Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, yerel yönetimlerde kadınlara yönelik erkek şiddetiyle mücadelede etkin rol almasına dair 27 Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği sorulara verilen yanıtlara dair basın toplantısı düzenledi. Meclis’te düzenlediği basın toplantısında konuşan Kerestecioğlu, yerlerine kayyım atanan belediye eşbaşkanlardan Selçuk Mızraklı, Bedia Özgökçe Ertan ve Gültan Kışanak’ı selamlayarak, söze başladı.

Kerestecioğlu, eşbaşkanlık sisteminin kurulmasıyla birlikte Kadın Daire Başkanlıkları, istihdamda eşitliği hedefleyen politikalar, yaygın kadın danışma merkezleri ve sığınakları, kadınların güçlenmesi, özgürleşmesi ve şiddetten uzaklaşmasını odağına alan politikalarla kadın dostu belediyecilik için çok önemli adımlar attıklarını söyledi.

Kerestecioğlu, “Kayyım atanan Diyarbakır, Mardin Van Büyükşehir Belediyeleri dışındaki 27 Büyükşehir Belediyesi’ne 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin ardından, kadınlara yönelik erkek şiddetiyle mücadele konusundaki politikaları sorduk. Bugün bu yanıtları sizlerle paylaşacağız” dedi.

‘MİLLETVEKİLİ OLARAK ZORLANDIM’

Belediyelere “Sığınağınız var mı?, Şiddete uğramış kadınların destek alabileceği merkezleriniz var mı? Kadın yoksulluğu ve ekonomik eşitsizlikleri hedef alan ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?” sorularını sorduklarını kaydeden Kerestecioğlu, belediyelerden kendilerine yapılan dönüşleri ise şöyle özetledi: “İlk defa Ağustos ayında sorularımızı belediyelere gönderdik. Fakat, seçimlerin üzerinden beş ay geçmiş olmasına rağmen kadınlarla ilgili konularda bilgi alabileceğimiz, danışabileceğimiz muhatap bulmanın ne kadar zor olduğunu fark ettik. Birkaç Belediye dışında kadına yönelik şiddet veya kadın politikaları alanında çalışan birimlerin mail, telefon ve faks gibi iletişim bilgilerine dahi ulaşmak için çaba sarf etmek zorunda kaldık. Kimi belediyelerin böyle birimleri dahi yoktu. En ufak bir bilgiye dahi erişebilmek için defalarca aramak, faks göndermek, mail atmak zorunda kaldık. Belediye santrallerinde görüştüğümüz kişiler genelde doğru birime yönlendirme yapmayı başaramadı. Hatta Huzurevine yönlendiren bile oldu. Bir milletvekili olarak bu bilgilere erişmek dahi zorken kadınların belediyelerde hizmetlere erişmede zorluklar yaşadıklarını tahmin etmek zor değil.”

Bazı belediyelerinde soruların muhatabının Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu söylediğini belirten Kerestecioğlu, “Üstelik bu belediye, BM ve İsveç Kalkınma ajansının yüz binlerce dolarlık Kadın Dostu Kentler projesine, Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme projesine katılmış bir belediye” diye belirtti.

‘9 BELEDİYENİN TEK SIĞINAĞI VAR’

Belediyelerden aldıkları yanıtta sadece 9 belediyenin sığınağı olduğunu vurgulayan Kerestecioğlu, Antep, Aydın, Antalya, Samsun, Bursa, Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul’da sığınak olduğunu ve bunlarında sadece bir sığınakla yetindiği bilgisini paylaştı. 

Sığınakların feminist ilkelerle yürütülmediğine de dikkati çeken Kerestecioğlu, şiddet konusunda uzmanlaşmış Danışma Merkezleri’nin de sadece Mersin, Bursa, Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul’da olduğunu belirtti. Hiçbir belediyenin tecavüz kriz merkezi bulunmadığını dile getiren Kerestecioğlu, “Çoğu Belediyenin Kadın Daire Başkanlığı ve Eşitlik Birimi de olmadığını gördük. Kadınları ilgilendiren konularla genelde Aile, Sosyal Hizmetler gibi Daire Başkanlıklarının ilgilendiğini gördük” dedi.

