İnsan Hakları Derneği (İHD), Çorum’a bağlı Tekke köyünde Urfalı mevsimlik tarım işçilerine yönelik 4 Ağustos’ta gerçekleşen ırkçı saldırıya ilişkin hazırladığı inceleme ve gözlem raporunu açıkladı. İHD heyeti, 6 Ağustos’ta Çorum’da işçiler, valilik ve savcılıkla yaptığı görüştü. Raporda, işçiler H.Ç., İ.Ç., H.A. ve Ö. A.’nın anlatımları şöyle yer aldı: “45 gündür içme suyumuz yok, arabalarla taşıyarak getirmeye çalışıyoruz. Tekke köyünün muhtarının dayısı gelip bize bağırıp çağırdı. Tekke Köyü muhtarı bizden şikayetçi olduğu için astsubay geldi ve bize; ‘buradan taşınacaksınız, terk edeceksiniz, buraya çöp bırakıyorsunuz, gidin, burada sizi istemiyorlar’ dedi. Beş kişi darp raporu aldık. Astsubay saldırıda kullanılan bıçakları aldı. Astsubay tek yönlü görüntü alarak bizi saldırgan olarak gösterdi. Astsubayın kışkırtmaları olmasaydı saldırı olmazdı. Çünkü biz bu köye yedi yıldır geliyoruz ve hiçbir sorun çıkmadı. Aynı akşam köyde 500 kişi toplandı, jandarma bizim etrafımızı sararak saldırıdan korudu. Kalabalık tarafından bize küfredilip, buradan taşınmamız istendi, ‘teröristler dışarı’ diye bağırdılar. Olaydan dolayı şikayetçi olduk, ifademizi olayda rol oynayan astsubayın olduğu karakol aldı. Beş kişi Hitit Üniversitesi Hastanesi’nden darp raporu aldık. Bize saldırı olan köyde alacaklarımız var, onları vermeme durumları olabilir. Darp sırasında askerler tarafından bizlere, çocuklara yakın gaz sıkıldı.”

SAVCILIKLA GÖRÜŞMESİ 

Heyetin Çorum Adliyesi’nde Cumhuriyet Başsavcısı vekiliyle görüşme gerçekleştirdiği belirtilen raporda, “Yapılan görüşmede saldırıya uğrayan ailenin şikâyetleri aktarıldı ve etkin bir soruşturma yapılması talebimiz iletildi. Nöbetçi Savcı dosyanın kolluk biriminden henüz savcılığa gelmediğini, savcılık bilgisi dahilinde hazırlık işlemlerinin sürdüğünü, savcılığın soruşturmayı titizlikle yürüteceğini ifade etti” denildi.

VALİLİK GÖRÜŞMESİ

Heyetin Çorum Valisi Yardımcısı Tamer Orhan, Çorum Emniyet Müdürlüğü’nden bir yetkili ve Çorum İl Jandarma Komutanlığı’ndan olayla ilgilenen bir yetkili ile görüştüğü kaydedilen raporda, “Heyetimiz, görüşmede saldırıya uğrayan ailenin verdiği bilgileri aktardı. Heyet üyeleri olarak; ailenin can güvenliğinin korunması, önlenebilir olayların önüne geçilebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması, sosyal medyada kendilerine dönük ırkçı paylaşımlar yapan ve kendilerine saldırın kişilerin arasında olan kişinin aileyi de tedirgin ettiği, ailenin darp edildikleri köydeki alacaklarının verilmemesi yönündeki endişeleri aktarıldı. Ayrıca Jandarmanın yakın mesafeden gaz sıkmasının ve bu gazın çocukları da hedef almasının yasal olmadığı, bunun suç teşkil ettiğini, kişilerin sağlığını ve çocukların da hem sağlığını hem de psikolojini olumsuz etkileyeceği ifade edildi” ifadelerine yer verildi.

 Raporun sonuç ve talepler kısmında şunlar yer aldı:

“* Toplumsal olaylara müdahale eden kolluk görevlilerinin ayrıştırıcı, ötekileştirici dilden sakınmaları oldukça önemlidir. Somut olayda sorumluluğu olduğu iddia edilen kolluk görevlileri hakkında etkili soruşturma yürütülmesi,

* Tarım işçilerinin elektrik, su, tuvalet ihtiyaçlarının karşılanması, çöp dökme alanlarının belirlenmesi, bulundukları çadırların çevresinde hijyenin belediyelerce sağlanması konusunda ek tedbirler alınması,

* Saldırıya uğrayanların çalıştıkları köydeki ücret alacaklarının alınması için yetkililerin yardımcı olması,

* Gerek saldırı sırasında köylüler tarafından gerekse saldırı sonrasında sosyal medyada tarım işçilerine yönelik nefret söyleminde bulunanların tespit edilerek haklarında gerekli yasal işlemlerin yapılması; etkili, kapsamlı ve şeffaf soruşturması açılması, 

* Saldırı olayı ile ilgili olarak devam eden soruşturmanın tarafımızdan takibinin yapılacağını da kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”