Koronavirüs tehlikesi hızla yayılarak devam ediyor. 26 Ocak itibariyle dünyada vaka sayıları 362 milyon 603 bin 601 olurken, bu sayı Türkiye’de toplam 11 milyon 167 bin 927’ye çıktı. Türkiye’de 86 bin 487 kişi ise yaşamını yitirdi. Vaka sayılarındaki artış gözleri en kalabalık şehir olan İstanbul’a çevirdi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, en çok vaka görülen il İstanbul oldu. İstanbul Tabip Odası kentin salgının üssü olduğunu açıkladı. İstanbul’da haftalık vaka sayısı salgının başından itibaren en yüksek sayıya ulaşarak, 100 binde bin 571 oldu. 

POZİTİF VAKA SAYISI 

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Osman Küçükosmanoğlu, kentteki vaka artışlarına dair değerlendirmelerde bulundu. Günlük vakaların 60 binin üzerine çıktığının altını çizen Küçükosmanoğlu, ülkedeki toplam vakaların yarısının İstanbul’da olduğuna dikkati çekti. Küçükosmanoğlu, “İstanbul’da haftalık tablolar açıklandı. Pozitif oranı 100 binde bin 571. Bu salgının başından beri en yüksek rakam. Yani İstanbul da vaka sayıları her gün rekor kırıyor. Hastanelerde başvuru sayısı, yatış ve yoğum bakımda da bir artış söz konusu. Bu durum hastalığın başından beri böyleydi. Önce test ve pozitiflik sayısı artıyor. Bunun üzerine hastaneye başvurular artıyor. Yoğun bakımların tıkanması nedeniyle ölümler artıyordu. Maalesef yine benzer bir durumu yaşıyoruz” diye belirtti.

YENİ VARYANTLAR OLABİLİR

Omicron varyantının daha hızlı bulaştığını hatırlatan Küçükosmanoğlu, “Daha az ölüme neden olduğuna dair bir bilgi olsa bile, çok hızlı yayıldığı için toplumu daha fazla etkilediğini biliyoruz. Bu varyantın bir özelliği de aşılardan kaçabiliyor. Bu yüzden ek doz aşıların yapılması gerekiyor. Yoksa bu virüslerin doğalında olan bir şey yeni varyantlarla karakter değiştirip, daha az tehlikeli hale gelebilir. Yeni varyantlarında çıkabileceğini düşünüyoruz. Bunlar her zaman olumlu da olmayabilir. Daha fazla öldürücü, yayılan, aşının tamamıyla etkisiz olduğu varyantlar da çıkabilir. Bu yüzden tedbirlerin bırakılmaması lazım” diye konuştu. 

TÜRKOVAC AŞISI

Türkovac aşısı ile ilgili tartışmaların çok boyutlu olduğunu değinen Küçükosmanoğlu, şunları söyledi: “Öncelikle Türkovac inovatif bir aşı. Türkiye de daha çok kullanılan 2 aşı var, birisi inovatif aşı diğeri ise mRNA aşısı. Bu aşı Çin de üretilen Sinovac aşısına benziyor. Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda aşının güvenliği olduğu gösterildi ama etkinliği konusunda bizim faz 2 ve faz 3 dediğimiz kısmen sonuçlandı. Bu kıyaslanmada da inovatif aşıyla kıyaslandı. mRNA aşıyla ise kıyaslanmadı. O yüzden biz bu aşının mRNA aşısı yerine kullanılmasını eldeki verilere göre doğru olmadığını düşünüyoruz.” 

HATIRLATMA DOZU ÖNEMLİ

İki doz aşının yeterli olmadığını sözlerine ekleyen Küçükosmanoğlu, “Özellikle ileri yaş ve ek hastalığı olan grubun mutlaka hatırlatma dozunu yapması gerekiyor. Hatırlatma dozu önem arz ediyor” dedi.