Koronavirüs (Kovid-19) salgınında tablo her geçen gün ağırlaşırken yaklaşık 1 milyon öğretmen 24 Ağustos tarihinde okullara döndü ve seminer dönemi olarak adlandırılan mesleki eğitim çalışmalarına başladı. Yeni eğitim yılı uzaktan eğitim ile 31 Ağustos Pazartesi günü başlıyor, 21 Eylül'de ise “seyreltilmiş” yüz yüze eğitimin başlaması planlanıyor. Fakat okullarda yeniden yüz yüze eğitime geçilmesi ve öğretmenlerin okullara dönmesi konusunda hala belirsizlikler var. Devlet okullarındaki fiziki imkanların birbirinden farklı olması, öğretmen ve öğrencilerin okula dönmesi konusun kaygı yaratan unsurların başında geliyor. Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel öğretim kurumlarının 15 Ağustos itibarıyla belirledikleri bir tarihte telafi, tamamlama ve uyum eğitimi yapabileceklerini açıklamıştı. Bazı özel okullarda öğrencilerle yüz yüze telafi eğitim süreci de başlamış durumda.

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Ankara Şube Başkanı Hülya Daran Deveci’ye göre, yüz yüze eğitimin 21 Eylül’e kadar yapılmayacağı yönündeki karara karşın özel okulların gelir kaybı yaşamaması için karar esnetildi.  Deveci, “Özel okul sahipleri talep etti, iktidar yerine getirdi” dedi.

 ‘EŞİTSİZLİK ARTARAK DEVAM EDİYOR’

Yeni eğitim yılı ile ilgili bir muğlaklığın olduğunun altını çizen Deveci, veli ve öğretmenlerin tedirgin olduğunu dile getirdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un uzaktan eğitim süresince 8 milyon öğrencinin Eğitim Bilişim Ağı (EBA) EBA platformundan faydalanamadığı yönündeki açıklamaları anımsatan Deveci, “8 milyon öğrenciye neden eğitim hizmeti ulaştırılamadı” diye sordu ve uzaktan eğitime erişememe sayılarının daha fazla olduğunu ekledi.

Geçtiğimiz eğitim döneminden bu yana eğitimde iyileştirmelerin yapılmadığını söyleyen Deveci, öğrenciler arasında var olan eşitsizliğin sağınla birlikte daha fazla derinleştiğini vurguladı. Deveci, çoğu öğrencinin tablet ve bilgisayarı olmadığını belirterek, Fatih Projesi kapsamında dağıtılmayan tabletlerin öğrencilere dağıtılması çağrısında bulundu. 

‘OLUMSUZLUKLARDAN MEB SORUMLU’

Öğretmenlerin görev tanımında olmamasına rağmen her gün öğrencilerin ateşini ölçeceğini belirten Deveci, olası olumsuzluklardan MEB’in sorumlu olacağını kaydetti. Okullarda birer sağlık görevlisinin bulunması gerektiği belirten Deveci, “Diyelim ki öğrencide ya da öğretim elemanında belirtiler var nereye alınacak? Ambulansa haber verildi gelene kadar bu kişi veya kişiler nerede ekletilecek revir yok, ayrı bir sınıf bunun için hazırlanmış değil. Yapılan tek hazırlık okullarda dezenfektan var ve öğretmenler maskeli” dedi.

‘SEYRELTME İÇİN YETERLİ DERSLİK YOK’

2012 yılında başlayan 12 yıllık zorunlu 4+4+4 eğitim sistemini ilk mezunlarını bu yıl vermesinden kaynaklı 9’uncu sınıfa başlayan öğrencilerin sayısında yüzde 50 artış yaşandığını ifade eden Deveci, dersliklerin "seyreltilmiş eğitim" için yetersiz olduğu söyledi.

Deveci, “9 sınıflarda çok yığılma var. Bir okulda geçen sene 6 tane 9’ucnu sınıf şubesi varken bu sene sayı 12’ye çıkarıldı, geçen sene 20 kişilik sınıflar varken bu sene 40'a çıkarıldı. Bu kalabalığa hangi tuvaletler, yemekhaneler, kantinler yeterli olacak” diye sordu. Çözüm olarak atıl durumda bulunan binaların kullanılması gerektiğini söyleyen Deveci, “Ayrıca havaların yağışlı olmadığı yerlerde uzun bir süre açık alanda dersler işlene bilinir. Şuanda çocukların eğitim hakkı elinden alınıyor. Bu önlemleri almayarak çocuklara büyük bir haksızlık yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Öğrenci velilerinin Veli-Der’i arayarak kaygılarını dile getirdiklerini de paylaşan Deveci, “Okulların hijyenik olmaması, yeterince hazırlık olmaması, şeffaf olunmaması, aradan aylar geçmesine rağmen okullara sadece bir dezenfektan konulmasında öteye bir tedbir alınmaması gibi sorunları düşününce doğal olarak endişeleniyorlar" dedi.

‘BU ŞARTLARDA GÖNDERMEM’

Velilerin “okullar açılsa bile ben bu şartlarda çocuğumu okula göndermem” dediğini belirten Deveci, alınması gereken önlemlere dair şunları söyledi: “Sınıflar çok kalabalık 40 kişilik sınıflardan, seyreltilmiş eğitimden söz ediliyor ancak bunun nasıl yapılacağı ile ilgili açık bir şey yok. Olması gereken eğitim elbette yüz yüze eğitim fakat temiz okullar, seyreltilmiş sınıflar, daha çok eğitim emekçisinin atanması gerekir. Her okulda bir sağlık çalışanının bulunması gerekiyor. Okula ulaşım ve kalabalık servislerle alakalı önlemler alınmalı. Temizlik malzemelerin eksiksiz olması ve temizlik emekçilerinin sayısının artırılması gerekiyor. Bunun için MEB’in ek bütçeye ihtiyacı var ama bu yönde bir açıklama yapılmadı, böyleye kaygılarımız bir kat daha artıyor.”

 Mezopotamya Ajansı / Emrullah Acar