İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), 3 Mayıs 2018’den bu yana kurulamıyor. PİA’nın kurulması için yapılan başvuru üzerinden geçen zaman boyunca, 32 yeni siyasi parti kuruldu. Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü resmi internet sitesinde “Siyasi Parti Kuruluşu Nasıl Yapılır?” başlığı altında, “Siyasi partiler, bildiri ve belgeleri İçişleri Bakanlığı'na verilmesiyle tüzel kişilik kazanırlar” deniliyor. Söz konusu bildiri ve belgeleri 20 kez bakanlık binasına götüren parti yöneticileri karşılarında “muhatap” bulamıyor.

Son üç gündür mesai saatleri içerisinde bildiri ve belgelerini İçişleri Bakanlığı’nın Çankaya ilçesinde bulunan adresine götüren PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç ve PİA Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir, yaşadıkları süreci Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.

‘TEK MUHATAP POLİS’

PİA’nın resmiyet kazanması için ilk başvurunun yapıldığı 3 Mayıs 2018’den bu yana kendilerine randevu verilmediğini ifade eden partinin Genel Başkanı Mehmet Kamaç, mücadelelerini Ankara’ya taşıma kararı aldıklarını söyledi. 12 Ocak 2021’de başvuru için 20 kez İçişleri Bakanlığı binasına gittiklerini söyleyen Kamaç, “İlk gün gittiğimizde bize siyasi parti masası ile ilgilenen kişinin olmadığını belirterek, bir sonraki gün için randevu verdiler. Bir sonraki gün söyledikleri saatte gittik ancak yine yetkili kişinin olmadığını iki hafta sonra gelmemizi söylediler. Ancak bu söylemler yaklaşık 3 yıldır tekrarlanıyor. Bizde partimizin resmi bir şekilde kurulması için hakkımız olan dilekçeyi vermeden binadan ayrılmayacağımızı söyledik. İki gündür mesai saatleri içinde bakanlık binasına gidiyoruz, polisler tarafından ablukaya alınıyoruz ve gözaltına alınmakla tehdit ediliyoruz. Polis devletinde yaşadığımız için iki gündür bakanlık yetkilileri yerine polis ile muhatap oluyoruz” dedi.

‘KÜRTLERE ÖZGÜ ÖZEL BİR POLİTİKA’

Kürt partileri üzerinden özel bir politika uygulandığına dikkati çeken Kamaç, “Bu politika Kürtlerin örgütlü bulunduğu her yerde kendini gösteriyor. Son üç yıldır yaşadıklarımız sadece bize dönük bir yaklaşım değil, temelleri Kürdistan’dan çıkan bir siyasi oluşuma karşı alınan bir yaklaşım. Kürtlerin kendini örgütlemesini istemiyorlar. Başvurumuzdan sonra onlarca parti kuruldu, sorun evraklar değil Kürt partisi olma. Biz ‘kabul edilmiyor’ diye vazgeçecek, sinecek insanlar değiliz. İçişleri Bakanlığı dilekçemizi kabul edip yürürlüğe sokana kadar başvuru yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

‘SONUÇ ALANA KADAR GİDECEĞİZ’

İçişleri Bakanlığı binasında bugünden itibaren nöbet başlatacaklarını dile getiren Kamaç, “Sonuç alana kadar her gün mesai saatleri içinde bakanlık binasına gideceğiz. Hem fiil direneceğiz hem de hukuksal olarak girişimlerimizi devam ettireceğiz. Bu toplumsal bir sorun, demokratik, özgürlük isteyen siyasi toplumlar bu hukuksuzluğa karşı ses yükseltmesi lazım. Bu hukuksuzluğa karşı birlikte mücadele etmemiz gerekir” ifadelerinde bulundu.

‘3 GÜN 3 YIL OLDU’

İnsan ve Özgürlük Partisi’nin yasal olarak var olduğunun altını çizen PİA Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir ise 3 gün sürecek işlemlerin 3 yıla yakın bir süredir hukuksuz bir şekilde yapılmadığını belirtti. İçişleri Bakanlığı'nda yetkililerin kendilerine karşı tutumlarının değişken olduğuna değinen Bozdemir, “Dilekçe vermek için 20’den fazla kez bakanlık binasına gittik ve şuna kanaat getirdik; Bakanlık binasında bir ikna odası var. Bizimle muhatap olan herkes önce olumlu konuşuyor ancak sonra bir odaya gidiyorlar, susarak geri geliyorlar. Hiç kimse bu mantıksızlığı kabul etmiyor, susma nedenlerini sorduğumuzda ise ‘ben bilemem üstlerim bilir’ diyorlar. ‘Üstelere’ ulaşmak istediğimizde ise ‘yok’ cevabı ile karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.

MUHALEFETE DESTEK ÇAĞRISI

Yetkililerin suskunluğunu mafya yasası olan "Omerta Suskunluk Yasası"na benzeten Bozdemir, şunları söyledi: “Mafya yasaları uygulanıyor, kimse konuşmuyor.  PİA’nın kurulamama aşamaları tam da Türkiye’nin 2015’ten bu yana panoraması gibi görmek gerekir. Bu yaşananlar yalnız geçmişi değil, gelecekte de nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalacağımızı da gösteriyor. Muhalefet partileri bize yapılanlara karşı sessiz kalmamalıdır. HDP belediyelerinde kayım atandığında ses çıkarılsaydı şimdi deneklere kayyım atamanın önü açılmaz, CHP'li belediyelere kayyım atanır mı diye konuşmazdık. İçişleri Bakanlığı’nın hukuksuzlukları ifşa etmek için her gün mesai saatleri içerisinde bakanlık binasında nöbet tutacağız. Demokratik ve özgür bir yaşam isteyenlerden destek bekliyoruz.”  

MA/ Emrullah Acar