İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle deri ve tekstil, genel-iş kolu, liman-depo-antrepo, güvenlik, gıda, mağaza, sağlık, petro kimya, taşıma  ve metal olmak üzere 10 iş kolunda yaptıkları gözlem ve araştırmalar sonucunda hazırladıkları raporu yayımladı. 

Rapora göre, bu iş kollarında çalışıp testi pozitif çıkan 2 bin 279 işçiden 28’i hayatını kaybetti.

Bu sektörüler içerisinde özellikle sağlık çalışanlarının büyük risk altında olduğuna dikkat çekilen raporda, devlet hastanelerinin neredeyse tamamında vakaya rastlandığı belirtildi.

Pandemi sürecinin başlangıcından bugüne kadar en ciddi tedbirlerin sendikalı işyerlerinde alındığı belirtilen raporda, sendikasız işyerlerinde ise virüs vakalarını dile getiren işçilerin işten çıkarılmak ile tehdit edildiği kaydedildi. Özellikle sağlık ve hizmet sektörü temizlik işçilerinin ekipman yetersizliği çektiği belirtilen raporda, işçilerin yaşadığı diğer sorunlar şöyle sıralandı:

“* Genel olarak yaygın test seçeneğinin zayıf olması,

* Sağlık sektöründe karantina uygulaması virüsün görüldüğü servis arkadaşlarına uygulanmakta ve 14 günlük süre sonrasında işçiler çalıştırılması,

* İşsizlik ve işten çıkarma sonucu sağlık güvencesinden mahrum olma, 

* Yarı yarıya izin sistemi uygulama (1 aylık iznin yarısını işverenin yarısını işçisin karşılaması),

* Sağlık sektöründe, medikal tekstil üretiminde, sanal alışveriş çalışanlarında, taşımacılık kargo bölümlerinde fazla mesai sabahlama çalışması, 

* Yıllık izni olmayanların bir sonraki yıl içinde hak edeceği izinlerin peşin olarak kullandırılması, 

* Evden yemek getirme sistemi (işçilere hijyen kontrolü sağlamayacağı söylenerek kendi yemeklerini evlerinden getirmeleri istenmesi),

* Muğlak süresiz izin kullandırılması ve işçilere herhangi bir konuda bilgi verilmemesi, 

* Çay molalarının yasaklanması.”

ÜCRETSİZ SAĞLIK HAKKI İSTENDİ

Yaşanan bu sorunların çalışma zorunluluğu doğmayan sektörlerde üretimin işçilerin sağlığını tehlikeye attığı ifade edilen raporda, “Rapor içeriğinden de anlaşılacağı üzer platformumuzun daha önce etkin bir biçimde çalışmasını yürüttüğü ücretli izin, yaygın test ve ücretsiz sağlık hizmetlerine ulaşım hakkı tüm çalışanların yaşam hakkıdır ve daha fazla gecikmeden hayata geçirilmelidir” denildi.