İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 662’nci haftasında bir kez daha Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Ailelerin ellerinde katledilen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdığı eylemde bu hafta 1995 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Kurke Köyü’nde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Abdullatif Yağızay’ın akıbeti soruldu.

ZEYTUN: ADALETSİZLİĞE MAHKUM OLMAYACAĞIZ

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun’un konuşması ile başlayan eylemde adalet mücadelesinin annelerin öncülüğünde sürdürüldüğü ifade edildi.

Cezasızlık politikasına rağmen hakikat arayışlarının sürdüğünü dile getiren Zeytun, “Adaletin sağlanması için Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere biat etmesi ve hükümlerini yerine getirmesine ilişkin talebimizi yeniliyoruz. Türkiye’nin imzalamakla hükümlü olduğu Birleşmiş Milletler Kayıplara İlişkin Uluslararası Sözleşme’yi imzalaması gerektiğini bir kez daha dile getiriyoruz. Barış ve hak savunucuları olarak bir kez daha ifade ediyoruz ki bu adaletsizliğe mahkum olmayacağız” dedi. 

Abdulatif Yağızay’ın kaybedilme öyküsü ise İHD Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz tarafından paylaşıldı.

AKRABASI ARANIRKEN KENDİSİ GÖZALTINA  ALINDI

7 çocuk babası olan ve gündelik işlerde çalışan Abdülltif Yağızay’ın 18 Kasım 1995 yılında komşusu için çalışırken saat 11.00 sıralarında sivil giyimli polislerin yanına gelip, ‘Ekrem Yağızay’ı sen misin?’ diye akrabası olan ismi sorduğunu aktaran Akdeniz, “Kimliğini gösterir ‘ben Abdullatif’im der. Polisler ona ‘sen Ekrem’sin, o zaman kimliğin sahte’ diyerek Yağızay’ı mavi bir araca bindirip götürürler. Ailesi önce Nusaybin Emniyet Müdürlüğüne başvuruda bulunur. Emniyet önce gözaltına alındığını reddeder. Yağızay ailesi, ısrar edince sonraki başvurulardan birinde Abdullatif Yağızay’ın Mardin İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldüğü söylenir. Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı ise ailenin başvurusuna ‘Abdullatif Yağızay’ın gözaltına alındıktan 3 gün sonra serbest bırakıldığı’ cevabını verir” diye kaydetti.

KAYBEDİLDİ

Akdeniz, Yağızay’dan haber alamamaları üzerine tekrar savcılığa başvuran ailesinin vbu kez dilekçesinin işleme konulmadığını anlattı.

Olayla ilgili soruşma açılmadığını ve ailesinin tüm başvurularının sonuçsuz kaldığını söyleyen Akdeniz, “26 yıldır Abdullatif Yağızay’ın akıbetini açığa çıkartmaya ve failleri cezalandırmaya yönelik etkin bir soruşturma yürütülmedi. Abdullatif Yağızay, İsmail Hakkı Karadayı’nın Genelkurmay Başkanı, Teoan Koman’ın Jandarma Genel Komitanı, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı, Mehmet Ağar’ın, Emniyet Genel müdürü, Ünal Erkan’ın OHAL Valisi ve Tansu Çiller Başbakanlığındaki 51’inci Hükümet’in görevde olduğu döenem de kaybedildi. Abdullatif Yağızay’ın kaybedilmesinde bu yetkililer sorumludur. Yargısal işlevleri yerine getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu. 

BATMAN 

Batman'da da kayıp yakınları, katledilen ve kaybedilen yakınları için eylemlerinin 499’uncusu haftasında İHD Şube binasında buluştu. Kayıplara ait fotoğrafların taşındığı eylemde bu hafta 19 Ekim 1995 yılında İstanbul Fatih ilçesinin Aksaray semtinde polislerce gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Halit Boran’ın akıbeti soruldu. 

Hazırlanan açıklamayı okuyan İHD Şube Yöneticisi Abdulrezzak Katmaz, devlet adına suç işleyen güvenlik mensuplarının yargı önüne çıkarılması ve devletin ailelerden özür dilemesinin kayıp yakınlarının acılarını bir nebzede olsa hafifletebileceğini dile getirdi. Kayıpların izine ulaşmadan, hakikatler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan bu mücadeleden asla geri adım atmayacaklarını vuergulayan Katmaz, hakikatten ve haklılıklarından aldıkları meşruiyetle susmayacakların ifade etti.

Akabinde Halit Boran’ın kaybediliş hikayesi paylaşıldı.

Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Hereg köyünden çalışmak üzere İstanbul’a giden Boran’ın Aksaray'da polisler tarafından gözaltına alındığını anlatan Katmaz, ailesi ve yakınlarının Boran'ı 8 gün sonra İstanbul’da gözaltına alınanlar kişilere dair Show TV adlı özel bir televizyon kanalının haberlerinde gördüğünü aktardı.

BİR DAHA HABER ALINAMADI

Bu haber ve fotoğraflarının sonraki gün Sabah Gazetesi’nde yayımlandığını beliren Katmaz, bunun üzerine ailesinin resmi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunup, oğullarının akıbetini sorduğunu söyledi. Ancak başvurdukları resmi makamların aileye gözaltına alındığına dair bir kayda rastlanılmadığı yanıtını verdiğini paylaşan Katmaz, "Ailesinin tüm girişimlere rağmen Halit Boran’dan o tarihten itibaren bir daha haber alınamadı” diye konuştu