Makamında 10 Kasım 2016 tarihinde uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren Mardin’in Derik ilçesi Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, kardeşinin şüpheli ölümü ile ilgili yeni çarpıcı iddialarda bulundu.

Derik Belediyesi kayyımı olarak atandıktan sonra uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden kardeşinin ölümüyle ilgili dönemin İlçe Emniyet Amiri Mustafa Hakan Kutlay ile dönemin Mardin Valisi ve Mardin Büyükşehir Belediyesi Kayyımı Mustafa Yaman hakkındaki iddialarını daha önce dile getiren ağabey Ali Haydar Safitürk, bu kez dönemin Derik İlçe Emniyet Müdürü ile ilgili yaptığı şikayetler nedeniyle tehdit edildiğini isim vermeden dile getirdi.

Ağabey Safitürk, sosyal medya hesabından yaptığı bu yönlü paylaşımlarında kardeşinin ölümüyle ilgili sanıklardan 14’ünün beraat ettiği ve Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu’nun ise 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl hapis cezası aldığı davanın iddianamesini hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Cumhuriyet Savcısı Serdal Öztürk’e dönük de suçlamalarda bulundu. 

HABER ÜZERİNDEN YÜKLENDİ

Daha önce “Öyle bilgiler paylaşacağım ki; herkesin kanı donacak” diyen ağabey Safitürk, geçtiğimiz günlerde dönemin Mardin Valisi Mustafa Yaman’a ilişkin “Kaymakam iyileşecekti, vali müdahale etti” şeklinde iddialarda bulunmuştu. 

Ağabey Safitürk, yaptığı son paylaşımlarında Mezopotamya Ajansı’nın (MA) 1 Kasım 2019’da Kaymakam Safitürk cinayetine ilişkin yayınladığı “Safitürk davasında yeni görüntüler: Sanık anlatıyor savcı düzenliyor!” başlıklı haberin görüntülerini de alıntıladı. 

Ağabey Safitürk, MA’nın Facebook hesabında yayınlanan görüntüleri alıntılayarak yaptığı ilk paylaşımında Cumhuriyet Savcısı Serdal Öztürk’e “Savcı Serdal Öztürk... İddianameyi Kaymakam ŞEHİT edilmeden önce hazırladığını bana zaten alay ederek söylemiştin... Bu gözaltında tembihleyerek aldığın bu ifadeleri neden kamuoyuna servis ediyorsun?” diye sordu.

‘ADALETİ SİZ ÇİZİYORSUNUZ’

İkinci paylaşımında Savcı Öztürk’e yönelik suçlamalarını sürdüren ağabey, “İddianameyi hazırlayan savcı Serdal Öztürk hazırladığın iddianame tamamen yalan çıktı. 02.03.2017 de 03.03.2017 de şahsıma ait olan tel 0532… …81 ile senin kullandığın 0506… …16 tel ile yaptığımız görüşmeleri kanıt olarak bir türlü dinletemiyorum… Adaleti siz çiziyorsunuz….ALLAH sizi takip ediyor…” ifadelerini kullandı.

'ŞEHİTLİĞİNİ KALDIRIRIM' DEDİ

Ağabey Safitürk, bu paylaşımlarının devamında ise, bu kez şahıs ve makam adı vermeden “Birisi de beni uyarmıştı... Eğer Emniyet Müdüründen şikayetçi olmaya devam edersen şehidinizin şehitliğini kaldırırım demişti...” şeklindeki sözleriyle tehdit edildiğini dile getirdi. Safitürk, kendisine bu cümleleri sarf eden, ismini vermediği kişiye dair “Seni de koruyanı anlatacağım...” diye yazdı.

DAVA HAKKINDA

Mardin’in Derik Belediyesi'ne kayyım olarak atanan İlçe Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, 10 Kasım 2016 tarihinde makamına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmiş, sonrasında olaya ilişkin gözaltına alınan 71 kişiden 15'i tutuklanmıştı. Tutuklular hakkında açılan dava geçtiğimiz yıl Mardin 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlandı ve 14 kişi hakkında beraat kararı verilirken, dönemin Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl hapis cezası verilmişti.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, 8 kişi hakkında verilen kararı bozmuş, Mesutoğlu ve 6 kişi hakkındaki kararı ise “uygun” bulmuştu. Mesutoğlu ve 6 kişi hakkındaki karar daha sonra Yargıtay tarafından onanmıştı. 8 kişi hakkında Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi’nde başlayan yargılamada Safitürk ailesi, 3 yılı aşkın bir süredir mahkemeler tarafından ifadesine başvurulmayan dönemin Derik İlçe Emniyet Amiri Hakan Kutluay’ı işaret ederek, “Bu olayın baş faili emniyet amiridir. Emniyet amiri delilleri yok etmiştir. Bu amir devleti temsil edemez. Bu olayı emniyet amiri çözecektir” ifadelerini kullandı. Bu açıklamanın ardından mahkemece dinlenmesine karar verilen Kutluay, üzerine atılı iddiaları reddetmişti.

SAHTE TANIK

Sonrasında davanın en önemli tanığı olarak gösterilen Mehmet Ali Gezginci’nin engelli ve Türkçe bilmediği ortaya çıktı. Gezginci'nin, kendisine sorulan sorulara sadece Kürtçe “Evet-Hayır” şeklinde cevap verdiği anların görüntüleri kamuoyuna yansımıştı. Mahkeme heyeti verdiği kararında Gezginci’nin tanıklığına itibar edilemeyeceğine hükmetti.

Mahkeme, yine dosyanın tanıkları arasında gösterilen Safitürk’ün koruma polisi Mehmet Kahraman’ın da anlatımlarında gerçekleri sakladığı telefon görüşme kayıtlarıyla tespit edilmişti.

Koruma polisi Kahraman, sanıklardan Vedat Erol’un kendisini olay günü arayıp aramadığı sorusuna “aramadı” şeklinde cevap verirken, telefon görüşme kayıtlarında Kahraman ile Erol arasında 30 saniyelik görüşmenin olduğu tespit edildi.

HERŞEY ‘BOZUK’

PKK’ye ait sığınaktan ele geçirildiği iddia edilip, dava dosyasına eklenen ve el yazısıyla yazılmış olan not kağıdının fotoğrafından çekilen fotokopi üzerinden kriminal inceleme yapıldı ancak orijinaline ulaşılamadı. Safitürk’e ait cep telefonunun içindeki bilgilere de yine “telefonun tahrip olduğu” ve “şifresinin açılamadığı” iddiasıyla ulaşılamadı. 

Safitürk'ün öldürülmesinin ardından gözaltına alınan ve daha sonra tanık olarak dosyaya eklenen Mehmet Ali Gezginci ile Devran Aslan hakkında 5 günlük avukat görüş yasağı devam etmesine rağmen ifadelerinin alındığı ortaya çıkmıştı. Gezginci’nin ifadesine giren avukat M.B.'nin Mardin Barosu tarafından görevlendirilmediği ve ailesi tarafından tutulmadığı anlaşıldı. 

Davada yargılanan Devran Aslan’ın savcılık ifadesinin görüntüleri de ortaya çıktı. Savcının, elinde kanlı peçeteyle ifade veren Aslan’a sık sık müdahale ettiği görüntülere yansıdı. Son olarak Safitürk davasına etki edecek olan emniyete ait 155 kayıt sisteminin bulunduğu hard diskin de “bozuk olduğu” öne sürülerek, açılamadığı belirtildi.