Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde polis Atakan Arslan’ın öldürülmesi sonrası başlatılan operasyon sırasında evlerinin kapısı kırılan Menice ve Şeyhmus Yılmaz çiftinin üzerlerine köpek salınması sonucu yaralanmalarına ilişkin açılan davada İçişleri Bakanlığı tazminata mahkum edildi. 31 Mayıs 2020’de polis memuru Serdar G.’nin denetimindeki köpeğin üzerlerine salınması sonucu yaralanan Menice-Şeyhmus Yılmaz çifti, avukatları Selameddin Varol aracılığıyla Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi’ne maddi ve manevi tazminat davası açtı. 

Başvuruda, Yılmaz çiftinin polisin denetimindeki köpeklerce defalarca yaralandıkları, polis memurları tarafından darp edildikleri ve hakaretlere maruz kaldıkları belirtildi. Başvuruda, Yılmaz çiftinin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığına işaret edilerek, idarenin sorumluğu nedeniyle İçişleri Bakanlığı hakkında ayrı ayrı 40 bin TL manevi tazminat talep edildi. 

BAKANLIĞIN İDDİALARI 

Dava kapsamında savunma veren İçişleri Bakanlığı, hastane raporlarını görmezden gelerek, "işkence ve kötü muameleyi" kabul etmedi. Bakanlık, ayrıca olaya dair hastane raporu istedi. Polis tutanaklarında yer alan kapı kırılmasını dahi görmeyen bakanlık, "zor kullanma yetkisinin aşıldığının" ortaya konulmasını talep etti. Bakanlık, dava konusu zararın polis memurunun kişisel kusurundan kaynaklandığının tespiti halinde idarenin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini iddia etti. 

Davacıların kişilik haklarına bir saldırı gerçekleşmediğini ve bundan kaynaklı manevi bir zararın gerçekleşmediğini ileri süren bakanlık, tazminat talebinin reddini talep etti. Bakanlık, tazminat talebinin reddini şöyle savundu: "Manevi tazminat davalarında tazminata hükmedilebilmesi, hizmet kusurunun yanı sıra bir manevi zararın varlığı koşuluna bağlı olduğu, dava konusu olayda belirtilen şekilde kişilik haklarına doğrudan idareleri tarafından gerçekleştirilen ve direkt sebep olunan bir saldırı ve bunun sonucu gerçekleşen bir manevi zarar olmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.”

60 BİN TAZMİNAT KARARI

İdare Mahkemesi, idarenin maddi zararların yanı sıra manevi zararlardan da sorumlu olacağına işaret ederek, bakanlığı tazminat ödemeye mahkum etti. Mahkeme, 40’ar bin TL’lik tazminat talebinin 30’ar bin TL’sini kabul ederek, mağdurlara toplam 60 bin TL ödenmesine karar kıldı. Taraflar, mahkeme kararını İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. 

Kararı değerlendiren ailenin avukatı Selameddin Varol, polis ve askerlerin fail olduğu olaylarda mahkemelerin kamuoyu vicdanını rahatlatan kararlar vermediğine dikkati çekti. Taleplerinin kısmi kabul edilmesine karşı istinaf başvuru yaptıklarını aktaran Av. Varol, talep ettikleri tazminat miktarının altında bir tazminat miktarına hükmedilmiş olmasını da olumlu bulduklarını kaydetti.  

İLK DURUŞMA 23 MAYIS'TA 

Öte yandan, Yılmaz çiftinin yaralanmasına dair köpek belletmeni polis Serdar G. hakkında "kamu görevini kötüye kullanarak kasten yaralama" suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 23 Mayıs'ta görülecek. Diyarbakır 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada, Serdar G. hakkında 2 yıl ile 7 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezası isteniyor.  

