisinde sadece bir (1) TL madeni para bulunduğu” ifadeleri geçti. Şirketin kasa hesaplarına göre; kasada 4 milyon 972 bin 832,86 TL’nin bulunması gerektiği ancak kasada 1 TL olduğunun görüldüğü belirtildi. 

PARALARIN AKIBETİ BELİRLENEMEDİ

Kent AŞ.’nin Vakıflar Bankası vadesiz hesabından toplamda 2 milyon 885 bin 778,48 TL elden para çektirildiği belirtilen iddianamede çekilen paraların Mehmet Bulut ve Ercan Uysaler’e verildiği yer aldı. Elden çekilen paraların akıbetinin ise tespit edilemediği, bu şekilde belediyenin zarara uğratıldığına yer verildi. İddianamede kayyımın yeğeni Yunus Emre Akça’nın tüm ihale işlemlerinde fiili olarak tek yetkili olarak görev yaptığı ve Mustafa Yaman’ın talimatı ile hareket ettiği belirtildi. 

Mezopotamya Ajansı / Ahmet Kanbal