Tutuklu bulunduğu Kırıklar 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, bir gizli tanığın hakkında verdiği ifadeler nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet cezası aldığı için “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucuna başlayan Mustafa Koçak, eyleminin 297’nci gününde hayata gözlerini yumdu. 

Koçak, ailesiyle telefonda en son dün görüştü. Alınan ses kaydında, Koçak ile ailesi arasında şu diyalog geçti: 

“…

Mustafa Koçak: Çok kötüyüm artık. 

* Neyin var? (Kardeşi)

M.K:  Ayaklarım kıpkırmızı oldu kan topladı. Tüm vücudum şişti, karnım falan hep şişti. İki gündür nefes alamıyorum artık.

* Abi lütfen biraz dayan.

M.K: Çok zamanım yok. Nefes alamıyorum, kımıldayamıyorum artık.  

* Tamam ben hemen avukatları arayacağım. Gelecekler. Bütün her yeri zorluyoruz ama lütfen biraz daha dayan.

M.K:  Nefes alamıyorum artık, kımıldayamıyorum. Belki Pazar günü telefona da çıkamam.

* Mustafa nasılsın yavrum? (Babası)

M.K: Baba çok kötüyüm. 

* Ben ölem ben (Babası)

M.K: Nefes alamıyorum artık, karnım falan şiş. Çok ağrılarım var. Yatakta dönemiyorum bile. Yani bilmiyorum ne olur. 2 gündür öyleyim.

* Dilekçelerden haber gelmedi mi? (Babası)

M.K:  Yok.

* Mustafam, Mustafam... (Annesi)

M.K: Anne, nefes alamıyorum.

* Ben senin nefesine kurban olurum yavrum, nefesine kurban olurum… (Annesi) Seni çok seviyoruz. Mustafa Almanya’dakilerin yurt dışındakilerin çok çok selamı var sana. (Babası)

M.K: Baba çok nefes alamıyorum.

* Tamam sen konuşma, biz konuşalım. Bunlar Allah’ı tanımıyorlar ya. Allah korkusu yok bunlarda. Artık yeter. Kendimizi yakacağız. Vallahi yakacağım kendimi cezaevinin önünde. En son yapacağım bunu.

M.K: Yok

* Yok diyorsun ama sen yok olup gidiyorsun. Gözümüzün önünde eriyorsun, görmüyoruz. (Babası)

 Mustafa elin ayağın olurum, sana kurban olurum yavrum. (Annesi) 

O nefesi biz vereceğiz sana. (Babası) 

M.K:  Kapatıyorum. 

* Tamam kapat seni çok seviyoruz…”

ÇOK ÜZGÜNÜZ...

Koçak’ın cenazesi otopsi işlemleri için Kırıklar 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nden çıkarılıp, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Adli Tıp Kurumu önünde bekleyen Koçak’ın kardeşi Mine Koçak, gece 03.47’de avukatları aracılığıyla ağabeyinin yaşamını yitirdiklerini duyduğunu belirtti. Koçak’ın cenazesini İstanbul’a götürmek için uğraştıklarını belirten kardeşi Koçak, “Araç bulup izin işlemlerimizi tamamlayıp İstanbul’a götüreceğiz. Kardeşimin ölüm raporunda saat 00.28’de yaşamını yitirdiği yazıyor. Çok kötüyüz ve hepimiz çok üzgünüz. Kendisinin vasiyeti var mıydı yok muydu bilmiyoruz. İstanbul’a götürdükten sonra bir gün morgda bekleteceğiz ve sonra karar vereceğiz nerede defin edileceğine” dedi. 

SESSİZ KALANLAR ÖLÜME SEBEP OLDULAR

Koçak’ın avukatlarından Oğuzhan Topalkaya ise, gece saatlerinde cezaevi yönetiminin kendilerine haber verdiğini ifade etti. Koçak için yapılan tüm çağrıların sonuçsuz kaldığına işaret eden Topalkaya, “Özellikle işkence sürecinde zorla müdahalesinden sonra Mustafa çok kötü olmuştu. Biz avukatları ve ailesi olarak çağırılar yaptık. Bizde durumuna ilişkin onlarca dilekçeler verdik. Bakanlığa onarca başvuruda bulunduk. Başvurularımız suskunlukla sonuçlandı. Açıkça Mustafa’yı katlettiler diyebiliriz. Zaten telefon konuşmasını yarıda kesti, çok kötü oldu nefes alamıyordu. Bütün talep ve çağırılarımıza sessiz kalınarak Mustafa’nın ölümüne sebep oldular” dedi.  

İBRAHİM, DİDEM VE ÖZGE İÇİN GEÇ KALMAYALIM

Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in Mustafa Koçak gibi çok kritik bir durumda olduğunun altını çizen Topalkaya, şunları söyledi: “İbrahim çok kritik süreçte ve ne zaman ne olacağı bilemeyiz. Gerek meslektaşlarımız Didem ve Özge için gerek de İbrahim için çok geç kalmak istemiyoruz. Hem kamuoyuna çağırımızdır hem de makamlara çağırımızdır; hiç gecikmeden talepleri çok sade, net ve meşrudur. Hukuk dışında ve kabul edilemez bir talepleri yoktur. Talepleri derhal kabul edilmeli. Ölümlerin yaşanmaması için herkes elini taşın altına koysun.”