Batman Beşiri’de tecavüze maruz kalması sonrası intihara kalkışan ve 18 Ağustos’ta tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden İpek Er ile ilgili “nitelikli cinsel istismar” suçundan tutuklanan Uzman Çavuş Musa Orhan’ın cezaevinden salıverilmesine yönelik tepkiler üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan açıklama geldi.

Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Gerek bakanlık, gerekse İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında mesnetsiz, hiçbir yasal ve fiili dayanağı olmayan, haksız ve iftiraya varan birtakım paylaşımların yapılması üzerine aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek duyulmuştur” ifadelerine yer verildi

Açıklamada ise tepilerin “iyi niyetli” olmadığı iddia edilerek, tahliye kararını gündemleştiren basın-yayın organları hedef alındı. 

Bakanlığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: 

"Kamuoyuna yansıyan ve bakanlığımız tarafından hiçbir şekilde tasvip edilmeyen, mütevaffanın ailesinin üzüntüsünün derinden paylaştığımız bu acı hadise ile ilgili olarak tüm yasal süreçler, kanunun öngördüğü çerçevede devam etmekte, tutuklanma talebi ve buna bağlı kararlar savcılık ve mahkeme tarafından işleme konulmaktadır. Şüphelinin Jandarma Uzman Çavuş olması hasebiyle, kurum yönünden yapılması gereken idari tahkikat ve işlemler de yine yasal çerçevede Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde devam etmektedir.

Bu kapsamda; Musa Orhan isimli şahıs Siirt Valiliğinin tarafından 16 Temmuz 2020 tarihli oluru ile idari soruşturma kapsamında hemen görevinden uzaklaştırmıştır. ‘Devlet Memurluğundan Çıkarma’ cezası verilmesi istemiyle 10 Temmuz 2020 tarihinde soruşturma başlatılmış, bahse konu disiplin soruşturması tamamlanarak Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmiştir. Adı geçen şahısla ilgili ihraç işlemleri başlatılmış olup yasal süreç devam etmektedir. Sürecin tüm aşamaları, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılacaktır. 

Kurum içinde yürütülen idari süreçlerin haricinde, adli makamlarca devam eden iş ve işlemlere ilişkin bakanlığımızın herhangi bir yetkisi ve tasarrufunun olması hukuken ve fiilen mümkün değilken, gerek bakanlığımızın gerekse sayın bakanımızın tutuklanma veya adli kontrol kararlarında etki ve müdahalesinin olduğuna dair paylaşımları iyiniyetli olarak değerlendirmemiz, elbette ki mümkün değildir.

Bu acı olaydan siyasi bir rant devşirmeyi, kurumlarımızı ve adalet sistemimizi yıpratmayı hedefleyen TELE 1 adlı TV kanalının yanı sıra gayri ahlaki iftiraları atan terör örgütüne müzahir basın-yayın organları hakkında gerekli tüm yasal işlemler başlatılacaktır. Yaşanan bu üzücü olaydan dolayı Bakanlığımıza mensup polis memuru mesai arkadaşımızın da kardeşi olan merhumeye Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyoruz.”