Kadına yönelik fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete dikkat çektikleri eylemlerini sürdüren Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, İstanbul Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Ellerinde "6284 uygulansın" ve "Kadına yönelik şiddet son bulsun" yazılı dövizler taşıyan kadınlar, tepkilerini attıkları "Katledilen kadınlar isyanımızdır" ve "Erkek adalet değil, gerçek adalet" sloganları ile gösterdi.

‘SOYLU TECAVÜZCÜ ORHAN’I KANATLARI ALTINA ALDI’

İnisiyatif üyesi Sinem Tuğcu, yaptığı açıklamada pandemi sürecinde kadınların yaşadıkları zorluklara değinip, 2020 yılının kadınlar bakımından erkek devlet şiddetine karşı mücadele yılı olduğunu ifade etti.

Yıl içerisinde erkek şiddetine maruz kalan bazı kadınları hatırlatan Tuğcu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı. Tuğcu, "Kadına karşı şiddete ‘ayıptır’ demekle yetinen Soylu, 234 kadının katledildiğini açıkladı ve şiddet olmasın diye çırpındıklarını ifade etti. Aynı Soylu, İper Er'i alıkoyup tecavüz ederek yaşamının sona ermesine sebep olan tecavüzcü-katil Musa Orhan'ı kanatları altına almıştır. Dolayısıyla erkek-devlet gerçekten kadına karşı mücadele etmek için çırpındığını ispat etmiştir" dedi. 

‘DEVLETİN NASIL ÇIRPINDIĞINI GÖRÜYORUZ’

Batman’ın Gercüş ilçesinde 15 yaşındaki bir çocuğa aralarında kimi kamu görevlilerinin de olduğu kişilerce tecavüz edilmesi olayı üzerinde de duran Tuğcu, "27 kişi içerisinde uzman çavuş, polis, korucuların olması hakkında devletin hiç sesini çıkarmaması ile gerçekten nasıl çırpındığını görüyoruz. Batman'da yaşananlar, Musa Orhan’lar, Gülistan Doku'nun 300'ü aşkın gündür bulunamaması aynı zamanda sömürgeciliğin kadınlar üzerindeki politikalarından" ifadelerini kullandı.

AKP milletvekili Şirin Ünal'ın evinde şüpheli bir biçimde ölü bulunan Nadira Kadirova'ya ilişkin soruşturmanın kapatmasına tepki gösteren Tuğcu, AKP'li vekil Tolga Ağar'ın da yine evine gittikten sonra cansız bedeni bulunan Yeldana Kaharman ile ilgili haberleri kaldırmasıyla işçi-göçmen kadınlara karşı tutumunu gösterdiğini dile getirdi.

‘DEVLETTEN CESARET ALIYORLAR'

Erkeklerin devletten cesaret aldığını söyleyen Tuğcu, "Pınar Gültekin'i katleden Cemal Avcı ‘yakalanacağımı düşünmezdim’ derken; Aleyna Çakır'ın katili Ümit Can Uygun, babası ile birlikte annesini katledip, ekranlarda kadınları tehdit etti. 25 Kasım'da ‘katil’ olduğunu haykıran kadınları tehdit etme cesaretini bulurken kimden güç aldığını gayet iyi biliyoruz" diye konuştu.

‘SESSİZ KALMADIK, KALMIYORUZ’

Pandemi koşullarında bile sokak sokak, meydan meydan gezerek, alanlardan çekilmeyerek erkek egemen devlete geri adım artırdıklarını, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için 600 bin imza toplayıp Meclis’e verdiklerini belirten Tuğcu, “Biz kadınlar birbirimizden güç alıp sesimize ses kattık. Erkek egemen sistemin erkeklerin, kadınların üstünde kendinde hak gördüğü taciz, istismar, tecavüzlere sessiz kalmadık, kalmıyoruz" dedi. 

Mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Tuğcu, sözlerini “Biz mücadelemiz meşrudur, meşru olmayan taciz, tecavüz, şiddettir. Kadınlar artık susmayacak, failler hesap verecek" diyerek sonlandırıldı.

Açıklama kadınların sloganları eşliğinde son buldu.