Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'e ailesinin getirdiği elbise, cezaevi idaresi tarafından içeri alınmadı. Leyla’nın kızı Sabiha Temizkan, olayı sanal medya hesabından duyurdu. Sabiha, elbisenin fotoğrafını paylaşarak, "Annem Leyla Güven’in bu elbisesi cezaevine alınmadı. Sıkı durun nedenini açıklıyorum; RENKLERİ. Evet, bir bölücü elbise cezaevine girmeden etkisiz hale getirildi" dedi.

‘AYM içtihatlarına uymuyor’

Cezaevinin tutumuna ilişkin konuşan Leyla'nın avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, Leyla hakkında açılan davalar ve verilen cezalara ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin kendi içtihatlarının açık olmasına rağmen sessizliğini koruduğunu belirtti. Reyhan, yaptıkları başvurularının karara bağlanmadığını ve Leyla’nın tutulduğu Elazığ Cezaevi’nde de diğer tutsaklarla birlikte ciddi ihlallere maruz kaldığını söyledi. Reyhan, “Verilen cezaların tek başına değerlendirilebilecek olgular olmayıp, bir bütün olarak Kürt siyasetçilere son 7 senedir ağır şekilde uygulanan sistematik yargı baskısı olarak açıklanabilir” şeklinde konuştu.

‘Demokratik meşru çalışmalarda bulunmuş’

Leyla'nın geçmişte iki dönem belediye başkanlığı, bir dönem Urfa vekilliği ve son olarak milletvekilliği düşürüldüğü güne kadar da Hakkari milletvekilliği yaptığına işaret eden Reyhan, “Tüm yaşamını muhalif siyaset içerisinde demokratik ve meşru çalışmalarla geçirmiş biridir. Ancak maalesef kendi Anayasa'sına dahi uymayan bir yargı pratiği olduğu için tarafı olunan AİHS de Sayın Leyla Güven şahsında günlük olarak ihlal edilmektedir” sözlerine yer verdi.

‘Hukuksuz yaklaşımlar zirveye ulaştı’

Reyhan özellikle son zamanlarda cezaevlerinde Kürt siyasetçilere dönük baskılara değinerek, Kürtçe şarkı söyleyip halay çekmek istedikleri için disiplin cezasıyla karşı karşıya kaldıklarını kaydetti. Reyhan, “Sayın Leyla Güven ve kendisiyle birlikte HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen ve diğer tutuklu kadınlara disiplin cezası verilmesi ardından dün de yeni bir skandal gerçekleşti. Sayın Leyla Güven'e kızı tarafından gönderilen elbisede birçok rengin yanı sıra bazı motiflerin içinde sarı, kırmızı, yeşil renklerin bulunduğu için elbise ona verilmedi. 21’inci yüzyılda bir halkın diline ‘anlaşılmayan dil’ diyen zihniyet bugün de renklere karşı düşmanlık sergiliyor. Bunu anlamak zaten mümkün değil lakin bu fütursuz ve hukuksuz yaklaşımlar artık zirveye ulaştı diyebiliriz. Bununla ilgili de itirazlarımızı sunacağız” ifadelerini kullandı.

‘Münferit bir olay değil’

Bir yandan haksız ve keyfi tutuklamaların devam ettiğine dikkat çeken Reyhan, son olarak şunları ekledi: “Kürt siyasetçilerinin bulunduğu cezaevinde bir gram huzur ve hak bırakılmıyor. Şu an yaşananlar başından itibaren devam eden yönelimlerin bir parçasıdır ve münferit olarak değerlendirilemez. Cezaevinde Sayın Leyla Güven'e ve diğer seçilmişlere yönelik bu ihlallerin son bulmasının tek bir yolu var; o da hukuksuz şekilde tutulmalarına derhal son vermektir.”