Yargıtay 18'inci Ceza Dairesi’nin 15 Eylül'de Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile ÇHD Üyesi Avukat Barkın Timtik’e İstanbul 37'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen cezalar için bozma kararı vermesi sonrası başlayan yargılamanın ikinci duruşması görüldü. İstanbul 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 4 yıl 7 aydır tutuklu olan Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik ile diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Hüda Kaya ile Dilşat Canbaz Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Avrupa'dan gelen baro temsilcileri ve çok sayıda avukat da takip etti.

KOZAĞAÇLI: USUL REZİLLİĞİNE BATTIK

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak 4 yıl 7 aydır tutuklu bulunan Selçuk Kozağaçlı savunma yaptı. Yargıtay ilamı ve verilen birleştirme kararı da dahil kararların hiçbirinin kendisine tebliğ edilmediğini belirten Kozağaçlı, “Tutuklu bir sanık olarak bugün bana 'Yargıtay ilamı ve diğer kararlar hakkında ne düşünüyorsunuz?' diye soruyorsunuz. Bu sürecin tamamı yanlış. İçlerinde sadece bir tane doğru karar var, o da sizin mahkemeniz tarafından verilen karar. Dedi ki sayın mahkemeniz, 'Bu iki dosya aynı, bu dosyaları birleştirelim'. İşte isabetli karar budur ve eğer bu dosyalar birleşseydi bugün Ebru Timtik yaşıyor olurdu, biz senelerdir tutuklu olmazdık, Aytaç Ünsal sakat kalmazdı ve arkadaşlarımız hükümlü duruma düşmezdi. Bunlar yapılmadı ve biz böyle ağır bir adaletsizliğe maruz kaldık. Yani boğazımıza kadar usul rezilliğine battık” dedi.

TİMTİK: USULEN ÇOK HATA YAPILDI

Ardından söz alan tutuklu avukat Barkın Timtik, usulen çok sayıda hata yapıldığını söyledi. Timtik, “Birleştirmeyi zaten kabul etmişsiniz, bu aşamadan sonra bize Yargıtay kararı hakkında ne düşündüğümüzü sormanız usule uygun hale getirmez. İşin içinden çıkmanız çok zor, bu dosyanın arasında bir avukatın canı var çünkü. Şimdi bize bu dosyayla ilgili beyan soruyor olmanız dosyayı hukuki hale getirmez. Gitti giden. Artık usuli olarak bu dosyayı yoluna koyamazsınız. Herhangi bir beyanda bulunmuyorum” dedi.

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ

Ardından duruşma savcısı duruşmaya ilişkin mütalaasında “kaçma-saklanma şüphesi” gerekçesi ile tutukluluğun devamını talep etti.

Tutukluluk durumlarına dair beyanları sorulan Selçuk Kozağaçlı, bu davanın hiçbir aşamasında tahliye talep etmediğini söyledi. Tahliye talep etmediğini belirten Kozağaçlı, “Çünkü hukuki bir yargılama yapıldığını düşünmüyorum. Ayrıca benim hakkımda tahliye kararı veren 6 yargıcın 6’sı sürgün edildi. Dolayısıyla ben size ne diyeyim, çoluğunuz çocuğunuz var. Ben size ne diyeyim!” dedi.

‘7 YIL TUTUKSUZ YARGILANDIK’

Tutuklamaya gerekçe olarak yazılan “kaçma-saklanma şüphesine” dair de konuşan Kozağaçlı, “Bu dosyada tam 7 yıl tutuksuz yargılandık. 9 yıldır yapılan bütün duruşmalara katıldım, fiilen avukatlık yapmaya devam ettim. Vareste tutulmayı talep etmedim, ondan fazla kez yurt dışına gittim ve döndüm. Her duruşmasına katıldım. Bu yargılamada beni kaçmakla itham ediyorsunuz. Sadece bu dosyada benim hakkımda 3 kere yakalama kararı çıktı. Birinde Suriye’deydim. Televizyondan bineceğim uçağın sefer sayısını bildirip geldim. 4 saat boyunca IŞİD'in roket attığı bir yolu geçtim. Normalin 3 katı bilet parası vererek ülkeye döndüm. Buna rağmen mahkeme, 'kaçma ve saklanma' şüphesi gerekçesiyle beni tutukladı. Ben 20 yıldır bıyıklıyım, bıyığımı kesersem kaçacağımdan şüphelenebilirsiniz. Ancak beni tutuklu tutmak için elinizde gerçek hiçbir somut nedeniniz yok. Şimdi hal böyleyken ben nasıl kaçabilirim? Ha siz 'bizim kafamızda bir hüküm var, senin yargılamadan değil bu hükümden kaçacağını düşünüyoruz' diyorsanız bu ihsas-ı reydir, suçtur” diye konuştu.

Ebru Timtik’in adalet talebiyle başladığı ölüm orucunda hayatını kaybettiğini hatırlatan Kozağaçlı, “Biz tutuklandığımız için açlık grevi yapmadık, kimse ceza yargılaması için açlık grevi yapmaz. Ebru’nun bize bir vasiyeti var: Adalet. O yüzden son olarak şunu demek gerekir; bizim mesleki onurumuzla, haysiyetimizle, insanlık onurumuzla oynarsanız biz asla teslim olmayız. Direne direne ölürüz ama asla teslim olmayız” ifadelerini kullandı.

‘EBRU’NUN SÖZLERİ İLE KONUŞACAĞIM’

Ardından söz alan Barkın Timtik “Bugün Ebru’nun sözleri ile konuşacağım” diyerek, “Biz siyasi sebeplerle tutukluyuz, mesleğin ifasıyla bağdaşmayan herhangi bir fiilimiz yok. Bize somut bir olay hiç yönlendirilmedi. Bu sözde davalar ile sadece özgürlüğümüz çalınmadı, bizden canımız alındı. Siyasi davalarda adil bir yargılamaya hiç tanık olmadık” dedi.

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarında verilen hukuksuz kararları ve yargılamaları hatırlatan Timtik, "Adaletsizliğin karşısında duruyoruz" ifadelerini kullandı.

Duruşmaya Kozağaçlı ve Timtik 'in beyanlarının ardından ara verildi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Aranın ardından Timtik ve Kozağaçlı’nın avukatlarının savunmalarıyla duruşma sürdü. Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Timtik ve Kozağaçlı’nın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 15 Eylül’e erteledi.