“Arap Baharı” olarak adlandırılan ve Ortadoğu halklarının özgürlük, demokrasi, barış ve insan hakları talepleriyle mevcut hükümetlere karşı gelişen protestolar, 2011 yılında Suriye’ye sıçradı. Büyüyen iç savaşta taraf olmak istemeyen Rojava halkı, ne rejim ne muhalifler diyerek “Üçüncü Yol” dedi. Toplumsal Sözleşme oluşturarak kentlerindeki sokak direnişini büyüten halk, 2014 yılında önce Kobanê, Efrîn ve Cizîre kantonlarını ilan etti. Sonrasında Kürtlerin öncülüğünde Kuzey ve Doğu Suriye halklarının ortak kurduğu yaşama evirilen devrimsel süreç, bugün inşa süreciyle devam ediyor. 

Rojava halklarının kendilerini yönetmek için kurduğu modeli “tehlikeli” gören güçler, saldırılara başladı. ABD, Rusya ve Avrupa devletlerinin sessiz kalarak onay verdiği ve Türkiye ile taşeronluk yapan paramiliter güçlerin devam ettirdiği saldırılar, bugün hala sürüyor. 

TÜRKİYE’NİN MEKİK DOKUYUŞU

Dünya halklarının da Kobanê direnişinin ardından yakından takip ettiği, egemenlerin Ortadoğu hesaplarının sahası olan Kuzey ve Doğu Suriye, günümüzde bir tarafta halkların Özerk Yönetim statüsünün kabulü arayışına, diğer taraftan Türkiye'nin tehdit ve saldırılarına maruz kalıyor. Efrînlilerin, Türkiye ve paramiliter güçlerinin saldırıları sonrası göç ettiği Şehba ve aynı güçlerin saldırısı sonucu Girê Spîlilerin sığındığı Eyn İsa, savaş ve direniş sahası olurken, Türkiye yeni pencereler oluşturmak için hava sahasını denetimlerinde tutan ABD ve Rusya arasında mekik dokuyor. 

SINIRDA NELER OLUYOR? 

Tüm bunlar yaşanırken Kobanê’nin karşısında yer alan Suruç sınırında neler yaşandığını gözlemledik. Türkiye’nin üzerine dikenli teller ördüğü 2 buçuk metre yüksekliğindeki sınır duvarının hemen dibinde tren yolunun rayları geçiyor. Rayların hemen yanında ise zırhlı askeri araçların kullandığı güvenlik yolu açıldı. Yoldan Suruç tarafına kimi yerlerde 500 metreyi bulan mayın sahası oluşturuldu. Mayınlı sahanın Suruç tarafında ise eni ve yüksekliği 2 metreyi bulan jilet tel yerleştirildi. Bunun hemen dibinde ise ikinci bir güvenlik yolu açıldı. Güvenlik yolunda sürekli devriye gezen askerler, sınıra yaklaşılmasını engelliyor. Zırhlı araçlarla sürekli denetlenen, termal kameralar ile 24 saat gözlenen sınır hattında yaşanan askeri hareketlilik, Kobanê’ye yakın köyleri tedirgin ediyor. 

EKİP BİÇMEK YASAK 

Bunun yanı sıra bir kaç yüz metrede bir zırhlı askeri araçların park ettiği gözetleme noktaları göze çarparken, en fazla 5 kilometrede bir askeri karakollar yer alıyor. Bunların en büyüklerinden biri olan Suruç'un Mürşitpınar (Kobanê) Mahallesi’ndeki askeri karakolda, onlarca obüs ve tank park halinde bekliyor. Sınır boyunca sıralanan mahallelerde yaşayan yurttaşların yoğun askeri faaliyetlerden dolayı tarlalarını ekip biçemedikleri ve göç etmek zorunda kaldıkları belirtildi. Sınıra yakın tarlalarına doğru harekete geçen her yurttaştan ise ikametgahı üzerinden sorgulama yapılıyor. Ayrıca, sınırdan iç tarafa 150 metre mesafede bulunan alanda, mısır boyunun uzunluğu gerekçesiyle ekinin yasaklandığı öğrenildi. 

‘KARŞIDAKİLER AKRABALARIMIZ’

Tüm bunlara rağmen kimi kaygılar nedeniyle görüntü ve isim vermeyen yurttaşlar, sınır diğer yakasında yaşayanların birinci dereceden akrabaları olduğunu belirterek, asker baskısı dışında karşı taraflı bir tehdit hissetmediklerini ifade etti. 

MA / Ferhat Çelik - Müjdat Can