Diyarbakır merkez Bağlar ilçesindeki Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinde bulunan Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğü binasının altına tünel kazılarak 11 Nisan 2017’de gerçekleştirilen ve resmi açıklamaya göre de 1’i polis 3 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırı ile ilgili M.H.M (22) ve M.O (22) hakkında Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 2'inci duruşması görüldü. M.H.M ve M.O., "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" ile “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme” suçundan olmak üzere 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet, aralarında  yaralanan polislerin de bulunduğu 561 müşteki için "Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" suçlarından ise 2 bin 424'er yıldan 6 bin 37'şer yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Mahkemede tutuklu sanıklar M.H.M., M.O. ve avukatlarının yanı sıra tanık S.D. hazır bulundu. Dosyaya yeni giren bir diğer tanık R.K. ise tutuklu bulunduğu Elazığ 2 Nolu Cezaevi'nde Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) odasında hazır edildi.

Duruşma, dosyaya gelen evrakların okunmasıyla başladı.

Tutuklu sanıklar M.H.M. ve M.O., dosyaya gelen müzakere cevaplarındaki aleyhe hususları kabul etmediklerini belirttikten sonra tanık R.K.’nin ifadesine geçildi. 

Tanık R.K ifadesinde, “Ben huzurda bulunan sanıklardan M.O’yu daha önce hiç görmedim. Sanık M.H.M olduğu söylenen kişiyi Şino olarak tanırım. Kendisini şuan hatırlayamadığım bir köyde Eylül isimli örgüt mensubuyla görüşürken görmüştüm. Kendisiyle konuşmuşluğum da var. Ancak sohbet şeklinde olan bir konuşma, örgütsel değildi. Eylül ve Dijwar kod isimli örgüt mensupları kendi aralarında yaptığı konuşmada polis okuluna tünel kazmak suretiyle yapılan bombalı saldırıda kullanılan patlayıcı maddelerin Şino tarafından götürüldüğü şeklinde konuşmalara şahit oldum” dedi.

'TANIK BEYANLARINI KESİNLİKLE YALANDIR'

M.H.M ‘nin avukatının talebiyle R.K.’ye sorulan soru üzerine R.K., “Şino kod olarak bildiğim M.H.M, Eylül ile kırsalda görüşürdü. İki üç kez görmüşlüğüm olmuştu. Şino’nun örgütsel konumunda bir bilgim yok. Milis mi örgüt üyeliği düzeyinde mi bilmiyorum” ifadelerini kullandı. M.H.M ise R.K.’nin ifadelerini kabul etmeyerek, “R.K.’yi ilk kez burada görüyorum. Söyledikleri tamamen yalandır. İfadeleri arasında çelişkiler vardır. Ayrıca beni Eylül kod isimli kişiyle gördüğünü, bazı şeyleri duyduğunu belirtiyor, o zaman herkes birbirini bu şekilde itham edebilir. Beyanlarını kesinlikle kabul etmiyorum, beyanları kesinlikle yalandır” dedi.

Sanıkların ve tanıkların ifadelerinden sonra duruşma savcısı, şikayetçi ve davaya katılmak isteyenlerin taleplerinin kabul edilmesini ve tutuklu sanıkların kaçma şüphesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

'DUYUMLAR CEZA YARGILAMASINA KONU OLAMAZ'

Daha sonra söz alan M.H.M.’nin avukatı Burhanettin Beşer, “Tanık R.K.’nin ifadeleri delil üretmeye yönelik ifadeler olduğu kanaatindeyiz. Duyumlar ceza yargılamasına konu olamaz. Bu nedenle R.K.’nin ifadelerinin dikkate alınmaması talep ediyoruz. Dosya içerisinde söz konusu tüneli kazılması görüntüleri vardır. Bu görüntülerde müvekkilim olmadığı gibi malzemeler üzerinde de bir vücut izine veya DNA’sına rastlanmamıştır. Geriye dönük görüntülerin celbini talep ediyoruz.  Bu kameraların incelenmesini ve müvekkilimin olay yeri çevresinde bulunup bulunmadığının tespit edilmesini istiyoruz” diye konuştu. 

Avukatların savunmaları ardından karar veren mahkeme, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne müzakere yazılarak olay tarihinden geriye doğru 3 ay süre ile tünelin kazıldığı iş yerini gören MOBESSE kayıtlarının varsa gönderilmesini isteyerek, duruşmayı Aralık ayına erteledi.