Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari İl Örgütü, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair açıklama yaptı. HDP il binasında yapılan basın toplantısına İl Eşbaşkanı Sipan Turna ve Sinan Kaya, görevden alınarak yerine kayyım atanan Belediye Eşbaşkanı Hümeyra Armut ile belediye meclis üyeleri, parti yöneticileri, barış anneleri ile tutuklu aileleri katıldı. 

'AKP DEMOKRASİYE DÜŞMAN' 

AKP Hükümeti'nin bilinçli bir politikayla cezaevlerine baskı uygulandığını belirten İl Eşbaşkanı Sinan Kaya, “AKP ve MHP eliyle gelişen ırkçı ittifak, Türkiye toplumunu her geçen gün daha büyük krizlere sürüklemektedir. Türkiye ve Kürdistan halklarında derin endişelere sebebiyet yaratan bu ırkçı güruh, son yıllarda halklarda yarattığı derin endişelerin, korkuların aynısını tüm cezaevlerine de yaymaya çalışmaktadır” dedi. Yargının mevcut hükümetin eliyle yıpratıldığını, toplumun tamamına "potansiyel suçlu" muamelesi yapıldığını dile getiren Kaya, “Doğru seyirde çalışan bir yargı mekanizması olsaydı bu gün Türkiye cezaevleri bu kadar dolu olmazdı ve tutuklu-hükümlü sayısı 280 bin gibi bir rakam olmazdı. Tüm bunlar bu topraklarda demokrasi olgusunun olmadığını, mevcut hükümetin bu kavrama alerjisinin olduğunu, hata bu kavrama düşman olduğunu göstermektedir” diye konuştu. 

‘İŞKENCE VE HAK İHLALLERİNE SESSİZ KALINIYOR' 

Ülkedeki cezaevi koşullarına ve hak ihlallerine dikkat çeken Kaya, sağlıklı insanların dahi cezaevine girdikten kısa bir süre sonra sağlığını kaybettiğine işaret etti. Sivil toplum örgütlerinin de mevcut duruma sesiz kaldığını söyleyen Kaya, "Türkiye cezaevleri en sağlıklı insanların dahi çok kısa bir zamanda hastalık kaptığı bir alan iken ve tüm cezaevlerinde işkenceler söz konusu iken, gerek kimi siyasi partiler, gerekse de STK kuruluşlarının bu durumlara sessiz kalışı gayri insani bir durumu ortaya koymaktadır. Fiziki işkencelerin yanında son dönemlerde artan psikolojik ve sosyal işkenceler tavan yapmış, insanlığın en derin geçmişi olan yaşam hakkı dahi kutsiyetini mevcut hükümet sayesinde yitirmiştir” diye belirtti. 

'TUTUKLULAR AKP VE MHP ELİYLE ÖLÜME TERK EDİYİYOR' 

Elazığ depremiyle hükümetin tutuklu ve hükümlülere bakışını bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Kaya, şöyle devam etti: “Tüm tutukluların acilen sevk edilmesi gerekirken, tutuklu ve hükümlülerin AKP ve MHP eliyle ölüme terk edilmeleri ve her artçı depremde ölüm korkusunu yaşamaları, mevcut hükümetin insana ve onun yaşam hakkına olan saygısını açıklar niteliktedir. Yine 28 yılını cezaevinde geçiren siyasi tutuklu Nurcan Bakır’ın tahliyesine 2 yıl kala yaşamına son vermesi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin ısrarla devam etmesi, tutuklanan siyasetçiler, yapılan orantısız sürgünler, gelişen savaş politikalarına karşı bir cevap niteliğindedir. AKP ve MHP hükümetine sesleniyoruz. Elazığ, Van, Ağrı, Patnos, Tekirdağ, ve daha birçok cezaevinde hak ihlalleri yaşanmakta, tutuklu ve hükümlülere her türlü gayri hukuki zorbalıklar uygulanmaktadır. Cezaevlerinde yaşayan tutuklu ve hükümlülerin yasalarca garanti altına alınmış hakları mevcuttur. Adalet Bakanlığı ve cezaevi idaresi her hükümlü ve tutuklunun yaşam hakkından sorumludur. Onların yaşamlarını kolaylaştırmak yerine hak ihlalleriyle onları ölüme sürüklemek görev değil cinayettir. Bu gayri hukuki durumlardan derhal vazgeçin. Ülkeyi daha derin krizlere sokmaktan vazgeçin."

'TUTUKLU AİLELERİ DE CEZALANDIRILIYOR' 

Tutuklular ile birlikte ailelerin de cezalandırıldığını vurgulayan Kaya, şunları söyledi: “Görüştüğümüz birçok aile, tutuklu veya hükümlüleri şahsında ailelerin tamamının cezalandırıldığını ve ailenin tamamına bir psikolojik işkence uygulandığını belirtmektedir. Kimi aileler 4 bin kilometre yol gidip geliyorsa, bu ailelere de bir işkence uygulandığının kanıtıdır. Sorunların çözümüne katkı sunan, insani değerleri ve düşünceleri üzerinden yargılayıp kin güdercesine, intikam alırcasına siyaset yapmayın. O tutuklu ve hükümlüler yalnız ve sahipsiz değildir. Bizler de yakınları olarak her türlü hukuki haklarımızı kullanacağımızı ve siz kötü muamele yapanları yargı önüne çıkarıncaya kadar bu durumun takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.” (MA)