Hakkari’de 15 Ekim 2019 tarihinde yapılan ev baskınıyla gözaltına alınan ve 17 Ekim’de Hakkari Adliyesi’nde çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Yüksekova Belediye Eşbaşkanı Remziye Yaşar hakkında, 4 Şubat'ta Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasında tahliye kararı verilmişti. Kararın ardından savcılığın bir üst mahkeme olan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak iptal ettirdiği tahliye kararına karşı Yaşar’ın avukatları bir üst mahkeme olan 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmuş, mahkeme ise başvuruyu reddetmişti. 

Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi'nde olan Yaşar'ın avukatlarından Şoreş Diri, tutuklanma ve tahliyenin durdurulmasını değerlendirdi. Gece yarısı apar topar toplanan mahkeme heyetinin 11 klasörlük dosya hakkında 20 dakika içinde karar verdiğine dikkati çeken Diri, yargının iktidarın siyasi intikam aleti olarak işlev gördüğünü söyledi.

'SAHTE DELİLLER ÜRETİLDİ'

Dosyanın siyasi bir karar doğrultusunda hazırlandığını belirten Diri, iktidarın sadece eşbaşkanları değil, ona oy veren halkı ve aileleri de cezalandırdığını söyledi. Dosya içinde sahte deliller üretildiğini dile getiren Diri, Yaşar hakkında, “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan” iddiasıyla dava açıldığını belirterek, "302. maddeden dava açıldı. Daha sonra bu dava, Sayın Yaşar hakkında önceden açılan ve 'Yüksekova KCK Ana Davası' olarak bilinen dava ile birleştirildi. 4 Şubat’ta görülen duruşmada dinlenen tanıklar işkence altında ifade verdiklerini ve bu beyanları kabul etmediklerini dile getirdiler. Dava dosyasına eklenen bir belgenin 9 yıl önce dava dosyasına konulduğu ve 9 yıl aradan sonra yeniden dosyaya iliştirilerek müvekkilimiz hakkında sahte delil üretilmeye çalışıldığını gördük. Bu olay bile kendi başına Kürt siyasileri ve seçilmişleri üzerinde yürütülmek istenen sindirme politikalarının hukuka ne denli aykırı olduğunu tek başına ortaya koymaktadır” dedi.

DOSYA 11 KLASÖRLÜK KARAR 20 DAKİKADA ÇIKTI

İlk duruşmada tahliyesine karar verilen Yaşar'ın tahliyesinin çok hızlı bir şekilde durdurulduğunu hatırlatan Diri, “Yapılan yargılama sonucunda dosyanın içerisinde müvekkilimizin tutuklu kalmasına gerekçe olabilecek bir şeyin olmadığına kanat getiren yargılamayı yapan Hakkari 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi, müvekkilimizi tutuksuz yargılanmak üzere tahliye etti. Mahkemenin vermiş olduğu bu karardan sonra savcı, adeta siyasi odaklardan talimat almışçasına alelacele tahliye kararına itiraz ederek, 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Ve gece yarısı apar topar mahkeme heyeti toplandı. 11 klasörlük dosya hakkında 20 dakika içinde karar verildi. 4 Şubat tarihindeki duruşmada adeta bir hukuk garabeti yaşandı ve müvekkilimiz Remziye Yaşar, yeniden tutuklandı. Bu karara da yapmış olduğumuz itiraz Hakkari 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesince reddedildi” diye konuştu. 

‘ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞIYACAĞIZ’

Yaşar'ın 3’üncü kez aynı suç isnadıyla tutuklandığını ve bugüne kadar toplamda 35 ay tutuklu kaldığını vurgulayan Diri, "Yüksekova KCK davası olarak bilinen 38 sanıklı dosyada sadece müvekkilimiz tutuklu yargılanmaktadır. Verilen bu hukuksuz kararı Anayasa mahkemesine taşıyacağız” diye belirtti. 

'YARGI SİYASİ İNTİKAM ALETİNE DÖNÜŞTÜ'  

Daha önce müvekkili hakkında dosya hazırlayan hakim ve savcıların, FETÖ suçlamasıyla ya tutuklandığını ya da firari olduklarını belirten Diri, yargının iktidarın siyasi intikam aletine dönüştüğünü söyledi. Diri, şöyle devam etti: “Sonuç olarak bütün bu dava adında yapılanlar bir kez daha ortaya koydu ki yargı tam manasıyla iktidarın bir siyasi intikam aleti olarak işlev görüyor. Zira, 'KCK davaları' yargılama adı altında yapılan bütün yargılama süreçlerini yöneten ve düzenleyen hakim ve savcılar bugün ya FETÖ’den tutuklu ya da firari durumda. Yani bugün, birçok Kürt siyasetçi, FETÖ’cü hakim ve savcıların hazırladığı dosyalar nedeniyle tutuklanıyor. Bu aralar sıkça sorulan 'FETÖ’nün siyasi ayağı nerde?' sorusuna bir de buradan bakmakta fayda olacaktır. Çünkü FETÖ’cü hakim ve savcıların 'KCK Ana Davası' adı altında yaptığı ve halen bıraktığı yerden siyasi saiklerle yapılan 'hukuki süreç' görünümlü ama aslında tamamen siyasi intikam içerikli davalara bakmak lazım. 15 Nisan 2019 günü mazbatasını alarak göreve başlayan müvekkilimiz Yüksekova Belediyesini 680 milyonluk bir borç batağıyla devralmış ve kıt olanaklarla bu görevini layıkıyla sürdürmüştür. Sayın Remziye Yaşar’ın Belediye Eşbaşkanlığı döneminde herhangi bir usulsüzlük yapılmamış olup dava dosyasında da belediye işleriyle ilgili herhangi bir suçlama bulunmamaktadır.”