Şengal’de kurulan özerk yapının ortadan kaldırılması amacıyla Irak Hükümeti ile KDP arasında 9 Ekim 2020’de Şengal anlaşması imzalanıdı. Irak’ta 10 Ekim’de yapılan parlamento seçimleri öncesinde ise Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı Peşmerge güçleri 2 Ekim'de Şengal sınırına yığınak yaptı. Peşmergelerin anlaşmanın yıl dönümünde “seçim güvenliği” bahanesi ile Şengal’e sokulmak istenmesi bölgedeki tansiyonu yeniden yükselti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, Şengal’deki son gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi. 

SALDIRILAR ANLAŞMA SONRASI BAŞLADI

DAİŞ’in 2014 yılında Şengal’e dönük giriştiği saldırılar sırasında KDP’nin Êzidîleri yalnız bıraktığını ve adeta katliama göz yumduğunu hatırlatan Uca, Êzidîlerin direnerek demokratik meclislerini kurduklarını ve yeni demokratik bir sistem oluşturduklarını dile getirdi. Êzidîlerin özerk bir yapı inşasına girişmeleri üzerine KDP’nin bugüne dek birçok bahaneyle Şengal’e girme girişimlerinde bulunduğunu belirten Uca, Irak Hükümeti ile KDP arasında imzalanan Şengal anlaşmasına işaret etti.

HEDEF DEMOKRATİK TOPLUM

KDP ve Irak arasında imzalanan anlaşmaya Şengal halkının kesinlikle karşı çıktığını ve rahatsızlık duyduğunun altını çizen Uca, “KDP neden bu kadar Şengal’in üzerine düşüyor? Çünkü orayı tekrar almanın derdinde. Biliyorsunuz ki DAİŞ saldırısından önce Şengal KDP’nin elindeydi. KDP, Şengal halkı ile konuşup sorunlarını çözmek yerine bugün Şengal halkı adına gidip farklı güçlerle anlaşma yapıyor. Bundan dolayı Şengal halkı rahatsızlıklarını dile getiriyor. Biliyoruz ki Şengal büyük bir hedefe ulaşmıştır. Çünkü konum itibariyle stratejik bir merkeze sahiptir. Şengal giderse, Êzidîlik biter, Kürdistan biter. Bu derece önemli bir konumdadır. Êzidî halkının üzerinde büyük bir konsept var, yok etmek ve asimile etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Şengal’de 2014 yılından sonra yeni bir yaşam tarzı oluştu. Ondan kaynaklı bugün oluşturulan o demokratik toplum yapısını bitirmeyi hedefliyorlar. Genci, kadını ile beraber halk meclisleri inşa edildi. Yani bunların amacı Şengal’deki demokratik toplum felsefesi ile inşa edilen yaşamı ortadan kaldırmaktır. Sadece Şengal’e değil, demokratik yaşamın inşa edildiği her yere saldırılar mevcut. Bundan kaynaklı Mahmur’da aynı şekilde hedef halindedir” dedi.

KÜRESEL GÜÇLERİN ROLÜ 

Şengal’e yönelik saldırıların sadece bölgesel güçler eliyle gelişmediğini, küresel güçlerin de devreye olduğunu belirten Uca, Şengal Anlaşması’nın küresel güçlerin onayı sonrasında hayata geçirildiğini kadetti. Uca, bu konuda şunları ifade etti: “Türkiye devleti, bölgenin işgalini amaçlayan askeri operasyonların yanı sıra inşa edilen askeri karakollarla Güney Kürdistan’a iyice yerleşmiş durumda. Türkiye, bunları yaparken, KDP ile ittifak halinde hareket ediyor. Zaten Şengal anlaşması Türkiye’nin isteği üzerine yapıldı. Anlaşma parlamentonun kararı ile değil, Amerika’nın ve diğer uluslararası güçlerin denetiminde imzalandı. Yani geniş bir konsept söz konusu. Bakın Şengal’e hava saldırıları gerçekleştiğinde, Şengal Direniş Birlikleri'nin (YBŞ) Genel Sorumlusu Seyit Hesen katledildiğinde, Güney Kürdistan Hükümeti bir açıklamada bulunmadı. Bir hastanenin bombalanması sonucu 8 kişi yaşamını yitirdi, bunlardan 4 tanesi hastanenin personeliydi, hastanenin doktorlarıydı. Başka bir yerde yaşansaydı dünya ayağa kalkardı, fakat söz konusu Şengal olduğu için kimse bir açıklama bile yapma gereği duymadı. Sadece bu durum bile KDP’nin Türkiye ile ne kadar güçlü bir ittifak içerisinde olduğunu gösteriyor.” 

BAĞ KOPARILIYOR

Yine bazı Avrupa devletlerinin DAİŞ saldırıları sırasında yaralanan Êzidîleri tedavi adı altında Avrupa’ya çekip, Şengal’den uzaklaştırdığını belirten Uca, bu politikayla Êzidîlerin arasındaki bağın koparmaya çalışıldığını kaydetti. Uca, bu yaklaşımın Êzidî halkı üzerinde yürütülen kirli politikalardan bağımsız olmadığını söyledi. 

SEÇİM BAHANE

KDP’nin seçim güvenliği gerekçesiyle yeniden Şengal’e girmek istemesinin altında farklı nedenler olduğunu kaydeden Uca, “Seçim çalışması yapmak istersen herkesin bu hakkı vardır. Ancak sormak gerekiyor neden askeri güç ile seçim çalışmalarına gitmek işitiyorsun? Eğer askeri güçlerle oraya girmek istiyorsan ya seçimler hukuk ve kanunlar çerçevesinde yürütülmeyecek ya da başka planların vardır demek. Zaten Şengal’deki anneler, gençler ‘bunlar seçim için gelmemişler. Bunların amacı temelli kalmaktır’ şeklinde yorumluyor. Seçime katılım oranlarını da gördük. Katılımın yüzde 50’lere düşmesi bölgenin KDP’ye olan güvensizliğini de gösterdi. Şengal Demokratik Özerk Meclisi ‘Ne olursa olsun Şengal’e girişlere asla izin vermeyeceğiz, saldırırlarsa da cevap veririz’ şeklinde açıklama yaptı. Orada kalıcılaşarak halk adına kararlar almayı planlıyorlar. Bu girişim sıradan değildir, bu anlaşma sıradan değildir, bu oyunlar sıradan değildir” sözleriyle yaşananlara açıklık getirdi.  

AK İLE TEMAS KURULDU

Uca, Şengal’de yaşanan provokasyon girişimlerine karşı Avrupa Konseyi başta olmak üzere birçok yerde temaslarda bulunduklarını da paylaştı. Uca, “Avrupa devletleri de bugün birçok alanda kriz yaşıyor. Kendi sorunlarıyla uğraşıyorlar. Onun için bizim görüşmelerimiz onların gündemine giremiyor, fakat yaptığımız görüşmelerde yaşananları anlattığımızda gerçekçi bulmuyorlar. Önümüzdeki günlerdeki girişimlerimiz sadece Şengal olacak” aktarımlarında bulundu.  

Şengal’e saldırıları ancak ve ancak ulusal birlikle son bulacağını ifade eden Uca, Êzidîler dönük yeni ferman girişimlerine karşı herkesi duyarlı olmaya davet etti. 

MA / Ergin Çağlar