Avcılar Kent Konseyi ve bileşenleri hükümetin gerçekleştirmek istediği Kanal İstanbul projesinin yaratacağı tahribata dikkat çekmek amacıyla İstanbul Avcılar Paşaeli Piknik Alanı girişinde basın açıklaması düzenlendi. "Kanala değil, depreme bütçe" pankartının açıldığı, "Ya Kanal ya İstanbul", "Ya Kanal ya içme suyu", "Ya Kanal ya orman", "Kanal İstanbul ekolojik bir yıkımdır", "Kanalı unut, depremi unutma" dövizlerinin taşındığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı katılımcılar adına Avcılar Kent Konseyi Başkanı Turgay Halis Çelik okudu. 

‘YÜZLERCE İNSANIN HAYATINA KASTETMEKTİR’

Kanal İstanbul Projesi'nin yol açacağı sorunlara dikkat çeken Çelik, projeye ayrılan bütçenin ülkenin başat sorunlarına harcanması gerektiğini ifade etti. Çelik, "Son 15 yılda uygulanan birçok mega-projeyle ekolojik yıkım yanında, doğanın düzenini hiçe sayan, tüm canlı yaşamını tehlikeye sokan birçok proje iktidar tarafından hayata geçirilmiştir. Bu projelerin yap-işlet-devret modeliyle yapılması ve yapılan sözleşmelerle geçiş garantisi verilmesi süreci ise emeği ve alınteriyle geçinen; işçi, emekli, öğrencilerin yaşamlarım daha da ağırlaştırmıştır. Bu proje emlak, rant ve ekolojik yıkım projesidir. Özellikle İstanbul'da yaşayan emekçi kent sakinleri açısından da öncelikli değildir. İstanbul 'un önceliğinin ne olduğu 24-26 Eylül depremleriyle tekrar merkezini alan depreme hazırlık sürecidir. Kanala geçit vermek demek, aynı zamanda İstanbul'da yaşayan yüz binlerce insanın hayatına kastetmek etmek demektir” dedi.

‘EKONOMİK KRİZİ DAHA DA DERİNLEŞTİRECEK’

Projeden para kazanılacağını belirten Çelik, “Ayrıca bir ülkenin aydınlanması, kalkınması ve gelişmesi de böyle bir kanal projesiyle değil; yüksek teknoloji ve ağır sanayi uygulamaları, fabrikaların tesis edilmesi, üretim modeline getirdiği yeniliklerle tarım ve hayvancılık başta olmak üzere sosyal devlet olabilme özelliğinden geçmektedir. Ayrıca milyonlarca işsizin olduğu, emekçilerin kölelik ücretine mahkûm edildiği, emeklilerin sefaletle baş etmek zorunda kaldığı, gençlerin İŞKUR kuyruklarında beklediği ve öğrencilerin cebinde yemek yiyecek parası olmadığı için intihar ettiği günümüz Türkiye'si koşullarında kanal projesini uygulamak demek; emekçiler aleyhine ekonomik krizi daha da derinleştirmek demektir" diye konuştu. 

'HARAMİLERİN SALTANATINI YIKACAĞIZ’ 

Avcılar Kent Konseyi ve bileşenlerinin çağrısıyla, 'Ya Kanal ya İstanbul koordinasyonun' da katılımıyla bir araya gelen halkın, siyasi partilerin, meslek odalarının, sendikaların, ekolojiyi, doğayı, canlıları savunan  aktivistleri tek bir amacının olası tahribatlara karşı ses çıkarmak oluğunu söyleyen Çelik, “Bizler, yani bu kentte yaşayan 16 milyon İstanbullu olarak; kentimizin geleceğini topyekûn etkileyecek ve hatta geri telafisi olmayacak yaşamsal bir karara ve dayatmaya karşı durmak İçin, buradayız. Bizler, ülkemizin topraklarını yabancılara satanlara karşı, paranın ve haramilerin saltanatım yıkacağız diyenleriz. 

Bizler, iktidarın yandaşı inşaat tekellerinin reklam filmleri vererek satmaya başladıkları kanal manzaralı evlerin yapılmaması için direnenleriz. Bizler, proje güzergâhı üzerinde oturan emekçi kent sakinlerinin topraklarına ve evlerine el koyup onları satanlara karşı, sattırmayacağız diyenleriz. Gelin şimdi hep birlikte topraklarımım kentimize, suyumuza ve yaşama tekrar sarılalım ve kuracağımız bu büyük insanlık zinciriyle, Kanalı açmak isteyenlere geçit vermeyelim" çağrısıyla konulmasını sonlandırdı. 

MOR FULARLARIYLA TEPKİ GÖSTERDİLER

Açıklama sonrası çok sayıda kişi Küçükçekmece'ye doğru el ele tutuşarak yürüyüş düzenledi. Pankartların taşındığı ve sloganların yükseldiği yürüyüşte kadınlar, ülkede son bulmasını istenen kadın katliamlarına taktıkları mor fuarları dikkat çekti.