Mardin’in Artuklu ilçesine bağlı kırsal Eryeri (Buhêrkê) Mahallesi’nde yaşayan Hüsnü Acay (55), iki yıldır solucan gübresi üretiyor. Acay, böylesi bir işe 2018 yılında çalıştığı kamu görevinden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmesi üzerine oğlu Arjîn Acay (24) önerisiyle başlıyor. ABD’den 150 bin tane solucan getirtip, inşa ettikleri tesise 80 bin TL harcadıklarını dile getiren Acay, ürettikleri organik gübrenin tonunu ise 4 bin TL’ye sattıklarını belirtti.

GÜBRE FARKI 

Yaptıkları işi anlatan Acay, öncelikle organik gübrenin önemi üzerinde durdu. Solucan gübresi ile kimyasal üretilen gübre arasında büyük farklar olduğunu söyleyen Acay, kimyasal gübrelerin toprağı zehirleyip, yetiştirilen ürünün tatsız olmasına neden olmasının yanı sıra insan sağlığı açısından tehlike oluşturduğunu dile getirdi. 

Solucan gübresinin ise, ölü toprağı bile canlandırıp, beslediğini ve daha çok verim vermesini sağladığını söyleyen Acay, solucanların doğaya da zarar vermediğini kaydetti. Acay, solucanların iyi beslenilmesi durumunda iki ayda 1 ton gübre üretebileceğini belirtti. 1 ton solucan gübresinin 20 dönüm arazideki ağaçlar için yeterli olduğunu ifade etti.

BÖLGEYE DESTEK YOK 

Normalde solucan gübresi üretiminin devlet tarafından desteklenip, batı illerinde üretim yapan bütün üreticilerin devlet desteği alırken bölgedeki girişimlere destek verilmediğini söyleyen Acay, destekleme alamamalarına rağmen üretimlerini sürdürdüklerini vurguladı.

Daha çok bakım işleri ile uğraşan Arjin Acay (24) da, solucanların bakımın fazla zahmetli olmadığı, 3 günde bir yem verdiğini ve her gün sabah akşam sulamak gerektiğini söyledi. Solucan işlerine başlarken 150 bin tane solucan aldıklarına değinen Acay, “Bu solucanlar iki ayda bir ürüyor ve iki katına çıkıyor. İki yıldır bu işi yapıyoruz ve şuan 1 milyona yakın solucanımız var” dedi. 

ARTIKLARLA BESLİYORLAR 

Solucanları özel yapılmış dolaplarda beslediklerine dile getiren Acay, “Bu dolaplar yerden 30 santim yüksekliktedir. Dolapların altında elek sistemi var.  Belli aralıklarla bu sistemi çalıştırıyoruz. Bu sistem ile solucanların oluşturduğu gübreyi alt kısma atıyor ve solucanların da üst kısımda kalarak yeni gübre oluşturmaya devam etmesini sağlıyor. Her dolapta yaklaşık olarak 300 bin solucan var. Bunlar belli bir süre sonra çoğaldığı zaman ikinci bir dolap getirip bölüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Yem olarak kullanılmış çay demi, sebzeler, havyan dışkısı, karpuz kabuğu ve yemek artıklarını kullandıklarının altını çizen Acay, böylelikle doğaya zarar vermeden ekolojik üretim yaptıklarını söyledi.