KHK’li Platformları Birliği, Kürtçe hutbe okudukları gerekçesiyle Demokratik İslam Kongresi (DİK) ve Din Alimleri Derneği (DİAY-DER) yönetici ve üyesi 9 din aliminin tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, anadilde ibadet ve yaşam hakkının engellenemeyeceğine işaret edilerek, din alimlerinin derhal serbest bırakılmaları istendi.

KÜRTÇE İBADET

Din ve vicdan özgürlüğünün Anayasal güvence altına alınmasına rağmen uygulamada tekliğin kendini en ağır bir şekilde hissettirdiğine vurgu yapılan açıklamada, “Ülkemizde Cuma günleri cami minberlerinden okunan hutbe Arapça metnin yanında sadece Türkçe dili kullanılmaktadır. Özellikle ülkemizin doğu bölgesinde sadece anadilini konuşup anlayabilen yurttaşlar, anadilinde hutbe dinleyememektedir. Ayrıca insanların başka dili biliyor olmaları anadilinde hutbe dinlemek istemelerinin önünde engel teşkil etmemesi gerekir” denildi.

İnsanların kendi dilinde ibadet ve hutbe okumasını engellemenin kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, “Diyanet İşleri Başkanlığı belli bir mezhebe, belli bir dile hizmet eden değil; tüm halkın dini ihtiyaçlarını karşılayacak, bölgenin kültürel yapısını ve hassasiyetlerini bilen din görevlilerini toplumun hizmetine sunmak durumundadır. Ayrıca tüm ülkede tek tip hutbe okutmak, görevlisine güvenmeyen bir kurum görüntüsü oluşturmaktadır. Bundan vazgeçilmelidir” ifadelerine yer verildi. 

DİNİ VE YASAL ZORUNLULUK 

Açıklamada, Kürtçe hutbe okuduğu için tutuklanan imamların hakkını korumanın Diyanet’in asli görevi olduğuna dikkat çekilerek, tutuklanan din alimlerinin derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Kürtçe dilinde hutbe ihtiyacının derhal karşılanması gerektiğine işaret edilen açıklamada, bunun bir lütuf değil hem dini hem de yasal bir zorunluluk olduğu hatırlatıldı.