İstanbul Barosu’nun, Haliç Kongre Merkezi’nde yapmayı planladığı Genel Kurulu, İçişleri Bakanlığı’nın koronovirüs (Kovid-19) salgınını nedeniyle aldığı kısıtlama kararı gerekçesiyle polis tarafından engellendi. Eski Beyoğlu Belediyesi önünde bir araya gelen avukatlar, Haliç Kongre Merkezine kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca “Savunma susturulamaz” sloganları atan avukatlar, kongre merkezi önünde polisler tarafından durduruldu. 

Kongre merkezine girişi engellenen avukatlar, burada açıklama yaptı. Avukat Hakları Grubu, Avukat Hareketi, Avukatlar Birliği, Çağdaş Hukukçular Grubu (ÇHG), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Demokrasi için Avukatlar, Hukuk Hareketi Platformu, Hukuk Derneği'nde Sol Tutum, Kartal Avukatlar Derneği Katılan Avukatlar, Birinci İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, Yükseliş Hareketi Liberter Demokrat Avukatlar, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi üyesi avukatlar yanı sıra Baro Başkan adayları Sezin Uçar, Hasan Kılıç, Ata Yazıcıoğlu ve Gökhan Ahi de katıldı. 

‘ENGELLEME HUKUKSUZ’ 

Basın metnini okuyan Demokrasi İçin Hukukçular üyesi Yıldız İmrek, avukatların bağımsız yargının kurucu unsuru olduğunu belirtti. Baroların genel kurullarının hukuksuz yönetim anlayışıyla engellenmesi nedeniyle burada olduklarını kaydeden İmrek, İçişleri Bakanlığı'nın 2 Ekim 2020 tarihli genelgesiyle pandemiyi gerekçe göstererek genel kurullarının 1 Aralık'a ertelediğini anımsattı. Aynı gün Beyoğlu 1. İlçe Seçim Kurulu da aynı gerekçeyle İstanbul Barosu Genel Kurulunun iptal edilmesine karar verdiği bilgisini paylaşan İmrek, “Baro genel kurullarını erteleme ve iptal etme kararları;  Baroların ve avukatların bağımsızlığını yok ederek, avukatların örgütlenme, seçme ve seçilme haklarına müdahale ederek; esasen savunma hakkının daimi temellerini ve yürütmenin yargı tarafından denetlenmesini zayıflatma girişimidir” dedi. 

‘ENGELLEME YETKİSİNE SAHİP DEĞİLLER’ 

Hıfzısıhha Meclislerinin siyasal iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda halk sağlığıyla ilgisi olmayan kararlar aldığını dile getiren İmrek, “Ayrıca sadece salgın önlemlerle ilgili yol gösterici kararlar alma yetkisine sahip olan bu kurullar, Anayasa ile kurulan Baroların organlarına müdahale, genel kurulları ile ilgili kanun hükmünü kaldırma veya değiştirme yetkisine de sahip değildir. İlçe seçim kurullarının 298 sayılı kanun, 1136 sayılı kanun ve YSK tarafından 2008 yılında çıkarılan bir karar uyarınca, meslek kuruluşları genel kurullarını erteleme ve iptal etme yetkisi bulunmamaktadır” diye belirtti. 

‘ONURLU GELENEĞİ SÜRDÜRÜYORUZ’ 

“Avukatlık Kanunun Geçici 23 üncü maddesi hükmü, Baro Genel Kurullarının Ekim ayının ilk haftasında tamamlanmasını zorunlu kılmaktadır” diyen İmrek, şöyle devam etti: “Genelge, İl Hıfzıssıhha Meclisi veya İlçe Seçim Kurulları, geçersiz kılma veya değiştirme gücü yoktur. Normlar hiyerarşisi ve kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun olarak, yalnızca yasama organı bir kanun hükmünü değiştirebilir. İstanbul Barosu, 12 Eylül askeri darbesinin karanlığına karşı haklar ve özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü için mücadele geleneğine sahip 47 bin üyeli bir barodur. Bugün avukatlar, hukuk kurumları ve baro seçim grupları olarak bu onurlu geleneği sürdürmeye kararlıyız.” 

‘ANAYASA VE KANUNLAR RAFTA’ 

Anayasa ve kanunların rafa kaldırıldığı söyleyen İmrek, “Hukuki güvenlik hakkının ve hukukun üstünlüğünün kaldırıldığı, usulsüzlüğün kural haline getirildiği bir hukuksuzluk tespit etmek için buradayız.  Barolara, avukatlara ve savunmaya yönelik her türlü müdahaleye karşı, nereden ve kimden gelirse gelsin savaşmaya devam edeceğiz. Baroların bağımsızlığına yapılan bu hukuk dışı müdahaleye karşı tüm meslektaşlarımızı ve baro yönetimlerini ortak tavır almaya çağırıyoruz” diye noktaladı. 

Açıklamanın ardından avukatlar, Genel Kurulunun engellendiğine ilişkin tutanak tuttular.