Hakların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü İdil Uğurlu ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay’ın aralarında bulunduğu bir heyet İzmir’de depremden etkilenen yurttaşları ziyaret etti. Uğurlu ve Günay’a HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, HDP MYK Üyeleri Emin Orhan, Mahfuz Güleryüz, PM Üyeleri Aydın Çetinkaya, Berna Çelik, Doğan Erbaş, Hacay Yılmaz da eşlik etti.

Heyet ilk olarak Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda depremzedeleri ziyaret ederek, sağlık ve barınma durumlarına ilişkin bilgi aldı. Heyet ardından Bayraklı ilçesine bağlı Manavkuyu semtinde bulunan depremzedeleri ve İzmir Barosu’nu ziyaret etti. Ziyaretlerin ardından heyet Zeki Müren Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

UĞURLU: VERGİLERİN NEREYE GİTTİĞİNİ AÇIKLAMAK ZORUNDA

Burada ilk olarak konuşan HDP Eşsözcüsü İdil Uğurlu, “İzmirlilerin hepsi biliyor ki buralar bina yapmaya uygun yerler değil buralar bataklık bölgeler. Bunu bile bile buraya imar izni verenler ve buna sessiz kalanlar, bu insanların yaşamını kaybetmesinin ve perişan olmasının sorumlusudur” dedi.

“Yaralarımızı birlikte saracağız” diyen Uğurlu, “Biliyoruz ki deprem öldürmüyor, ihmaller öldürüyor. Toplumsal örgütlenme ve dayanışma ile bu acıları aşacağız, yaralarımızı birlikte saracağız. Halktan deprem vergisini devlet halka açıklamak zorundadır” diyerek, depremden etkilenen bütün yurttaşlara geçmiş olsun dileklerini sundu.

GÜNAY: MAĞDURİYETİ GÖZLERİMİZLE GÖRDÜK

Ardından söz alan HDP Sözcüsü Ebru Günay ise partilerine yönelik 4 Kasım darbesinin dördüncü yıldönümü olduğunu hatırlatarak, darbeyi kınadığını söyledi.

Deprem olduğu andan itibaren halkla dayanışma içinde olduklarını dile getiren Günay, “İlk günden itibaren Eş Genel başkanımız ve beraberindeki heyetle İzmirli halkımızın yaralarını sarmak için buradaydık.  Bugün de MYK üyelerimizle birlikte buradaydık, halkımızı ziyaret ettik. Burada insanlarımızın yaşadığı mağduriyeti kendi gözlerimizle gördük” şeklinde konuştu.

DEPREMZEDELERİN AKTARIMLARI

“Depremzedeleri ayakta tutan tek şey; dayanışma” diyen Günay, izlenimlerini şu şekilde aktardı: “Gittiğimiz her çadırda temas ettiğimiz herkes; bizi ayakta tutan, yaralarımızı saran birbirimizle olan dayanışmamızdır diyor. İzmirlilerin ve İzmir dışından gelen halkın depremzedelerle olan dayanışması ile bu zorlu günleri aşacaklarının farkındaydılar. Her depremzede ve her mağdur ayrı ayrı dayanışma gösterenlere teşekkürlerini ifade ettiler. İktidarın koparmaya çalıştığı dayanışma ağı Van'dan İzmir'e uzadı. Bizler daha önce Van'da, Bingöl'de, Elazığ'da depremler yaşadık. Oralarda yapılan dayanışma şu an İzmir için gerekli. 6 yıl önce Van'a gönderilen dayanışma battaniyesi bugün İzmir'e geri geldi. Bu aslında iktidarın engellemeye çalıştığı, koparmaya çalıştığı dayanışma ağımızın, halkımızın birlik ve bütünlüğünün ifadesi oldu. Bugün de İzmir'de bunu gördük. Yaralarımız dayanışmayla sarılıyor, iyileşiyor.”

'BAKANLIĞIN KEŞMEKEŞLİĞİ'

Binlerce insanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın keşmekeşliği ile muhatap olduğunu vurgulayan Günay, “TMMOB verilerine göre 12 binanın yıkıldığı tespit edilmiş. Ama 12 binayı aşan onlarca bina ağır hasarlı, orta hasarlı. Ve aslında binlerce insan sokaklarda, evlerini kullanamaz halde. Tabi bir taraftan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının keşmekeşliği ile muhatap olmuş durumdalar. Önce ağır hasarlı denilen binalar birkaç saat sonra orta hasarlıyla dönüşebiliyor, eşyaların taşınabileceği belirtilen binalar için bir saat sonra başka bir yetkili 'taşınamaz' diyor. Tam bir keşmekeşlik var” diye konuştu.

‘HASARLI ADLİYEDE İŞLEMLER DEVAM EDİYOR’

İktidarın ülkeyi yönetemedikleri gibi krizleri de yönetemediğini ve buna tanıklık ettiklerini belirten Günay, ülkeyi yönetemeyen iktidarın halkı ve İzmirlileri mağdur ettiğini söyledi. Hukuk büroları ve adliye binasının hasarlı olmasına rağmen işlemlerin devam ettiğini sözlerine ekleyen Günay, “Bir diğer temel ve elzem konu ise baroda yaptığımız ziyarette ortaya çıktı. Şu an adliyenin bir kısmı hasarlı ve bulunduğumuz bölgede avukat meslektaşlarımızın büroları var. Bu bürolar maalesef ağır hasarlı olduğu için kullanılamıyor ama adliyede işlemler devam ediyor. Hem vatandaşlar hem de avukatlar bu konudan kaynaklı mağdur ediliyor. Adalet Bakanlığı bir an önce sürelerin durdurulmasını gerçekleştirilmeli. Görüşme yaptığımız avukat arkadaşlarımızdan biri, ‘yakınlarım enkaz altında ama adliyede duruşmaya girmek ya da mazeret göstermek zorundayım’ diyor. Bunun giderilmesi gerekiyor” dedi.

DEPREM VERGİLERİ YANDAŞA PEŞKEŞ ÇEKMEK YERİNE…

Günay son olarak, “İnsanlar bir yandan yaşam imkanı yaratmaya çalışırken, sevdiklerini enkaz altından çıkarmaya çalışırken, yakınlarını tedavi etmeye çalışırken bu işlerin devam etmesi başka bir mağduriyet yaratıyor. Bu mağduriyetin giderilmesi gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmirlilere ağır hasarlı binalarda oturmamalarını tavsiye etti. İktidar hep yaptığı gibi tekrardan sorumluğu yükü vatandaşın omzuna yıktı. İnsanlar ağır hasarlı binalarda değil de nerede otursunlar. Bizim İzmir’de gözlemlediğimiz İzmirlilere henüz bir yol haritası çizilmemiş.  İktidar ve bakanlar sarayda oturup bakanlara sokakta kalmayı tavsiye ediyor bu aymazlıktır. Deprem vergilerini ranta kendi yandaşlarınıza peşkeş çekmek yerine bu bir an önce halka sunmalısınız” ifadelerini kullandı.