Karadeniz’de yaşanan ekolojik talan, son olarak Rize’nin İkizdere ilçesinde yapılmak istenen taş ocağı projesiyle gündemde. Neredeyse tüm vadilerde yıllardır sürdürülen Hidroelektrik Santral (HES), maden ve taş ocakları ile bölgenin doğasında geri dönüşü olmayan bir tahribat yaratılıyor. “Karadeniz Sahil Yolu” ile başlayan talan “Yeşil Yol” ve devamındaki projelerle sürüyor. 

Ordu’nun Fatsa ilçesinde gözle görülür şekilde yaratılan tahribat sonucu bölgenin dere, orman ve başlıca geçim kaynağı olan çay ile fındık bahçeleri yok edilirken, buna karşı toprağına sahip çıkan Karadeniz halkının mücadelesi kamuoyunun en çok konuştuğu gündemlerden biri. Direnişin ön cephesinde yer alan kadınlar, Zonguldak’tan Artvin’e tüm bölgede ekolojik direnişe öncülük ediyor.

KARADENİZİ DİRENİŞ SARDI

Askerin karşısına geçip “Devlet kimdir? Ben halkım” diyen Havva Ana ile “Ömrümün sonuna kadar Cerattepe için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazırım” diyen Erzade teyzeden bayrağı alan İkizdere kadınları, ön saflarda direniyor. Gün geldi yüzlerine biber gazı sıkıldı, gün geldi üzerlerine kaya yuvarlandı ama kadınlar, iş makinelerinin önünden ayrılmadı. İkizdereli kadınlar, onlarca askere ve iş makinelerine rağmen günlerdir vadileri için verdikleri mücadeleden geri adım atmıyor. 

İLK DİRENİŞ FINDIKLI’DA 

Karadenizli kadınların mücadelesi ise, 2000’li yıllarda Rize’nin Fındıklı ilçesinde HES’lere karşı verilen direnişle başladı. İlçede bulunan Çağlayan Vadisi’ne yapılmak istenen HES’e karşı verilen mücadelede kadınlar hep öndeydi.  “Karadeniz kadını, Karadeniz’in dalgası gibidir. Kızınca kabarır, kabarınca da elinden gelmeyecek kötülük yoktur, hele de HES’çilere karşı” diyen kadınlar, kararlılıklarıyla vadilerine yapılmak istenen HES projesini iptal ettirdi. 

DİRENİŞ ABİDESİ: HAVA ANA

Fındıklı’da HES’i iptal ettiren kadınlar, daha sonra Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yapılmak istenen talana karşı durdu. Samsun’dan Artvin’e kadar uzanan “Yeşil Yol” projesine karşı çıkan kadınlar, iş makinelerinin önünde adeta etten duvar ördü. Yaylaları birbirine bağlayacağı söylenen projeye karşı verilen mücadelede öne çıkan isim "Havva ana" lakabıyla tanınan Rabia Bekar oldu. Askerler eşliğinde getirilen iş makinelerinin çalışmasına karşı direnerek, “Yeşil Yol” mücadelesinin sembolü olan Havva Ana’nın yetkililere seslenen “Vali, kaymakam kimdur? Devlet kimdur? Ben halkım, halk” sözleri hala hafızalardaki yerini koruyor.

Bölgenin doğal yapısını tamamıyla bozacak bu proje de, yıllar sonra Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararıyla rafa kaldırıldı. Fakat bölgenin ekolojik dengesine geri dönüşü olmayan tahribatlar bıraktı.

CERATTEPE İÇİN ÖMRÜNÜ VERDİ

Kadınlar, bu kez Artvin Cerattepe’de sahneye çıktı. Doğalarının 30 yıldır siyanürle kirletilmesine karşı mücadele veren kadınlardan Erzade Yalçıntaş, “Ömrümün sonuna kadar Cerattepe için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazırım” sözleriyle direnişin simge ismi oldu. Öldüğünde “kesilmesin” diye direndiği çam ağaçlarının altına gömülmeyi vasiyet eden Yalçıntaş, 30 Nisan’da yaşamını yitirdi. Çok sevdiği çam ağaçlarının gölgesinde toprağa verilerek vasiyeti yerine getirilen Yalçıntaş, geriye büyük bir mücadele mirası bıraktı. 

‘KADIN ATMACALAR’

Karadenizli kadınlar, daha sonra Artvin’in Arhavi ilçesindeki HES projesine karşı verdikleri mücadeleyle kamuoyunun gündemine geldi. Doğal Sit Alanı olan Kamilet Vadisi’ne yapılmak istenen HES’e karşı direnen kadınlar, kendilerine “Kadın Atmacalar” ismini verdi. Kafalarına taktıkları atmaca maskeleri ve ellerindeki sopalarla derelerini korudu. Fiili direnişle iş makinelerine geçit vermeyen kadınlar, hukuki mücadeleyi de kazandı. Ancak iki kere verilen yürütmenin durdurulması kararına karşı her defasında yeniden başvuru yapan şirket, HES projesini hayata geçirmeyi başardı. Akıllarda ise “Kadın Atmacalar”ın direnişi kaldı. 

Verilen mücadelelerin tamamı olumlu sonuçlanmasa da arkada büyük bir direniş tarihi bırakıldı. Karadeniz’in her vadisine saldıran enerji ve maden şirketleri, her defasında karşılarında kadınları buldu. 

İKİZDERE İLE SÜRÜYOR 

Talanın son adresi ise Rize’nin İkizdere ilçesi oldu. Dünyada koruma altında olan 254 vadi içerisinde bulunan, aynı zamanda Doğal Sit Alanı olan vadiye taş ocağı yapılmak isteniyor. Projeye karşı yaşam alanlarını savunan Karadenizli kadınlar, günlerdir direniyor. Vadilerine taş ocağı yaptırmamakta kararlı olan kadınlar, pandemi tedbirleri kapsamında alınan ne sokağa çıkma yasağını ne de karşısına çıkan askerleri dinliyor. Yetkililere, “Bu kadar ıstırap olur mu? Allahtan korkun” diye seslenen kadınların, iş makinelerinin önünde ve ağaçların tepelerinde verdikleri mücadele sürüyor.

Mezopotamya Ajansı /Tolga Güney