İzmir’de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü’ne giden Onur Gencer (27) isimli silahlı bir saldırgan, rehin aldığı parti çalışanı Deniz Poyraz’ı (38) katletti. Gerçekleştirilen saldırıya dair ilk bilgiler gelmeye başlayıp, saldırgan Gencer’in parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katlettiği anlaşılmasına rağmen iktidara yakın Yeni Şafak gazetesi olayı “HDP İzmir İl binasında çatışma” başlığı ile servis etti. 

Yeni Şafak gibi diğer havuz medyası yayınları da saldırıyı okuyucularına “çatışma” olarak lanse etti. Yeni Şafak ve diğer havuz medyası yayınlarının işlenen cinayete rağmen saldırıyı bu şekilde servis etmesi, özellikle sanal medyada tepkilere neden oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, HDP’ye dönük yönelim özelinde bugün topluma, demokrasiye karşı büyük bir saldırının olduğunu, iktidara yakın yayın organlarının da bu saldırıları meşrulaştırmaya çalıştığını söyledi.

‘GAZETE, GAZETECİLİKLE İLİŞKİLERİ YOK’

Toplumun benzer saldırılardan ötürü nefes alamaz duruma geldiğini ifade eden Eren, “Bu yayınlar da bu saldırının özel aparatlarıdır. Son dönemlerde ne oldukları iyice ortaya çıktı. Nasıl kirli ilişkiler içinde olduklarını biz biliyorduk ama artık bütün toplum gördü. Aslında topluma, demokrasiye ve barışa yönelik bir savaş yürütülüyor, bu değerlere karşı. Bunlar da bu savaşın özel aparatlarıdır. Bunların gazete ile gazetecilikle yakından uzaktan ilişkileri yok. Kamuoyunun gözü önünde olan birçok şeyi daha önce de çarpıttılar. Bu da onlardan biri” dedi. 

‘ÖZEL SAVAŞ APARATLARI’ 

Bu yayınların AKP’nin propaganda aygıtları olduğunu vurgulayan Eren, şunları söyledi: “Tüm toplumun gözü önünde bir katliam girişimi çatışma olarak gösterilmeye çalışılıyor. Şans eseri orada bir kişi buluyor. Yoksa bir katliam gerçekleşmiş olacaktı. Buna rağmen bu başlıklar atılıyor. Katilin kim olduğunu da fotoğraflarıyla gördük, öğrendik. Bunlar topluma karşı yürütülen özel savaşın aparatları.” 

‘MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR’ 

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Veysel Ok ise, tercih edilen başlıkların gazetecilik faaliyeti olmadığını dile getirdi. Bir çatışmanın olması için karşı tarafın da yanıt vermesi gerektiğini belirten Ok, “Burada bir çatışmadan öte açık ve net bir şekilde bir saldırı söz konusu. Silahlı biri parti binası gidip, silahsız bir kadını öldürüyor. Bu yayınların bunu çatışma olarak göstermeye çalışmasının nedeni aslında bu saldırıyı meşrulaştırmaya çalıştığını gösteriyor. Toplum tarafından bir çatışmaymış gibi bilinmesini istiyorlar. Kamuoyunu manipüle etmeye, sanki HDP de saldırmış gibi göstermeye, algı yaratmaya çalışıyor. Oysa gerçek net bir şekilde ortadadır. Hata bir nefret, ırkçı saldırısı var” diye konuştu