İzmir Tabip Odası, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın koronavirüs (kovid-19) verilerine dair toplam vaka sayısını açıklama kararına dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odalarının pandemi sürecinin başından itibaren "şeffaf yönetim" ve "verilerin ayrıntılı paylaşılması" talep ettiklerini hatırlatıldı. 

Pandemi mücadelesinde başarılı olabilmek doğru tanımlama ve bilimsel analizinin önemli olduğa dikkati çekilen açıklamada, "TTB ve Tabip Odalarının ekonomik kaygılarla Haziran ayında başlatılan yeni açılım sürecinde tedbirlerin gevşetilmesi ve bazılarının kaldırılması sonucu olgu ve vefat sayılarında artışların olacağı uyarıları ne yazık ki dikkate alınmadı. Sürecin devamında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan verilerin TTB ve tabip odalarının elde ettikleri verilerle örtüşmediği, açıklanandan çok daha fazla olgu ve vefat sayıları olduğu sıkça dile getirildi. Bu çelişkinin giderek kamuoyunda kabul görmesi ve bu konudaki soru işaretlerinin artması üzerine, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 30 Eylül’de yaptığı basın açıklamasında, her vakanın hasta kabul edilmediğini ve günlük olarak açıklanan Kovid-19 verilerinde sadece semptom gösteren kişilerin yer aldığını açıkladı. Oysa sayın Bakan da biliyor ki bilimsel olarak her vaka hasta sayılmaktadır” diye belirtildi.

Bakan Koca’nın ifadeleri için “verilerin büyük bir kısmının açıklanmadığının itirafı olmuştur” denilen açıklamada, “Buna gerekçe olarak ulusal çıkarların gösterilmesi ayrıca tartışılması gereken bir konu olup, bizler toplum sağlığının en önemli ulusal çıkar olduğuna inanıyoruz" ifadeleri yer aldı.

‘YÖNETİCİLER HESAP VERMELİ’

Açıklamada, şunlar yer aldı: “Bizlere günlerce başarı hikayeleri anlatılmıştı. Pandeminin başından beri aklın ve bilimin ışığında bir yönetim anlayışının olmaması bu başarısızlığın en önemli sebebidir. Salgını yönetmek yerine rakamlarla oynayarak algıyı yönetmeye çalışmak eksik ya da yanlış uygulamalarla günü kurtarmaya çalışmak, toplum sağlığında ciddi kayıplara yol açmıştır. Salgınını gerçek boyutunu şiddetini ortaya koymak yerine,  olgu sayıları küçük gösterilerek,  bu konuda alınması gereken radikal tedbirler alınmamıştır. Bilim kurulunun da bu konudaki sorumluluğu sorgulanmalıdır. Son dönemde ciddi artış gösteren olgu ve vefat sayılarına ve bu konudaki yoğun uyarılara rağmen, toplumsal hareketliliği azaltacak, bir süre kapanmayı hayata geçirecek tedbirlerin hayata geçirilemediğini kaygıyla izlemekteyiz. Süreci yönetemeyen, kamuoyunu eksik bilgilendiren, bir kısım veriyi saklayarak pandeminin şiddetlenmesine yol açan yöneticiler hesap vermelidir. Bu konuda derhal gerekli girişimlere başlanmalıdır.”(İzmir/MA)