'ISIRMAZ DEYİP GÜLDÜLER’

Söz konusu dava iddianamesinde hem Yılmaz çiftinin hem de sanık polisin ifadelerine yer verildi. Yaralananlardan Menice Yılmaz, olayın saat 24.30’da meydana gelen olay sırasında 2-3 kere patlama sesi duyduğunu ve kapı dürbününden baktığında kamuflajlı polisleri gördüğünü aktardı. Çocuklarını alıp arka odaya götürmek istediği sırada evinin kapısının kırıldığını belirten Yılmaz, o sırada 2-3 köpeğin evin içine salındığını, korkudan çocuklarla arka odaya geçtiğini ve kapıyı kapattığını söyledi. Polisin kapıyı açması için ısrar ettiğini ve kendisinin de köpekleri tutmaları durumunda kapıyı açacağını söylediğini ifade eden Yılmaz, "Açar açmaz içeriye 2 tane köpek girdi. Ben odada ayakta beklerken köpeklerden biri patileriyle benim karnıma doğru saldırdı. Polislere, ‘Köpek beni ısırdı, çekin onu desem de’, ‘Lan o seni ısırmaz’ şeklinde dalga geçer tarzda sözler söylediler. Gülüştüler. Ben yere doğru çöktüm ve köpek beni tırmalamaya devam etti. Ardından köpek çocuklarıma doğru gidince köpeği tuttular" sözleriyle yaşananları anlattı.  

ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ BOZULDU 

Yılmaz, olayların 7, 9 ve 11 yaşlarındaki 3 çocuğunun gözleri önünde yaşandığına işaret ederek, çocuklarının psikolojinin bozulduğunu ifade etti. Çocuklarının uykuya dalmadan önce sık sık kendisine "Anne polisler tekrar gelecek mi, köpekler yine gelecek mi?” diye sorduklarını kaydeden anne Yılmaz, bazen çocuklarının uykularından “Köpekler geliyor” sözleriyle uyandıklarını dile getirdi.  

YERDE DARP 

İfadesine başvurulan Şeyhmus Yılmaz ise, dış kapının kırılma sesiyle uyandığını ve ardından eşinin “Durun köpekleri çekin” sesini duyduğunu kaydetti. Odadan çıkar çıkmaz “Tutun, vurun, şahıs burada” diyen polisler tarafından darp edildiğini ve yere yığıldığını anlatan Yılmaz, yüzleri maskeli 15-20 özel harekat polisinin üzerine gelerek, yüzünden, burnundan ve karın bölgesinden 4-5 dakika boyunca yumruklayıp, tekmelediklerini aktardı. 

Yılmaz, yaşananları şöyle anlattı: "Daha sonra polisler üzerimden çekildiler. Yanlarında bulunan 3 köpekten ikisini ‘Yakala oğlum, saldır’ diyerek, üzerime doğru bıraktılar. Bu köpeklerin renkleri kahverengiydi. Köpeklerden biri yerde bulunduğum esnada sağ kolumun omuz hizasını ısırdı. Diğeri de sol kulağımın arka kısmını ısırdı. Ben bu arada can havliyle ‘Abi ben değilim. Benim adım Şeyhmus, kimliğimi getireyim, köpekleri çekin’ diye bağırdım. Köpekler daha sonra yerde yüz üstü bulunduğum için sırt kısmımı ve sol arka bacağımı ısırdı. Bu köpeklerin saldırısı 2-3 dakika sürdü. Bu esnada kimse köpeklere müdahale etmedi ve tutmaya çalışmadı." 

SANIK POLİSİN SAVUNMASI 

Polis Serdar G., verdiği ifadede saldırıyı gerçekleştiren köpeklerden "Zeyna" isimli köpeğin sevk ve idarecisi olduğunu belirtti. Serdar G., köpeği tuttuğunu, Menice Yılmaz’ın köpeğe tekme atmasıyla köpeğin koruma iç güdüsüyle saldırdığını ve karın bölgesini ısırdığını, kendisinin de köpeğe hemen müdahalede bulunduğunu öne sürdü. Köpeği sakinleştirdiğini iddia eden Serdar G., o sırada Şeyhmus Yılmaz’ın köpeğe bağırıp, tekme attığını ve köpeğin yine korunma iç güdüsüyle Şeyhmus Yılmaz’a saldırdığını, hemen müdahale edip köpeği uzaklaştırdığını savundu.