‘6 BELEDİYE’DE YEREL EŞİTLİK EYLEM PLANI VAR’

Yine belediyelerden gelen yanıtlarda Yerel Eşitlik Eylem Planları’nın da sadece 6 belediye olduğunu aktaran Kerestecioğlu, “Yalnızca bir belediyenin (İzmir) ayrı bir Kadına Yönelik Şiddete karşı eylem planı bulunuyor. Yine stratejik planlarda da kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme gibi konular nadiren yer bulabilmiş durumda” ifadelerinde bulundu.

Bazı belediyelerde olumlu gelişmeler olduğunu da sözlerine ekleyen Kerestecioğlu, gelen yanıtları şöyle paylaştı: “İzmir Büyükşehir Belediyesinin, 2011 yılından beri Yerel Eşitlik Eylem Planı ve 2012 yılından beri Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı yaptığını öğrendik. Bu kapsamda; sığınakların ilçelerde yaygınlaştırılması, okullar, mahallelerde bilgilendirme ve farkındalık toplantıları; kendi personeline, STK’lara, kamu yöneticilerine yönelik eğitim, bilgilendirme, farkındalık çalışmaları önlerine koydukları planlar.

MÜLTECİ KADINLARI HEDEFLEYEN PROJELER

Savaşlarda yerinden edilenlerin çoğu kadınlar ve çocuklar ile Suriye savaşı sonrasında en çok göç alan illerden biri Antep. Antep Belediyesi de bu olguları görmezden gelmeyerek mülteci kadınları da hedefleyen güçlendirme projeleri yapmaya çalışmış. Uluslararası insani yardım örgütlerinin iş birliğinde hem mülteci hem de yerel nüfusu hedef alan bir merkez kurmuşlar. Bu merkezde mesleki eğitim, temel ihtiyaçlar, sağlık, iş olanakları ve hukuki destek konularından bilgilendirme ve yönlendirme yapılıyor.

Antep ve Bursa belediyelerinin özellikle ‘çocuk evlilikleriyle’ mücadele çalışmalarının olması da sevindirici. İstanbul Belediyesi kısa sürede çok önemli adımlar atmış. Bizlerle paylaştıkları yanıtlardan 7/24 ve çok dilli olarak hizmet verecek olan ‘Kadın Destek Hattı’nı yakın zamanda açacaklarını, meslek edindirme kursları verdiklerini ve kooperatifçiliği esas alan Kadın Emeği Ofisi çalışmalarını sürdürdüklerini öğrendik.

ANKARA BELEDİYESİ’NDE YÜZDE 2’LİK KOTA UYGULAMASI

Sığınak sürecini deneyimlemiş kadınların kendi yaşamlarını kurmadan önce psikolojik-sosyal ve özellikle ekonomik olarak güçlenmelerini hedefleyen 40 kişi kapasiteli Kadın Dayanışma Evi (yakında kabul yapmaya başlayacak) de bu anlamda öncü bir çalışma. Ankara Belediyesi ise sığınak deneyimi yaşamış kadınlar için Belediyede ve bağlı şirketlerde yüzde 2’lik istihdam kotası uygulayacağını söyleyerek önemli bir adım attı. Belediyenin yeni bir sığınak için çalışmalarını sürdürdüğünü yine sorularımıza verdikleri yanıtlardan öğrendik.

Ankara belediyesi kırsal ve küçük yerleşim yerlerinde Kadın Danışma Merkezleri kurmayı hedefliyor. Merkeze uzak yerleşim yerlerinde yaşayan kadınlar için kurulan bu Danışma Merkezlerinin hayati bir işlevi olduğunu düşünüyorum. Mülteci kadınlar ve Türkiyeli kadınları buluşturan ve kadınların birlikte futbol oynadığı ‘Şiddete Hayır Futbol Maçı’ gibi etkinlikler de kadınların ortak tecrübelerini hatırlamak ve dayanışmayı güçlendirmek için oldukça anlamlı.”

‘YEREL YÖNETİMLER ROL OYNAR’

Kerestecioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Yerel yönetimler, Türkiye’nin demokratikleşmesinde, toplum temelli politikaların hayata geçirilmesinde hayati rol oynayabilir. Ancak bunun yolu, öncelikle halkın ve sivil toplumun, sonra biz siyasetçilerin bu alanı izlemesi ve denetlemesi, bu alana müdahil olmasıyla mümkün. Belediyelerle olan bu temasımızın bu çabaya katkı sunacağını umut ediyorum.”