Halkın Kurtuluş Partisi (HKP),  çete yöneticisi Sedat Peker’in uyuşturucu ticareti ve cinayetlerle ilgili itiraflarıyla ilgili 11 isim hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuruda, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski Başbakan Tansu Çiller, eski MİT Özel Harekât Dairesi Başkanı Korkut Eken, Süleyman Soylu’nun kardeşi Sadık Soylu, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Başbakan Binali Yıldırım ile oğlu Erkam Yıldırım, Halil Falyalı, Sedat Peker ve kardeşi Atilla Peker hakkında suç duyurusu yapıldı.

Başvuruda, “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma, yönetme, üye olma, örgüte yardım etme”, “kasten adam öldürme”, “uyuşturucu veya uyuşturucu madde imal ve ticareti”, “uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma” ve “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” suçlarından soruşturma açılması istendi. 

Dilekçede, iddia edilen suç fiillerinin soruşturulmasında büyük kamu yararı olduğu vurgulandı. 

BİNALİ YILDIRIM 

Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklamaların da yer aldığı dilekçede, “Bu gerçeğe aykırı beyanın söylenmesinin tek amacı suçu örtbas etmektedir. Ayrıca Erkam Yıldırım’ın ne siyasi ne de bürokratik unvanı yoktur. Venezuela devletine yardım götürme yetkisine sahip değildir. Kaldı ki her iki devletin kayıtlarında da böyle bir yardım ziyareti gerçekleştiğine dair kanıt bulunamamıştır” denildi. Ayrıca, Binali Yıldırım’ın da uyuşturucu ticareti organizasyonunda yer aldığı iddiasıyla soruşturma başlatılması talep edildi.

MEHMET AĞAR

Bodrum’daki uyuşturucu ticaretiyle ilgili de, “Derhal Bodrum Yalıkavak Marina’da çalışan personeller dâhil herkesin gözaltına alınması, Mehmet Ağar’ın yakalanarak hakkındaki iddiaların araştırılması gerekmektedir. Tüm bu iddialar yıllardır çözülemeyen faili meçhul cinayetleri aydınlatabilecek iddialardır. Derhal araştırılması ve şüpheliler ile ilgili yakalama kararı çıkartılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi. 

ERDOĞAN VE SOYLU 

Başvuru dilekçesinde, Erdoğan ve Soylu ile ilgili şu ifadeler yer aldı: “Suç fillerinin tamamından şüpheli Tayyip Erdoğan ve İçleri Bakanı’nın bilgilerinin olmaması yaşamın olağan akışına aykırıdır. MİT ile devletin emniyet ve jandarma istihbarat birimleri tarafından bütün bu faaliyetlerin bilgisinin idari mekanizmanın en tepesindeki bu kişileri iletilmemiş mümkün değildir. Ama bu şüpheliler siyasi rant uğruna bu organize suç örgütleriyle iş tutmuşlardır. Buyurun o zaman mafyadan her ay 10 bin dolar maaş alan AKP milletvekilinin kim olduğu şüpheli Süleyman Soylu’dan sorulsun. Bu sorunun yanıtına göre ilgili kişinin de soruşturmaya dâhil edilmesi gerekmektedir. Aksi taksi takdirde devletin bakanı suçu ve suçluyu gizlemek suçunu işlemiş olacaktır.” 

‘VAHİM BİR DURUM’

İzmir Adliyesi önünde açıklama yapan HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak, savcıların görevini hatırlatarak, “Buradan bir kez daha söylüyoruz, Cumhuriyet’in savcıları bu iş için görevliler, maaşlarını bu görev için almaktalar. Dolayısıyla görevini yapmayan Cumhuriyet Savcısı suç işlemektedir. Kendilerini bir kez daha uyarıyoruz. Siyaset makamından, yürütmeden talimat beklenerek yargı mekanizması çalıştırılmaz. Ülkede erkler ayrılığı tamamen ortadan kaldırıldığı için, hukuk sistemi AKP’nin hukuk bürolarına döndürüldüğü için gözümüzün önünde sanki bir mafya dizisi izler gibi milyonların önünde ortaya çıkan suçlarda savcıların hareketsiz kalması çok vahim bir durumdur” dedi.