Hakkari ve çevresinde yıllardır imece usulü yapılan yardımlaşma kültürü devam ediyor. Yaz ayı boyunca yapılacak tüm işlerde ortak hareket eden ve önemli bir dayanışma kültürü geliştiren köylüler, özellikle ot biçimi, toplanması ve diğer işler imece usulüyle yapılarak üstesinden geliyor. Kent merkezinde iş yapamayan çok sayıda yurttaşın da geri dönüş yaptığı Hakkari'nin merkeze bağlı Doğanca (Orîte) köyünde yoğun bir kış hazırlığı var. 

TEK GEÇİM KAYNAKLARI OTLAR

Köylülerden Şükrü Kaya, şehir merkezinde yaşadığını ancak her yaz köye gelerek ot biçtiğini ve bununla geçimini sağladığını söyledi. Kaya, “Bizim geçimimiz artık köyden elde ettiğimiz gelirlerimiz üzerinedir. Kentte iş olmadığı için yönlerine tekrar köylere çevirdiklerini anlatan Kaya, "Köyde çok kalabalık aileler olmadığı için tüm işlerimizi birbirimize yardım ederek yapıyoruz. Böylece hem işlerimiz erken bitiyor hem de bir dayanışmayı yaşatıyoruz" dedi. 

Köyde barınabileceği bir çadır kuran yurttaşlardan Ömer Kaya ise, “Her yıl yaz aylarından köye gelerek çadır kuruyorum. Ekonomik durumum iyi olmadığı köye gelip otlarımızı biçiyor ailemizi geçindirmek için birkaç tarlayı ekip sebze ve meyve yetiştirerek hayata tutunmaya çalışıyoruz. Yaz aylarında Temmuz ayı ile birlikte ot biçmeye başlıyoruz. Ardından bu otları bir araya toplayıp satıyoruz. Eylül ayının başından itibaren de okula gidecek olan çocuklarımız için kente geri dönüyoruz” dedi. 

TAKSİCİLİĞİ BIRAKIP OT BİÇMEYE GİTTİ

Kent merkezinde ticari taksicilik yapan Şemsettin Kaya ise pandemiyle birlikte artık iş yapamayacak duruma geldikleri için kontağı kapatıp köye yerleştiğini belirtiyor. Çocuklarını artık okula gönderemeyecek bir durumda olduklarını belirten Kaya, “Durumumuz perişan. Yıllardır şehirde ticari taksicilik yaparak geçinmeye çalışıyordum. Pandemiyle birlikte zaten az olan işlerimiz tamamen kesildi. Ben de köye geldim. Bugün bütün akrabalarımız ve dostlarım bana yardıma geldiler. Elimizdeki tek imkan babalarımızdan bizlere miras kalan köylerimiz. Sadece Hakkari'de değil bölge halkının tamamı perişan bir durumda. Buralarda fabrika yok, iş yok. Elimde tek iş taksicilikti onu da bitirdiler. Kentimizde hiçbir iş alanı yok. Bölgenin zenginleri de gidip batıda yatırım yapıyor. Bizim gibi yoksullar da köylere sığınıyor" diye konuştu. 

OPERATÖRLÜKTEN TIRPANKÊŞLİĞE

8 yıldır iş makinesi operatörü olarak çalıştığını ancak pandemiyle birlikte iş bulamadığı için köye çalışmaya geldiğini belirten Erkan Ölmez de “Kentte iş olmadığı için köye gelerek yevmiye ile çalışıyorum. 8 yıldır makine operatörü olarak çalışıyordum ama pandemiden dolayı iş bulamadım. Evde çalışma imkanı olan tek kişi olduğum için günde 150 TL'ye ot toplayarak ailemi geçindirmeye çalışıyorum" diye anlattı.

İHRAÇ EDİLİNCE KÖYÜNE DÖNDÜ

Yıllarca kamuda çalıştıktan sonra 2015 yılında ihraç edilen Sıtkı Kaya ise yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Beni görevimden ihraç ettiler ve 5 yıl geçmesine rağmen halen davam sonuçlanmadı. Ailemi Van’da bırakarak köyüme geldim. Kentlerde artık iş bulamıyoruz. Ben de köye gelerek buradaki otlarımı biçerek geçimimi sağlayamaya çalışıyorum. Köyler güzel ama özgür değil. Köylerimizi özgür bırakırlarsa biz de huzurlu olacağız ama maalesef şuan huzur yok." 

MEYVE SATARAK GEÇİMLERİNİ SAĞLIYOR

Köyde yaşayan kadınlar ise yıl içerisinde topladıkları meyve ve sebzeleri satarak geçimlerini sağlıyor. Köylülerden Asiye Kaya, “Köyde çok yoğun bir çalışmanın içerisindeyiz. Sabahın ilk ışıklarında erkekler ot biçmeye giderken, bizler de meyveleri topluyoruz. Topladığımız meyvelerin bir bölümünü yaş bir bölümünü ise kurutarak satıyoruz. Buradaki en büyük sıkıntımız meyve ağaçlarına zarar veren ayı ve domuzlardır. Çünkü köye gelip tüm ağaçlarımıza zarar veriyorlar" diye belirtti. 

Köylülerden Adile Kaya ise şunları söyledi: “Pandemi süreci başladıktan sonra köye geldik. Köye geldikten sonra eşim ot biçip tarlalarımızı işlerken ben de meyvelerimizi toplayıp kurutuyorum. Bu şekilde kimseye muhtaç olmadan ailemizi geçindirmeye çalışıyoruz."