İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile birlikte, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde, incelemelerinin ardından açıklamalarda bulundu.

"HES patladı" iddilarına yanıt veren Bakan Soylu, "Bu borulu bir HES, barajlı bir HES değil ki nasıl patlasın" dedi, kayıplarla ilgili rakamların çarpıtıldığına söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

"Sorumluluk mevkisindeki bir kişinin kaynak vermeden tüm kamuoyuna '500-1000 kişi öldü' lafını söylemesi kadar büyük bir sorumsuzluk var mı? Kastamonu'da 62, Sinop'ta da 15 ihbar, toplam 77 kayıp ihbarı var. Bu ihbarlarla ilgili de bunların hepsi kayıptır veya arama kurtarma yapılacak diye bir şey söylüyor değiliz. Bunlar kayıp ihbarı ve bunun üzerinden gidiyoruz."

Soylu, yaşanan sel felaketinde Kastamonu'da 48, Sinop'ta 9, Bartın'da 1 kişinin hayatını kaybettiği bilgisini de paylaştı.

Hasar ve zarar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirten Soylu, esnafların, araçların ve tarım arazilerinin hasar tespitinin de yapıldığını anlattı.

Soylu, sel bölgelerinde yıkılan binalarla ilgili soruşturma başlatıldığını da aktardı.

PENDİK'TE CEMEVİNE SALDIRI

Pendik'te yaşanan olaya işaret eden Soylu, "Ben bu saldırıları ilk kez görüyor değilim. Peki Türkiye'de bir Sünni-Alevi meselesi var mı? Bunun var olduğunu söyleyen çarpılır. Böyle bir meselemiz hiç olmamıştır ama Türkiye'de 'Acaba hangi fay hattını tetikleyebiliriz', 'Türk'le Kürt arasını tetikleriz', 'Türkiye'ye gelen ve sığınan insanlarla milletimiz arasında bir nifak, fitne tohumu yere serip bunu mu sağlayabiliriz', 'bunu bir vesileyle bir Türk-Kürt çatışmasını ortaya koyabiliriz.' Bu bir istihbarat çalışmasıdır. Bunu çok net söylüyorum" dedi.

ALTINDAĞ'DAKİ SALDIRILAR

Bakan Soylu, Ankara Altındağ'da Suriyelilerin linç edilmek istenmesine de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Ankara'da, Altındağ'da elbette ki Suriyeli de olsa Afrikalı da olsa, başka bir memlekete mensup da olsa, Türk de olsa, birinin birini katletmesini kabul etmemiz mümkün mü? Allah'ınızı severseniz biz Türk'üz, Müslümanız. Yani etnik köken üzerinden bir katliamı başka bir noktaya çekmek bize yakışır mı? İçinizde belki de İdlib'e, Afrin'e giden insanlardan bir tanesi benim. Ben oradaki insanların hangi şartlar içinde yaşadığını biliyorum. Tabii Sayın Kılıçdaroğlu'nun tuzu kuru, her zaman olduğu gibi tuzu kuru, peki doğru mu? Srebrenitsa'yı biz coğrafyamızda yaşamadık mı, insanları katletmediler mi? Irkçılık bu coğrafyanın karakteri değildir, ırkçılık Batı'nın karakterdir ve bu coğrafyaya ihale edilmek istenen bir karakterdir. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz, böyle bir şey söz konusu değildir. Toplanıp gittin Suriyelilerin mahallesini bastın, ne geçti eline, sen devlet misin? Biz Mevlana'nın, Yunus'un çocuklarıyız. Böyle bir kaos bize yakışır mı, doğrumu bu? Birileri devlet nizamını sulandırmaya çalışıyor, buna kimse alet olmasın, biz buna müsaade etmeyiz zaten."