Yerel seçimlerin yapıldığı 2014 yılında Barış ve Demokrasi Partisi'nden (BDP) Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi'nin Eşbaşkan olarak seçildiği Hakkari Belediyesi'ne 11 Eylül 2016 yılında Hakkari Vali Yardımcısı Cüneyt Epcim kayyım olarak atandı. 2019 yılı seçimlerinde ise Halkların Demokratik Partisi'nden Cihan Karaman ile Hümeyra Armut Hakkari Belediye Eşbaşkanları oldu. Belediyeye bu kez de 17 Ekim 2019'de kent valisi İdris Akbıyık kayyım olarak atanırken, eşbaşkanlar görevden alındı. 

Hümeyra Armut, yerelde alt yapı ve su gibi birçok sorunun yaşandığı kentte, kayyımın göreve geldiğinden bu yana yaptıklarına dair ajansımıza konuştu. 

Hakkari Belediyesi’ne daha önce atanan kayyım Cüneyet Epcim'den kalan borçların ödenmediğini, girdiği su ihalesine şimdiki kayyım İdris Akbıyık'ın yeniden girdiğini ve bunun bütçesinin 500 trilyon olduğunu belirten Hümeyra, kentte yaşanan  bir diğer durumun ise binaların kırmızı-beyaza boyanması olduğuna dikkat çekti. Hümeyra, “Hakkari halkına ve bizlere bir mesaj verilmeye çalışılıyor. Kayyım rejimi de gerçekten ne olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor” dedi. 

‘Belediyeleri rant alanına çeviriyorlar’

Kayyımların birer şahıs olmadığını, tamamen iktidarın mevcut politikasının bir ürünü olduğunu söyleyen Hümeyra, kayyımların tüm pratiklerini yaşadıkları kentlerde gördüklerini kaydetti. Hümeyra, “Hakkari’de önceki kayyımın yaptıklarının hesabı sorulmazken yeni kayyım atamalarıyla aynı politikalar sergilenmeye başlandı. Kayyımın yaratmak istediği şey sadece belediyeleri rant alanına çevirebilmek, sadece belli kişilerin dahilinde bir şeyler oluşturmak, halkı belediyeden uzak tutmak. Bunu, pratiklerini aynı şekilde sürdürmesi ile de fark ediyoruz” sözlerini kullandı. 

'Şu anki kayyım da aynıyolu izliyor'

Kayyım politikasının bir rejim haline geldiğini dile getiren Hümeyra, Hakkari Belediyesi’ne atanan kayyımın yaptıklarını şu sözlerle özetledi: “Bir önceki kayyımın bıraktıkları, borçlanmalar, Hakkari’nin kültürüne yönelik saldırı, dile yönelik saldırı ya da bunları değiştirmeye yönelik yaklaşımları ya da iradeyi kabul etmemedir. Şu anki kayyım da aynı yolu izleyerek hareket ediyor. Su projesi ihalesini daha önce  gündeme getirdik. Biz önceki kayyımın yaptığı su ihalesini kabul etmedik ve bu ihaleyi mahkemeye vermiştik yaşanan yolsuzluklardan ötürü. Fakat yeni gelen kayyım bundan feragat etti. Üstüne üstlük iddialara göre, şu an sadece belli kişiler karar merci ve sadece belli kişilerle paylaşılıyor."

Peş peşe su ihaleleri iddiası

Kimi iddialara göre önceki kayyım Cüneyt Epcim'in girdiği su ihalesine şimdiki kayyım İdris Akbyıyık'ın tekrar girdiğini kaydeden Hümeyra şöyle devam etti: “Önceki su ihalesinin hesabı verilmezken, halk yine nasıl bir süreç işleneceği bilinmeyen bir su ihalesine mahkum ediliyor. Korucuların getirilip belediyede çalıştırılmaları ve bunlara çift maaşın, fazla mesailerin verilmesi gibi tamamen kendisine ait bir dünya yaratılmaya çalışıyor. Yerel yönetimlerin en büyük belki de halka en yakın dayanağı belediyeler iken bugün belediyeler tamamen halktan uzaklaşan bir yerde. Belediye binaları tamamen polis merkezi haline gelmiş. Bunun bir başka örneğini son günlerde Hakkari’nin binalarında görebiliyoruz. Kayyım rejimi kendini çok açık bir şekilde bu binalarda gösterdi. Şu an yapılan ve ne kadar bütçe harcandığı dahi belli olmayan bir proje ortaya konulmuş ve merkezdeki binalar beyaz ve kırmızı renge boyanıyor.” 

‘Hakkari’nin kültürlü yapısı tekleştirilmeye çalışılıyor’

Kent merkezindeki binaların tek tip renge boyanmasına tepki gösteren Hümeyra, kayyımın burada halka bir mesaj vermeye çalıştığını, asıl amaçlarının ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı. Hümeyra, “Halkın hafızasında tek bir şey oluşturmaya çalıştırılıyor, halkın tek bir düşünce üzerinden hareket etmesi isteniyor. Hakkari’nin çok kültürlü yapısı aslında bu anlayışla tekleştirilmeye çalışılıyor. Belediye bir yandan rant alanına çevrilmeye çalışılırken, bir yandan Kürtlerin kültürel hafızası yok edilmeye çalışılıyor. Tek tip bir anlayış elde edilmeye çalışılıyor. Bunlar halkta meşrulaştırılmaya çalışılıyor” ifadelerine yer verdi. 

'Kayyım politikalarını mahkum edeceğiz'

Hümeyra son olarak şöyle konuştu: “Kürtçe tabelaların indirilmesi, kadın kurumlarının kapatılması aslında tekçi iktidarcı bir anlayışın nasıl devam ettirmek istediklerini, bunu nasıl yaratmak istediklerini çok güzel anlatıyor bize. Burada yaratılmak istenen, kayyımların, kayyım politikalarının kentte halkın gözünde normalleştirmek. Bunun karşısında biz de bu anlayışın yeşermesine hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Halk da bu noktada çok memnun olan, bunu kabul eden bir yerde değil. Kayyım politikalarını sürekli eleştiren hizmet yapılmadığına dair sürekli eleştirilerle bize gelen bir noktadalar. Halk da bu durumdan rahatsız. Hep birlikte bu tarz davranışları mahkum edeceğimize inanıyoruz.”