Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyeleri, sürekli kendini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırılarak, ajanlık dayatmasına maruz kalıyor. 2018 yılından bu yana Ankara’da 15, Van’da 3, İstanbul ve Diyarbakır’da 10 olmak üzere en az 28 genç kaçırılarak, ajanlık dayatmasına maruz kaldı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, gençlere yönelik artan baskıları değerlendirdi. 

Gençlik Meclisi üyelerine yönelik baskıların iktidarın 2010 yılında devreye koyduğu ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası derinleştirilen “özel savaş politikalarının” devamı olduğunu belirten Dağ, söz konusu politikaların 1990’lı yılların JİTEM uygulamalarının benzeri olduğunu söyledi. Gençlerin siyasi çalışmalarının iktidar eliyle illegalize edildiğini dile getiren Dağ, kaçırılma ve ajanlaştırmaların da açık bir şekilde yapıldığına dikkat çekti. 

‘JİTEM UYGULAMALARI’

İktidarın özellikle bölgede taciz, tecavüz olayları ile madde kullanımına göz yumduğunu ifade eden Dağ, partili gençlerin de buna karşı çalışmalar yürütmesi nedeniyle iktidarın hedefi haline geldiğini kaydetti. Kaçırılan gençlerin yaptıkları çalışmalarla ilgili “Neden bu tür eylemler yapıyorsunuz?” ve “Bu çalışmaları kimler düzenliyor?” gibi sorularla karşı karşıya kaldığını aktaran Dağ, “Gençlere ‘bak istersen yak, yık, sana hiçbir şey olmaz, biz seni koruruz’ deniliyor. Ajanlık teklifini kabul etmeyen gençler ise ‘seni istediğimiz zaman tutuklattırırız, cezaevine sokabiliriz, bir ömür bu cezaevinden çıkamazsın’ tehditlerine maruz kalıyor. Bu söylemler de bugüne kadar onlarca gencin nasıl hukuksuz bir şekilde tutuklandığını gösteriyor. Tüm bunlar JİTEM uygulamalarıdır. AKP iktidarı da JİTEM uygulamalarıyla kendisini besliyor" dedi. 

KAMPANYA İLE SALDIRILAR ARTTI

Gençlik Meclisi'nin 2018 yılında "Faşizme karşı başkaldır", 2019 yılında "Bağımlı olma özgür ol" ve 2020’de "Harekete geç" şiarıyla başlattığı kampanyaların toplum tarafından benimsenerek desteklendiğini dile getiren Dağ, kampanya süreçlerinde baskıların arttığına değindi. 

‘GENÇLİK İKTİDARI TAHTINDAN İNDİRECEK’

Baskıların bir diğer nedeninin ise iktidarın “biat eden gençlik” istemlerinin sonuçsuz kalmasından kaynaklandığını söyleyen Dağ, “İktidar, faşist politikalarına karşı gelen, halkın öncüsü olan gençliğin biat etmesi durumunda tüm toplumun teslim alınacağını biliyor. Demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürüten gençlik kaynağını kurutmak istiyorlar. Gençliğin öncü ve yürütücü olduğunu, sahada onların olduğunu, iktidarın ekonomik, eğitim, taciz ve tecavüz politikalarını deşifre ettiğini çok iyi biliyorlar. Gençlik iktidarı tahtından indirecek. İktidarın gitmesini sağlayacak. O nedenle gençlik onların işine gelmiyor. Gençlik iktidarın gidiş biletini kesecek diye bu kadar hunharca saldırıyorlar" diye konuştu. 

SORUŞTURMA AÇILMIYOR

2018 yılından bu yana en az 28 gencin kaçırılmasıyla ilgili hiçbir soruşturmanın dahi açılmadığını belirterek, “İstanbul’da Lider Polat arkadaşımızın kaçırılma görüntüsüne ait görüntüler, kendisini polis olarak tanıtan kişilerin yüzleri açık olması, kimliklerinin tespit edilebilir olması ve araçların plakası olmasına rağmen bir soruşturma başlatılmadı. Yine Van’da çok kalabalık bir caddede Büşra Koyun’u kaçırma girişiminde bulunan kişilerin mobeselerle tespit edilebilir olması ve savcılığa suç duyurusunda bulunmasına rağmen bir soruşturma açılmadı. Görüntüler sosyal medyada dolaşırken dahi yetkililer herhangi bir açıklama yapmadı. Hatta tam tersi, kaçırana değil, kaçırılana soruşturma açıldı. Soruşturma açılmasının nedeni İHD’ye yaptığı başvuru ve basın açıklaması oldu. Bu kaçırma girişiminde bulunanların nereden güç ve yetki aldıklarını gösteriyor" diye belirtti.

MA / Ergin Çağlar