Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Dibek (Derxust), Yolçatı (Sisê), Çağdaş (Cinezur), Henyat ve Cımar mahalleleri arasında bulunan kırsal alanda 28 Temmuz tarihinde başlayan yangın, 5 gün sürdü.  Yangına müdahale eden bölgedeki mahalle sakinleri, yangını yer yer kontrol altına aldı, ancak soğutma çalışmaları yapılmadığı için yangın rüzgârın etkisiyle yeniden etkili oldu. İtfaiye ve Orman İl Müdürlüğü’ne bağlı iki araç, sadece belli bir nokta yangına müdahale ederken, 5 günün ardından yurttaşların kontrol altına alıp söndürdüğü yangında, yüzlerce hektarlık alan küle döndü. Bölgedeki yerleşim yerlerine sıçrayan yangında mahallilere ait bağ ve bahçeler yandı, doğadaki binlerce canlı yok oldu. Yangın başta Yolçatı olmak üzere bölgedeki mezarlıklara da sıçrayarak zarar verdi. 

5 gün boyuncu gece gündüz yangını söndürmek için mücadele eden Yolçatı Mahallesi sakinleri, hayvancılık ve çiftçilik yaparak geçindiklerini belirterek, yangında yaşadıklarını anlattı. 

‘KİMSELER YARDIMA GELMEDİ’

Yangında zarar gören Yolçatı Mahallesi sakinlerinden 73 yaşındaki Emine Akdemir, yangının günlerce sürmesine rağmen orada yaşayan mahalleli dışında kimsesinin kendilerine yardım etmediğini belirterek, hem yaşlı hem de engelli olmalarından dolayı yangın esnasında çok korktuklarını anlattı. Akdemir, “Yangında bizi kardeşim ve onun çocukları kurtardı. Evin etrafı ateşlerle çevriliydi, kardeşim ve çocukları evin önündeki yangını su ile söndürerek bizi kurtardı. Günlerce yangın sürdü, yardım çağrısında bulunmamıza rağmen kimseler yangını söndürmeye gelmedi. Yangında 18 ceviz, 56 adet nar ve elma ağacım, tütünüm ve kaplardaki 100 litre sütümüz yandı.  Birileri yardıma gelseydi, hiçbir zararımız olmayacaktı. Ama şimdi zararımız çok fazla. Yangın nasıl oldu, nasıl çıktı, onu da bilmiyoruz. Şu an tek istediğimiz bizim zararımızı karşılasınlar” dedi. 

HAYVANLARI SON ANDA KURTARDI

Hayvancılık yaparak geçimini sağlayan Recep Bayram ise yangın mahallelerine ulaştığı vakit köyde olmadığını, fakat haberi alır almaz geldiğini dile getirerek “5 dakika daha geç gelseydim bütün hayvanlarım ölürdü” sözleriyle yaşadıklarını anlattı. Bayram, “Köye vardığımda zaten köy yanıyordu. Yangından 150’ye yakın büyükbaş hayvanımı ve atlarımı kurtardım. Bütün köylüler ateşi söndürmek için uğraştık ama ağaçlarımız ve ekinlerimiz yandı. Onları kurtaramadık. Köyde herkesin zararı var. Ben sadece hayvanlarımı kurtarabildim. Yetişmeseydim hepsi yanacaktı. Zaten hayvanlarım dumandan zehirlendikleri için iki günde ancak kendine geldi” diye aktardı. 

‘KÖYLÜLER SEFERBER OLDU’

Bölgede yurttaşların ağırlıklı olarak hayvancılık yaptığını ifade eden Bayram, çok büyük bir tehlikeyi atlattıklarını ifade etti. Olay yerine belediye ve itfaiye ekiplerinin çok geç geldiğini dile getiren Bayram, “Yangın yayılınca belediyeye ve itfaiyeye haber verdik. Ateşi söndürmek için bir tane itfaiye aracı geldi ama o da yeterli olmadı. Ateşe su sıkıyordu ama soğutma olayı olmayınca ateş durmuyordu. Birçok ağaç ve ekili alan yandı. Bizler de yangını söndürmeye çalışıyorduk. Zaten yangında bütün köylüler seferber oldu. Hayvanları kurtardık ama ağaçlarım, tütünlerimin hepsi yandı” diye konuştu.  

‘HER YIL YANGIN ÇIKIYOR’

Mahallilerden Ramazan Bulut (53) da yangını sadece köylülerin söndürdüğünü belirterek, “Sadece bir tane itfaiye geldi. Bütün köy yanarken o itfaiye ne yapabilir ki. Bir yeri söndürmeye çalışıyorlardı, sonra başka yere gidiyorlardı, geldiklerinde iki saat gibi bir zaman geçiyordu. Tekrar geldiklerinde yangın önceye oranla 3-4 kat oluyordu. Bağ ve bahçelerimizin hepsi yandı. Yangını bütün köylüler seferber olsa da yine çözüm olamıyorduk, çünkü yangın bayağı büyüktü. Yangının nasıl çıktığını bilmiyorum ama her yıl buralar yanıyor. Bizim zararlarımız için bize yardım etseler iyi olur” ifadesinde bulundu. 

GAZETECİLERİN AYAKABILARI ÇIKARILDI

Haber için Yolçatı Mahallesi’ne giden muhabirlerimizin bulunduğu araç, dönüş sırasında Kocaköy girişindeki jandarma kontrol noktasında durduruldu. Araçtan indirilen gazeteciler kimlikleri alınarak Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirildi. Beton blokların arkasına götürülen ve üstleri taciz edercesine aranan 2 gazeteci, ayakkabıları çıkarılarak çoraplarına kadar arandı. Aramanın ardından araçlarına binen gazeteciler, Diyarbakır’a döndü. 

MA / Ergin Çağlar - Cahit Özbek